Vodafone Türkiye’nin CEO’su Engin Aksoy, sektörün mevcut durumunu ve geleceğine yönelik öngörüler ile hedefleri değerlendirdi. Aksoy, sürdürülebilir sektör gelirlerinin sağlanması amacıyla etkin bir spektrum yönetimi oluşturulması gerektiğini vurgulayarak sektör geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Aksoy, öncelikle belirli adımların atılması gerektiğine işaret ediyor. 3G gibi eskimiş teknolojiler yerine 4.5G gibi güncel ve verimli teknolojilerin benimsenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, 5G teknolojisinin devreye girmesi ve mevcut 700 MHz bandının aktive edilmesi, bu yönde atılacak stratejik adımlar arasında yer alıyor.
Yatırımların verimliliğinin artması için spektrum tahsislerinin doğru zamanlamada ve miktarlarda yapılmasının yanı sıra rekabetçi ve öngörülebilir bir yatırım ortamının oluşmasının altını çiziyor. Uydu teknolojilerinin kırsal alanlarda hizmet sunmak üzere tamamlayıcı olması, cloud teknolojisi kaullanımının yaygınlaştırılması ve veri merkezi yatırımlarının bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaşmasının önemine değiniyor. Denizaltı fiber kablo altyapısının güçlendirilmesini ve teknolojik dönüşüm perspektifinden abonelerin akıllı cihaz penetrasyonunun %100’e ulaşmasını stratejik hedefler olarak sıralıyor.
Sektörün geleceği ve 2030 hedefleri
Engin Aksoy, 2030 yılına gelindiğinde elektronik haberleşme sektörünün ulaşması gereken kilometretaşlarını ise şu şekilde sıraladı:
- 5G teknolojisinin hayata geçmiş olması
- 6G teknolojisi için hazırlıkların yapılmış olması, teknoloji ekosisteminin oluşması
- Ülke çapında 2 milyon km fiber ağına ulaşılması
- Spektrum politikasının sektör ile istişare yoluyla yatırımları teşvik edecek şekilde belirlenmesi, hem abonelerin kapasite ihtiyacını karşılayacak şekilde hem de gelecek teknolojileri destekleyecek bir plan dahilinde sunulması
- Düzenleyici çerçevenin yeni teknolojilere yatırımı kolaylaştırması ve 2G, 3G gibi zamanla abone talebini karşılamakta yetersiz kalan teknolojilere yatırım ile ilgili yükümlülüklerin kaldırılması ve/veya gözden geçirilmiş olması
- Uydu teknolojilerinin tamamlayıcı olarak hem yedeklilik hem de kırsal ve kapsama boşluğu olan alanlarda abonelere hizmet sunulması için kullanıma geçmiş olması
- Bulut teknolojisi ve çözümlerinin küreselleşmenin getirdiği fırsatları da gözetecek şekilde özel sektör ve kamuda yaygınlaşmış olması
- Veri merkezi yatırımlarınn veri ihtiyacını karşılayacak kapasiteye ulaşması ve ülkemizin bir bölgesel merkez haline gelmiş olması
- Denizaltı fiber kablolar ile uluslararası bağlantıların yapılmış olması
- Abonelerin akıllı cihaz penetrasyonunun %100 olması ve akıllı cihazların lüks ürün olmaktan çıkarılması
Raporda, sektörün stratejik önem açısından değerlendirilmesi ve sektörde yapılması gereken yatırımların sürdürülebilirliğini sağlamak için öneriler sunduğunu belirtiyor. Aksoy’a göre, Vodafone’un Türkiye ekonomisine katkısı göz ardı edilemez seviyede bulunmakta. Yapılan yatırımların reel değeri 157,6 milyar TL’yi aşarken, şirketin yatırımlarının Türkiye’nin çektiği yabancı yatırımların %4,6’sına denk geldiği ifade ediliyor.
Aksoy, sektörün ve yatırımların sürdürülebilirliği için stratejik sektör olarak kabul edilmesi ve yatırım reformunun hayata geçirilmesinin zorunluluk olduğunu vurgularken, altyapı ve hizmet sunulumu için yapısal ayrışmanın önemini anlatıyor. Şeffaf politikalar, adil rekabet koşulları ve öngörülebilir bir yatırım ortamının tesis edilmesi gerektiğini savunuyor. Yatırımların hızlanması ve bu konuda birlikte hareket edilmesinin önemine dikkat çekiyor.