Geçen yıl bu zamanlar 4G’ye geçişi konuşurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu bir açıklamayla dikkatimizi 5G’ye çevirmiştik. Erdoğan sayesinde birçok kişi 5G teknolojisinin farkına varmış, bundan sonra mobil operatörler de 5G teknolojisine, yani bir sonraki teknolojiye yönelik çalışmalardan daha fazla söz eder olmuştu.
Takip eden aylarda 4G ihalesinin iptal edildiğini ve bunun yerine 4G ile 5G arasında bir köprü vazifesi görecek şekilde 4.5G ihalesinin gerçekleştirildiğini gördük. Birçok frekans bandı ihaleyle mobil operatörlere dağıtıldı ve böylelikle daha fazla cihazın şebekeye bağlanması, iletişim kalitesinin iyileşmesi için gerekli adımlar atıldı. Yaklaşık 15 gün sonra 4.5G şebekeleri hizmet vermeye başladığında bu geniş otobandan yararlanacak.
Dağıtılan frekanslar 2020 yılından itibaren dünya çapında faaliyete geçmesi beklenen, bizim de bu sefer 3G veya 4.5G’deki kadar fazla beklemeyeceğimizi düşündüğümüz 5G teknolojisi için de kullanılabilecek. Tüketiciler 4.5G ile birlikte hayatımıza girecek yüksek hızların ve avantajların keyfini çıkarırken, bilim insanları ve mobil operatörler de bir sonraki neslin, yani 5G’nin hazırlıklarını yapacak, hatta çoktan yapmaya başladılar bile.
Vodafone 5G standartlarının oluşması doğrultusunda araştırma ve geliştirme çalışmaları yürüten mobil operatörler arasında bulunuyor. Almanya’nın Dresden Teknik Üniversitesi’nde bir 5G laboratuvarı kuran Vodafone, Türk mühendislerin de görev yaptığı geniş bir araştırma ekibiyle birlikte şebeke donanımı ve yazılımı, bilgisayar yongaları, spektrum ve bulut bilişim konularında 5G odaklı test ve değerlendirmeler yapıyor. Biz de Teknoblog olarak Vodafone 5G teknolojisine yönelik yaptığı çalışmaları yerinde görme fırsatına sahip olduk. 5G teknolojisinin temelini, bu teknolojiyle amaçlananları bizzat bu teknolojinin oluşumu için çalışanlardan dinledik.
Dresden Teknik Üniversitesi Vodafone Mobil İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı Profesör Gerhard Fettweis, 5G ile hedeflenenler hakkında kısaca bilgi verdi. Fettweis’e göre mobil iletişimde her on yılda bir yeni bir nesil gerekiyor. Şu anda 4.5G ile birlikte 1 Gbps seviyelerine varan hızın 5G ile 10 Gbps, 6G ile de Tbps seviyelerine çıkması bekleniyor.
5G’nin sunacağı daha yüksek hız sayesinde daha büyük boyutlu içeriklerin iletimi daha pratik hâle gelecek. 4K ve hatta 8K çözünürlüklü videoların canlı yayınının birden fazla cihaz tarafından yapıldığı bir ortamda mobil şebeke bunun altından kolaylıkla kalkabilecek. 5G sayesinde daha fazla cihazın internete bağlanacağını biliyoruz. Bunlar arasında düşük güç tüketimli cihazlar olacak. Örneğin anahtarlık, cüzdan, vb. cihazlar belirli zaman aralıklarında ağa çok küçük paketler göndererek sürekli bağlantıda kalabilecek. Üstelik bu gibi cihazlar sadece tek bir AAA pille 10 yıla kadar çalışma imkanı da yakalayacak. Diğer bir deyişle gelecekte 5G teknolojisi sayesinde eşyaları kaybetmek bir sorun olmaktan çıkabilir.
Yüksek hız, hemen her cihazın ağa bağlanabilmesinin yanı sıra 5G ile hedeflenen bir başka önemli unsur da gecikme süresini çok düşük seviyelere, hatta normal hayatın seviyesine çekmek. Profesör Fettweis bu kavramı Tactile Internet, yani Türkçe deyimiyle Dokunsal İnternet olarak nitelendiriyor. Gecikme süresinin 1 milisaniye seviyelerine indirilmesi sayesinde gerçek hayatta yaşanan deneyimleri uzaktaki bir noktaya kesintisiz ve doğru şekilde aktarmaya olanak sağlayacak. Özellikle internet üzerinden oyun oynayanlar bilirler, gecikme sürelerinin düşük olması yüksek performanslı bir online oyun oturumu için önemlidir, gecikme süresi düşük olduğu takdirde yapılan hamle en hızlı şekilde sunucuya iletilir ve hamle başarılı olur. İşte 5G ile birlikte gecikme süresinin 1 ms seviyesine düşmesi hem online oyunlarda hem de hayatın diğer pek çok alanında yeni fırsatlara kapı açacak. Fettweis, şu anda LTE teknolojisinde gecikme süresinin 50 ms. civarında olduğunu da belirtmeden geçmiyor.
Vodafone 5G laboratuvarında çeşitli Dokunsal İnternet uygulamaları modelleniyor ve test ediliyor. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde bunları da yakından görme ve deneyimleme fırsatı elde ettik. Gecikme süresinin çok aza indirilmesi sayesinde bir kamera tarafından çekilen görüntüler bir ortamdaki bütün cihazlara aynı anda iletilebilecek. Böylelikle herkes önemli bir ana aynı anda tanık olma fırsatı elde edebilecek. Ya da stadyum gibi bir ortamda birden fazla taraftarın cihazlarıyla yapılan çekimler merkeze aynı anda, çok düşük gecikmeyle iletilecek. Bir izleyici de farklı cihazlar tarafından yapılan çekimleri seçerek maç heyecanını farklı açılardan, kesintisiz ve birbirinin devamı olacak şekilde yaşayabilecek.
Laboratuvarda gerçekleştirilen testlerden bir tanesi, gözün gerçek hayatta algıladığı gecikme süresine yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu basit şekilde gösteriyor. Bir sanal gerçeklik aygıtının ön yüzüne bağlanan iki adet kamera sayesinde iki göz simüle ediliyor. Öncelikle bu kameralarla sanal gerçeklik aygıtı arasındaki bağlantının gecikme süresi şu andaki mevcut kablosuz bağlantı teknolojilerinde deneyimlediğimiz seviyeye ayarlanıyor. Elinde top tutan bir kişi başlığı takan kişinin karşısına geçerek elindeki topu ona atıyor. Gecikme süresi yüksek olduğu için başlığı takan kişi topun gelişini geç algılıyor ve bu nedenle topu tutamıyor. Daha sonra gecikme süresi 5G ile ulaşılmak istenen seviyeye, şu anda testlerde ulaşılmış en düşük seviyeye ayarlanıyor ve top tekrar atılıyor. Bu sefer başlığı takan kişi topu tutmayı başarıyor, ancak topu neredeyse elinden kaçıracak iken tutmayı beceriyor. Bu da gecikme süresinin hâlâ düşürülmesi gerektiğini gösteriyor. Ancak mühendisler çok kısa sürede bunu da başaracaklar gibi görünüyor.
Vodafone Mobil İletişim Sistemleri Bölümü laboratuvarlarında Dokunsal İnternet teknolojilerine yönelik çalışmalar ses iletimini de kapsıyor. 5G ile elde dilecek akustik iletişim sistemleriyle sesi kullanıcının bir mekan içinde bulunduğu noktaya anlık olarak iletilmesi mümkün olacak. Böylelikle başka bir mekanda gerçekleştirilen bir toplantıdaki konuşmacının sesi, başka bir mekana, sanki o konuşmacı o an o mekandaymış gibi aktarılabilecek, mekanda bulunanlar bu hissi yaşayabilecek. Bu teknolojinin geliştirilmesi ve test edilmesi amacıyla içinde 484 hoparlör bulunan bir stüdyo kurulmuş ve burada çevresel sistem aracılığıyla 5G teknolojisinde elde edilecek akustik iletişim deneyimleniyor. Oda içindeki dinleyici sahne olarak nitelendirilen platforma hangi uzaklıkta veya ona göre hangi noktada olursa olsun, ses her yere aynı sürede ulaşabiliyor.
Laboratuvarda gördüğümüz bir başka ilginç deney de Vodafone 5G test altyapısı kullanılarak hazırlanan özel bir eldiven oldu. Bu eldiven sayesinde ekran içindeki prizmatik şekillere dokunmak ve bu şekilleri hareket ettirmek mümkün oluyor. Bu yöntem gelecekte tıbbi kontrol, hatta uzaktan ameliyat gibi imkanları mümkün kılabilecek.
Çok yakında hayatımıza girecek 4.5G teknolojisiyle birlikte yüksek hız hayatımıza daha fazla şekilde girecek. Video yayınları her ortamda kaliteli ve kesintisiz şekilde izlenebilecek, internet üzerinden oyun keyfi her yerde yaşanacak, yüksek hız sayesinde işleri her yerden hâlletmek mümkün olacak. Bir sonraki adım olan 5G ise yüksek hızın ötesine geçerek hayatımızı daha fazla alanda değiştirecek gibi görünüyor. Bildiğimiz bir şey var ki, Vodafone’un Dresden Teknik Üniversitesi’nde geliştirmekte olduğu vizyon ve teknolojilerden zamanı geldiğinde Türkiye’deki Vodafone 5G kullanıcıları da yararlanma fırsatı bulacak.