Uluslararası Enerji Ajansı, günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının arkasında benzeri görülmemiş bir ivme olduğunu söylüyor. Ajansın yeni analizine göre, yenilenebilir enerji büyümesi, Ukrayna’daki savaşın yol açtığı küresel bir enerji kriziyle başa çıkmak için çabalayan ülkelerin girişimiyle aşırı biçimde hızlandı. Sadece önümüzdeki beş yıl içinde, son yirmi yılda eklenen kadar yenilenebilir enerjinin küresel olarak devreye girmesi bekleniyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yeni bir raporuna göre, önümüzdeki beş yıllık süre içinde elektrik kapasitesi artışının yüzde 90’ını yenilenebilir enerji kaynakları oluşturacak. 2025 yılına kadar, yenilenebilir enerjinin kömürü devirerek dünyanın en büyük elektrik kaynağı haline gelmesi bekleniyor.
Güneş ve rüzgar enerjisi, bu genişlemenin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Güneş enerjisi kapasitesi neredeyse üç katına çıkarken, kısmen düşen fiyatlar sayesinde rüzgar kapasitesi 2027’ye kadar neredeyse iki katına çıkacak. Yeni ve büyük ölçekli güneş enerjisi ve karadaki rüzgar çiftlikleri, artık dünyanın büyük bir bölümünde elektrik üretmenin en ucuz yolları hâline geliyor.
Sonuç olarak önümüzdeki beş yıl içinde, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2 bin 400 gigavat artacağı tahmin ediliyor. Bu, kabaca Çin’in güç kapasitesine eşdeğer büyük bir miktar. Bu rakamın, IEA’nın sadece bir yıl önceki tahmininden yaklaşık yüzde 30 daha yüksek olduğu belirtiliyor.
IEA icra direktörü Fatih Birol yaptığı açıklamada, “Yenilenebilir kaynaklar zaten hızla genişliyordu, ancak küresel enerji krizi onları daha da hızlı büyümenin olağanüstü yeni bir aşamasına itti.” dedi.
Rusya’nın bu yılın başlarında başlattığı Ukrayna’yı işgal girişiminden sonra, birçok batılı ülke Rusya’dan gelen fosil yakıtlara sırt çevirme yoluna gitmeye karar verdi. Daha önce ithal ettiği gazın yaklaşık yarısı için Rusya’ya bağlı olan Avrupa Birliği, temiz enerjiye geçiş planlarını hızlandırdı. AB’de güneş ve rüzgar enerjisi kaynakları için kurulumlar bu yıl rekor kırdı.
Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarında ne durumda bulunuyor?
Türkiye ise yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında Avrupa Birliği ortalamasının üstünde bulunuyor. Euronews’in haberine göre, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı verilerine göre, 2020 yılında Türkiye, elektrik üretiminin yüzde 42,3’ünü yenilenebilir kaynaklardan karşıladı. AB İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre ise 2020’de AB’nin bu alandaki ortalaması yüzde 37,5 oldu. Öte yandan, elektrik üretiminde güneş enerjisinin rolü giderek artıyor. 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Programı’na göre Türkiye’de elektrik kurulu güç sayısında güneş enerjisi katlanarak büyüyor. 2010 yılında sıfır olan kurulu güç sayısı 2020’de 6 bin 667’ye yükseldi. 2021 beklentisi 7 bin 750 iken 2022 hedefi ise 8 bin 750 olarak verildi.
Dünyanın en büyük karbon ayak izine sahip ülkesi olan Çin de bu yıl daha fazla yenilenebilir enerji sağlamak için bir plan yayınladı. IEA’ya göre, tek başına yenilenebilir enerji ilavelerinin, önümüzdeki beş yıl içinde dünyanın genişletilmiş yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık yarısını oluşturması bekleniyor.
Tüm bu eklenen güneş ve rüzgar enerjisi kaynakları ile IEA, dünyanın küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamak için hâlâ savaşma şansı olduğunu söylüyor. Bu, iklim değişikliğinin en ciddi etkilerinin çoğunu azaltacak bir hedeftir. Ancak bunu başarmayı sağlayacak zaman penceresi hızla kapanıyor. Fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları şimdi bile hâlâ tırmanmakta olduğundan, dünya 1,5 derecelik bu önemli eşiği yalnızca dokuz yıl içinde aşabilir.