Xiaomi, ABD Savunma Bakanlığı tarafından aleyhine alınan yatırım yasağı kararını kaldırmayı başardı. Çinli üretici, Çin ordusu tarafından desteklendiği gerekçesiyle yatırım yasaklı şirketler arasına eklenmişti. Kararın iptali için mahkemeye giden Xiaomi’nin başvurusu, hakim Rudolph Contreras tarafından kabul edildi.
Trump yönetimi, 1999 tarihli Milli Savunma Yetki Yasası çerçevesinde Xiaomi’yi yatırım yasaklı şirketler arasına eklemişti. Bu karar 15 Mart itibarıyla Amerikan yatırımcıların Xiaomi hissesi satın almasını engellemenin yanı sıra mevcut hissedarların da 11 Kasım’a kadar ellerindeki hisseleri satmalarını gerektiriyordu. Mahkeme, bu uygulama için yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Xiaomi, başkanlık emrinin yayınlanmasından kısa bir süre sonra ABD Savunma ve Hazine bakanlıklarını mahkemeye şikayet etmişti. Şirket, yatırım yasağı kararının hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu belirtmiş; bu yasağın onarılamayacak hasarlara yol açabileceğinin altını çizmişti.
Xiaomi’den konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şu ifadeler yer alıyor: ” Xiaomi olarak mahkemenin 12 Mart tarihinde verdiği ABD Savunma Bakanlığı’nın Xiaomi’yi bir ‘Komünist Çin Askeri Şirketi’ (CCMC) olarak tanımlama uygulamasını durdurma kararını büyük memnuniyetle karşıladık.
Xiaomi olarak, yalnızca sivil ve ticari kullanıma yönelik tüketici elektroniği ürünleri sunan halka açık, borsada işlem gören ve bağımsız olarak yönetilen bir şirket olduğumuzu yineliyoruz.
Xiaomi’nin Çin ordusuyla bağlantılı bir şirket olarak tanımlanması kararının tamamen keyfi bir uygulama olduğuna inanıyoruz ve yargıç da verdiği kararla bu fikrimize katıldığını gösterdi. Mahkemenin bu tanımlamanın hukuka aykırı olduğunu kabul etmesi ve tanımlamanın kalıcı olarak kaldırılması yönündeki talebimizi sürdüreceğiz.
Genç ve enerjik bir teknoloji şirketi olarak yıllardır akıllı telefonlar ve akıllı TV’ler gibi harika tüketici elektroniği ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere adil fiyatlarla sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Yenilikçi teknolojilerle herkesin çok daha iyi bir yaşam sürmesini sağlamak için dünya genelindeki iş ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”