YouTube’un ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki San Bruno şehrinde bulunan yönetim binasında önceki gün gerçekleşen silahlı saldırı olayının ardından, şirket dünya çapındaki tüm ofislerinde güvenliği artırma kararı aldı.
YouTube, ofislerinde güvenliği kısa vadede değil, uzun vadede daha da artıracağının altını çizdi. Silikon Vadisi’nde, çevrimiçi ortamda artan zehirlenme ve partizan davranışların normal hayata şiddet olarak yansımasına yönelik artan endişeler YouTube saldırısıyla birlikte bir kez daha gündeme gelmiş oldu.
YouTube, Google’ın Twitter hesabı üzerinden yayınladığı resmi açıklamasında, söz konusu önlemlerin alınacağı belirtildi. Söz konusu sıkı güvenlik önlemlerinin YouTube’un ötesine geçip Google’ı da kapsayıp kapsamayacağı bilinmiyor.
An update from YouTube. pic.twitter.com/HG4LgCupRi
— Google Communications (@Google_Comms) April 4, 2018
39 yaşındaki saldırgan, San Diego’da yaşayan Nasim Aghdam, üç YouTube çalışanını yaraladıktan sonra silahı kendisine çekmiş ve intihar etmişti. Polisin raporundan, Aghdam’ın aile bireylerinin ifadelerinden ve kadının YouTube’da ve diğer platformlardaki davranışlarının izlerinden, Aghdam’ın videolarında para kazanma imkanının ortadan kaldırılmasından ve bunun da finansal durumuna olumsuz etkide bulunmasından rahatsız olduğu anlaşılıyor.
Aghdam, bir videosunda YouTube’un hareketlerini “sansür” olarak yorumluyor. Gerçek dünyada konuşma özgürlüğünün olmadığını, sistem tarafından desteklenmeyen bir doğruyu söylemek istediğinizde bastırılacağınızı ifade ediyor. Aghdam bir vegan, aynı zamanda hayvan hakları savunucusuymuş. Videolarının hiçbirisinde de şiddete yönelik doğrudan teşvik ve çağrı bulunmuyormuş.
Saldırı olayının ardından, komplo teorisyenleri ve sıkı alternatif sağcılar YouTube’a karşı, sahip olduğu düşünülen liberal yanlısı tutumu nedeniyle tepki göstermiş, saldırgan hakkında yanlış bilgiler yaymış ve hatta Aghdam’ı özgür düşünce şehidi olarak nitelendirmişti. Bu olay platform moderasyonu ve politik dürüstlüğüne karşı bir politik saldırı aracı olarak kullanılmıştı.
YouTube’un açıklamasında bu durumlara değinilmiyor. Bunun yerine kurbanlara, YouTube camiasına ve şirketin ilerleyen aylarda çalışanların korunması için neler yapacağına odaklanılıyor.