Teknoloji

Yerli radyolink projesi tanıtıldı

TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Araştırmalar merkezi (BİLGEM) tarafından 2 yıllık bir çalışma sonucunda tasarlanan ve geliştirilen, İstanbul’da SimPro tarafından üretilen yerli radyolink cihazlarının tanıtımı, İstanbul’da gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla yapıldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) teşviği ve Turkcell’in desteğiyle hayata geçen yerli radyolink projesinin ilk ürünleri, önümüzdeki günlerde 51 ilde 150 konumda Turkcell şebekelerine entegre edilecek. 7 GHz bandında çalışan yerli radyolink cihazlarının özellikle olağanüstü doğal koşullarda kesintisiz ve kaliteli iletişim ile, servis sürekliliği için de büyük katkı sağlayacağı belirtildi.

Cihazların kullanımı için Turkcell ile TÜBİTAK ve Turkcell ile Simpro arasında imzaların atıldığı toplantıda sürece başından beri verdiği destek ile bilinen BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, TÜBİTAK BİLGEM Başkanvekili Dr. Hasan Palaz, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu ve SimPro Genel Müdürü Alaeddin Gülbüken yaptıkları konuşmalarla hem süreci hem de radyolink projesinin sağlayacağı faydaları katılımcılarla paylaştılar.

Toplantıda ilk olarak sözü alan Turkcell Şebeke Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu, yaklaşık 5 – 6 yıl önce BTK’nın teşvikiyle bu yola çıktıklarını, son iki yılda ie TÜBİTAK BİLGEM ve SimPro eşliğinde üretimi gerçekleştirme aşamasına geldiklerini ve yerli radyolink projesinin adına teknolojinin içeride üretilmesi ve üretimden sağlanacak ekonomik fayda anlamında büyük değer taşıdığını belirtti. Turkcell’in yerli üretime ve istihdama çok önem verdiğini vurgulayan Terzioğlu, yerli akü projesi ile başlattıkları sürece yerli radyolink ile devam ettiklerini sözlerine ekledi. Turkcell’in projeye sadece kullanıcı olarak destek vermediğinin, Turkcell mühendislerinin ürünün geliştirme sürecine katkıda bulunduklarının da altını çizen Terzioğlu, yaptıkları 2.1 milyon TL’lik yatırım ile yerli üretime ek olarak, asıl amaçları olan müşteriye daha yüksek kalitede hizmet götürmek için de çalıştıklarını belirterek, yerli radyolink cihazları ile ses ve data iletişiminde kalite çıtasını yükselttiklerine dikkat çekti.

Toplantıda Terzioğlu’nun ardından söz alan SimPro Genel Müdürü Alaeddin Gülbüken ise, Türkiye’de bir ilk olan bu projede yer almaktan dolayı gururlu olduklarını dile getirerek, iletişim teknolojilerinde KOBİ olarak yerli üretim gerçekleştirerek bu alandaki dışa bağımlılığı azaltarak, cari açığın azalmasına katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Bu sürece katkıda bulunan diğer kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini sunan Gülbüken, iletişim altyapısına sağladıkları katkının sektörün diğer aktörlerine de örnek teşkil etmesini umduğunu sözlerine ekledi.

TÜBİTAK BİLGEM Başkanvekili Dr. Hasan Palaz ise ülkede telekomünikasyon alanında yerli sanayinin desteklenmesi adına BTK tarafından atılan adımın çalışmaların başlaması adına çok önemli olduğunu be bu adımın ardından TÜBİTAK BİLGEM’in de sahip olduğu teknolojiyi ve özkaynaklarını kullanarak 2008 yılında çalışmalarına başladığını belirtti. 2010’da üretim aşamasına geçtiklerini dile getiren Palaz, yerli radyolink cihazının her anlamda uygun maliyetli olduğunu ve yerli kaynaklarla geliştirilen, üretilen radyolink cihazının ülke envanterine kazandırılmasının haklı gururunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.

Son olarak söz alan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer ise yerli teknolojinin iletişim sektörü için öneminin altını çizerek, toplumdaki dönüşümün öneminin herkes tarafından kabul edildiğini ve üniversiteleri ile Ar-Ge kuruluşları tarafından ortaya koyulan temel yetkinliklerin, ürün ve hizmet üretenler tarafından teknolojiye dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.  Bu doğrultuda özellikle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın desteğini ve isteğinin önemine dikkat çeken Acarer, aslında çok daha önceden yerli radyolink üretiminin gerçekleşeceğini ancak yaşanan bazı aksilikler sebebiyle sürecin uzadığını vurguladı. Turkcell ve diğer operatörlerin de bu süreçte çok destekçi olduğunu belirten Acarer, geç de olsa sürecin tamamlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Radyolinkin sadece bir cihaz değil aynı zamanda da sarf malzemesi olduğunu, radyolinkin günümüzde hayatın önemli br bölümünü kapsayan sabit ve mobil şebekelerin vazgeçilmez bir parçası olması sebebiyle, dolaylı olarak herkesin günlük hayatına bir etkisi olduğunu, dolayısıyla da yerli üretimin çok mühim bir başarı olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin mobil şebeke yapısının Avrupa’dan daha iyi olduğuna değinen Acarer, henüz 2 – 3 yıllık bir mazisi olmasına rağmen Türkiye’de çok sağlam bir 3G altyapısının bulunduğunu, altyapı hazırlanırken Avrupa’daki hatalardan alınan derslerin işe yaradığını ifade etti. Yüksek miktardaki genişbant kullanımına dikkat çeken Acarer, mobil telefon kullanım rakamları konusunda Türkiye’nin Avrupa’da başa oynadığını ve kısa zamanda liderliğe yükseleceğini dile getirdi.

Toplantının sonunda katılımcılar basın mensuplarından gelen soruları yanıtladılar. Cihazın kullanımı konusunda diğer operatörlerden talep gelmediği sorusuna SinPro Genel Müdürü Gülbüken ”Henüz öyle bir talep gelmedi.” cevabını verdi. Cihazın üretimi konusunda Pakistan’dan talep aldıklarını belirten Gülbüken, üretimlerinin yüzde yüze yakın bir kısmının yerli olduğunu da sözlerine ekledi. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu ise ürünün ekonomik açıdan uygun olduğunu, ayrıca yabancı muadillerine göre teknolojik avantajları olduğunu sözlerine ekledi.

Radyolink nedir?

Radyolink cihazları, iki nokta arasında yüksek frekanslı radyo dalgaları ile havadan bağlantı kurmayı sağlayansayısal transmisyon sistemleridir. Radyolink sistemleri,3G  ve GSM altyapılarında iletişim üniteleri ile santral merkezleri arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. TÜBİTAK tarafından tasarlanan ve SimPro tarafından Turkcell?in kullanımı için üretilen yerli radyolink cihazı SRC155A, 155Mbps hızında veri iletişimi sağlıyor. Cihazlar, havadan uzun mesafeli bağlantı için en uygun frekans olan 7 GHz frekansını kullanıyorlar.Yerli tasarım ve üretim radyolink cihazları yağmurdan daha az etkilendiği için kaliteli iletişimi artırırken, servis sürekliliği ve yedekliliğine de katkı sağlıyor.