“PlusClouds ile Teknoloji Sohbetleri” programının bu ayki bölümünde, yapay zekânın günlük yaşamımıza, profesyonel hayatımıza ve eğitim dünyamıza etkilerini ele aldık. Teknoblog’un Genel Yayın Yönetmeni Sabri Küstür ve PlusClouds CEO’su Harun Barış Bulut’un yer aldığı bu kapsamlı sohbette, yapay zekânın sunduğu fırsatlardan, olası gelecek senaryolarından ve bizi nelerin beklediğinden bahsedildi.
Yapay zekâ, gerek eğitim gerekse profesyonel alanda bir devrim yaratıyor. Eğitimde, yapay zekâ teknolojilerinin öğrencilere sağladığı katkılardan bahsedilerek başlanıldı. ChatGPT gibi araçların öğrencilere ücretsiz bir şekilde sunulduğu, bilginin kolayca erişilebilir hale geldiği ve bu sayede öğrencilerin derslere hazırlanış biçiminde ve ders dışı aktivitelerde nasıl bir etki yarattığı üzerine konuşuldu. Teknolojinin, öğrencilerin hem mevcut bilgiye erişimini kolaylaştırdığı hem de öğrenme yöntemlerini dönüştürdüğü vurgulandı.
Buna ek olarak, profesyonel hayatta yapay zekânın nasıl bir fark yarattığına da değinildi. Çeşitli meslek gruplarından örnekler verilerek, yapay zekânın iş dünyasında nasıl bir verimlilik artışı sağladığından, iş süreçlerinin otomatize edilmesinden ve bu sayede iş verimliliğinin nasıl arttığından bahsedildi. Yapay zekâ teknolojilerinin avukatlara, doktorlara ve yazılımcılara sağladığı kolaylıklar detaylandırıldı. Yapay zekâ destekli hukuk danışmanlığından, tıbbi teşhislere, uygulama geliştirmeden, sistem yönetimine kadar geniş bir yelpazede yapay zekânın nasıl kullanılabileceği ve hayatımızı nasıl kolaylaştırabileceği üzerinde duruldu.
Yapay zekâ ile çalışma yöntemlerimiz de büyük bir dönüşüm içinde. Artık yalnızca bilgiye erişimde değil, bu bilginin işlenmesi ve uygulanmasında da yapay zekâ ön plana çıkıyor. Sunulan örnekler, yazılım alanında bile, kodlama bilgisi olmayan kişilerin yapay zekâ destekli araçlar sayesinde kendi projelerini geliştirebileceğini gösteriyor. Böylece gelecekte meslek tanımlarımızın ve çalışma yöntemlerimizin de değişeceği ve yapay zekânın bu dönüşümde kritik bir rol oynayacağı belirtiliyor.
Ancak teknolojinin bu kadar hızlı gelişimi aynı zamanda bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Bir yandan yapay zekâya dair hiperin-artması, diğer yandan da bu teknolojinin olası negatif etkilerinin nasıl kontrol altına alınacağı tartışmaları sürüyor. Teknolojinin gelişim hızına yetişebilmek için devletler ve şirketlerin düzenlemeler yapması ve etik kurallar belirlemesi gerektiğine dair görüşler dile getiriliyor. Yani yapay zekânın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirirken, olası risklere karşın da önlemler alınması gerekiyor.
Teknoloji sohbetlerinin bu bölümünde ele alınan konular, yapay zekânın hayatımıza getirdiği dönüşümü gözler önüne seriyor. Özellikle eğitim ve iş dünyasında yapay zekâ teknolojilerinin nasıl bir dönüşüme öncülük ettiği, sunulan fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar üzerine derinlemesine bir bakış sunuyor. Geleceğin teknolojisinin bugünden şekillenmeye başladığını görmek, hem heyecan verici hem de düşündürücü. Teknolojinin getirdiği imkanları en verimli şekilde kullanırken, aynı zamanda etik ve sürdürülebilir bir yaklaşımı benimsemek gerektiğini hatırlatıyor.
