ZTE’nin Grand X ile birlikte tanıttığı diğer iki telefon olan ZTE Live ve ZTE Cool orta sınıfa hitap eden Android cihazları olarak nitelendirilebilir. Aslında bu cihazlar farklı adlarla veya yurtdışındaki çeşitli mobil operatörler tarafından kendi markaları altında piyasaya sürülmüş ve oldukça büyük ilgi görmüş. Şimdi de şanslarını Türkiye’de deneyecekler. Bu iki cihaz, ZTE Live ve ZTE Cool birbiriyle hemen hemen aynı teknik özelliklere sahip.
Her iki cihazda da 3.5 inç, 800 x 480 çözünürlüklü dokunmatik ekran yer alıyor. 800 MHz tek çekirdekli işlemci, 2 GB microSD bellek kartı, 5 megapiksel arka kamera, 802.11b/g Wi-Fi, Bluetooth 2.1, HSDPA gibi teknik özellikler bulunuyor. Bu arada ZTE Cool’un önünde 0.3 megapiksellik ikinci bir kamera da yer almakta. Her iki cihaz da Android 2.3 Gingerbread ile yüklü geliyor. Ön incelemeden geçirdiğimiz cihazlarda Grand X’teki gibi Android’in ham sürümü çalışmaktaydı. Ancak telefonların arkasında yer alan KVK POWERED logosu bunların da KVK tarafından özelleştirilmiş ve KVK Bulut, güvenlik ve uzaktan erişim servisleri gibi uygulamaları barındıran bir ROM ile geleceğine işaret sayılabilir.
Her iki cihaz arasında bir kıyaslama yapacak olursak, ZTE Live biraz daha mütevazı duruyor. Ekranın altında üç adet, basmalı navigasyon tuşu bulunuyor. ZTE Cool ise adına da yakışacak şekilde Live’a göre biraz daha estetik durmakta. Ne yalan söyleyelim, tasarım açısından iPhone ile benzerliklerin bulunduğunu söyleyebiliriz. ZTE bu cihazın ekranının altına eskinin Android cihazlarındaki gibi üç değil, dört adet kapasitif dokunmatik navigasyon tuşu yerleştirmiş. Artık çok sık görmediğimiz büyüteç ikonlu arama tuşu da karşımıza çıkıyor. Her iki cihazın parlak ve pürüzsüz kasası parmak izlerini bir hayli tutuyor. Bunu galerideki fotoğraflarda da görebilirsiniz.
ZTE Cool ve ZTE Live’ın orta segmentte nasıl bir performans göstereceği taşıyacakları fiyat etiketlerine bir hayli bağlı olacak. Ne de olsa o segmentte birbirine teknik özellik anlamında benzeyen birçok cihaz bulunuyor. Zaten KVK ve ZTE de ilk sene için piyasaya yüzde 20’ye varan oranda daha düşük fiyattan girip bu şekilde rekabette avantajlı duruma geçmek istediklerini belli etti.