Harita uygulamaları akıllı telefonların en sık kullanılan uygulamaları arasında üst sıraları zorluyor. Yüksek kullanım oranları teknoloji dünyasının dev isimlerinin de bu segmente özel bir ilgi göstermesine neden olurken, pazardaki rekabet de her geçen gün artıyor. Büyük şirketlerin ilgisine mazhar olan haritacılık şirketlerinden biri olan Waze’i kimin satın alacağı uzun süre merak konusu olmuş, Apple ve Facebook’un da ilgilendiği şirketi 1.03 milyar dolar karşılığında Google satın almıştı. Bu satın alma işleminin ardından Google Waze’in teknolojilerini kendi uygulamalarına entegre etmeye başlarken, Waze de küresel varlığını daha da kuvvetlendirmeyi kendine hedef olarak belirlemiş gibi gözüküyor.
Waze’in bu yeni dönemde öncelik verdiği pazarlardan birisi de Türkiye olacak gibi gözüküyor. Şirketin yöneticilerinden Fej Shmuelevitz ve Ori Dubinkov’un Türkiye ziyareti de bu önceliğin göstergelerinden biri olarak göze çarparken, Waze yöneticileri bu ziyarette şirketin yapısı hakkında bazı bilgileri paylaşmayı da ihmal etmedi. 2013’ün ağustos ayından bu yana Türkçeleştirmiş bir iOS uygulamasına sahip olan Waze, Apple’ın iOS 6’daki Haritalar uygulamasını geliştirmek için destek aldığı şirketler arasında da yer alıyor.
Türkiye’de kendilerini muhteşem bir baz harita tabanının karşıladığını belirten Waze yöneticileri, Türkçeleştirilmiş iOS uygulamasıyla servisin Türkiye’deki popülaritesinin önemli ölçüde arttığının altını çizdi. Günümüzün moda konseptlerinden biri olan ”kitle kaynak” üzerine kurulu olan Waze’de uygulamanın veri tabanının oluşturulmasında kullanıcılara önemli bir rol düşüyor. Kullanıcılar haritalarda bulunmayan yolların Waze haritasına eklenmesini sağlarken; iOS ve Android uygulamasının çalışır olduğu durumlarda sürücülerin tercih ettiği farklı yollar hakkında da bilgi toplayan Waze , bu bilgilerden kullanıcılara yeni alternatif yollar sunmak için faydalanabiliyor. Waze yöneticileri servisin temel amaçlarından biri olarak her bir Waze kullanıcısının taksi şöförleri kadar yol bilgisine sahip olmasını gösteriyor.
Kitle kaynağı konseptiyle beraber Waze kullanıcıları yol durumuna ilişkin çeşitli bilgileri gerçek zamanlı olarak diğer Waze kullanıcılarıyla paylaşabiliyor ve bu bilgileri harita üzerinde görmek de mümkün oluyor. Trafik yoğunluğu, yol yapım çalışması, kaza gibi bilgiler dışında polis kontrolü bilgileri de uygulama üzerinden paylaşılabiliyor. Polis kontrol noktalarının paylaşılması akıllara bu durumun Türkiye yasalarıyla uyumlu olup olmadığı sorusunu getirirken, Waze yöneticileri devlet kurumlarıyla yakından çalıştıklarını ve devletten bu konuda kendilerine bir talep gelmesi durumunda gerekenin yapılacağını ifade ettiler. Waze ekibi şirketin devlet kurumlarıyla yakından çalışmasına örnek olarak İsrail’de polislerin Waze kullanmasını, Papa I. Francis’in Brezilya ve ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail ziyaretleri esnasında Waze ile yerel yönetimlerin yol bilgilerini duyurma konusunda işbirliğine gitmesini gösterdi.
Waze’in Türkiye’deki kullanıcı sayısı 10 bin olarak belirtilirken, özellikle İstanbul’daki kullanıcıların aktif bir kullanım içinde olduğuna dikkat çekildi. Waze’in henüz mükemmel olmadığını kabul eden yöneticiler, bu hataların düzeltilebilir olduğunun altını çizerken; şirketin öncelikli hedefinin reklam geliri elde etmekten ziyade doğru bilgiyi sağlamak olduğunu vurguladılar. Shmuelevitz’in ”Haritaların Wikipedia’sı” olarak tanımladığı Waze, sosyal yapısında kullandığı özelliklerle akıllara biraz olsun Foursquare’i de getiriyor. Waze’in Türkiye’de navigasyon konusunda ”sık kullanılanlar” arasına girip girmeyeceğini görmek içinse bir süre daha beklemek gerekiyor.
İlgili >> iTunes App Store, Google Play