Yurtsan Atakan ile tanışma fırsatım olmadı, ancak bundan birkaç yıl önce bana bir güzellik yapmıştı. Teknoblog’ girişmeden önce Gazetelik.com adında bir projemiz vardı. Bu proje kapsamında gazete haberlerini derler ve onları herkes uyanıp bilgisayarlarını açmadan veya iş yerlerine varmadan hem sitede yayınlar hem de bülten olarak elektronik posta adreslerine gönderirdik. Siteyi geniş kitleyi duyurmak adına bazı çalışmalar yapıyordum ve Yurtsan Atakan’a da 2006 yılının başlarında bir ileti göndererek Gazetelik.com ile ilgili Hürriyet Gazetesinin teknoloji ekinde küçük bir haber yapıp yapamayacağını sormuştum. Kendisi beni kırmamış ve kısa bir süre sonra yayınlanan ekte Gazetelik ile ilgili küçük bir habere yer vererek tanıtımda yardımcı olmuştu.
Yurtsan Atakan’ı bununla hatırlayacağım. Bir de, İnternet vb. gibi kelimelerin özel isim statüsünde olduğunu, bunların ilk harfleri büyük olacak şekilde yazılmasını ve ek geldiğinde kesme işaretiyle ayrılmasını; ayrıca elektronik posta gibi kelimlerin kısaltmasının e-posta değil de e.posta şeklinde olduğunu savunmasıyla. Teknoloji gazeteciliğinde Türkçe terimlerin kullanılması ve Türkçe yazım kurallarına tam olarak uyulması için çaba gösteriyordu. Atakan’ın öncülüğünü yaptığı bu fikre tam olarak uymadığımızı veya uyamadığımızı da burada itiraf etmiş olayım.
e-mail, laptop, mouse (hatta mause) vs yazan gazetecilere bir bakın hepsinin ortak özelliğinin yabancı dil kompleksi olduğunu görürsünüz.
— Yurtsan Atakan (@yurtsan) Nisan 26, 2012
Yurtsan Atakan, 49 gibi erken sayılacak bir yaşta aramızdan ayrıldı. Bu gibi erken ölümler insanı daha fazla üzüyor, çünkü daha yaşanacak çok şeyi, yapılacak çok işi olacağı düşünülüyor. Ancak ölüm bu; yaş, statü veya herhangi bir kriter gözetmiyor. Yurtsan Atakan bize bunu ne yazık ki bir kez daha hatırlattı. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Toprağı bol olsun.