İnsan üretimi olan bir nesne, tarihte ikinci kez yıldızlararası bölgeye ulaştı. NASA, Voyager 2 insansız uzay aracının Güneş Sistemi’nin ana halkasının dışına ve yüksek enerji partiküllerinin yoğun olduğu yıldızlararası bölgeye geçiş yaptığını açıkladı. Bu da uzay aracının Güneş’i çevreleyen ve manyetik alanlar ile plazmadan oluşan heliosferin ötesine geçtiği anlamına geliyor.
NASA’da görev yapan astrofizikçi Georgia Denolfo, konuya ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Bence uzayın keşif tarihi için son derece heyecan verici bir anı yaşıyoruz. Bugüne kadar galaksiye bulutlu bir mercek olan heliosferin ardından bakmıştık. Voyager ile dışarıya doğru bir adım attık ve artık daha fazla şey görebileceğiz.”
Heliosferde hakim olan etmen, Güneş’ten her yöne giden ve yüksek oranda plazma barındıran “güneş rüzgarı” adını taşıyan parçacıklar. Ancak Güneş’ten uzaklaştıkça kozmik ışınlar olarak adlandırılan atom altı parçacıklar baskın hâle geliyor. NASA’dan verilen bilgiye göre, Voyager 2 5 Kasım itibarıyla bu iki bölgeyi ayıran sınırı geçti.
Voyager 2’nin bu sınırı geçen ilk insan üretimi cisim olmadığını belirtmek gerekiyor. Voyager 1, 2012’de söz konusu sınırın ötesine geçmişti. Her iki uzay aracı da 1977’de fırlatılmış ve uzayın derinliklerini keşfetmeye başlamıştı. İsmine rağmen, Voyager 2’nin daha önce fırlatıldığını ve böylelikle NASA’nın en uzun süredir görevde olan uzay aracı unvanının sahibi olduğunu belirtmekte fayda var.
NASA’da Voyager programının proje müdürü olarak görev yapan Suzanne Dodd ise şöyle konuştu: “Her iki Voyager aracının da bu başarıyı gösterecek kadar uzun çalışmayı başarmasının herkesi hem sevindirdiğini hem de rahatlattığını söyleyebiliriz. Şimdi bu iki aracın heliosferin ötesinden göndereceği verileri görmek ve değerlendirmek için sabırsızlanıyoruz.”
Her iki uzay aracı da bilimsel araçların yanı sıra, birer “Altın Kayıt” taşıyor. Altın Kayıtlar’da Dünya’daki yaşam hakkında bilgiler veren çeşitli görseller ve ses kayıtları bulunuyor. Bu kayıtlar sayesinde Voyager araçlarından biriyle karşılaşacak olan diğer uzay varlıklarının Dünya’daki yaşam hakkında fikir sahibi olabilmesi amaçlanıyor. Aradan geçen 41 yıllık dönemde söz konusu kayıtların güncelliğini fazlasıyla yitirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Hem Voyager 1 hem de Voyager 2 yıldızlararası bölgeye ulaşsa da, bu Güneş Sistemi’nin dışına çıktıkları anlamına gelmiyor. Güneş Sistemi’nin sınırında Güneş’in etrafında dönen ve “Oort Bulutu” olarak adlandırılan kuyruklu yıldız kümesi bulunuyor. NASA’nın hesaplarına göre, Voyager 2’nin Oort Bulutu’nun yakın tarafına ulaşması için 300 yıl gerekiyor. Güneş Sistemi’nden tamamen çıkışın ise 30 bin yılı bulabileceği belirtiliyor.