Vivo ülkemizde genellikle giriş ve orta segment Android telefonlarıyla biliniyor. Şirket, Türkiye’de açmış olduğu üretim üssüyle birlikte “yerli üretim” konusunda da önemli atılımlar yaptı. Bununla birlikte, söz konusu amiral gemisi telefonlar olduğunda da Vivo markası burada da iddialı görünüyor. Ne var ki, bu modeller ülkemize henüz pek gelmediği için gelişmelerden fazla haberdar değiliz. Neyse ki Vivo, biz basın mensuplarına sağladığı üst sınıf test cihazlarıyla, amiral gemisi telefonlar liginde markanın iddialı olduğunu görmemizi sağlıyor. Daha önce katlanabilir telefon Vivo X Fold’u bir ön incelemeden geçirmiştik. Şimdiyse, yakın zamanda yurt dışında satışa çıkan Vivo X90 Pro+‘ı yaklaşık iki hafta boyunca test etme imkanı elde ettim. Vivo X90 Pro+ inceleme yazısında, bu telefonla ilgili izlenimlerim ve yorumlar yer alıyor.
@teknoblog 1 dakikada Vivo’nun en son amiral gemisi telefonu X90 Pro+’ı yakından tanıyın. #vivo #android #androidphone #ceptelefonu #teknolojik ♬ Lazy Sunday – Official Sound Studio
Vivo X90 Pro+, önden bakıldığında son zamanlarda çıkan birçok üst sınıf Android telefonuna benzer bir görünüme sahip. İki uzun kenara doğru kavis yapan ekran, alt ve üst kısımda ince çerçeveler, ekranın üst kısmında ortaya yerleştirilmiş ön kamera deliği gibi özellikler bu telefonda da mevcut. 6.78 inç ile büyük bir ekran taşımasına rağmen, ince ekran çerçevesi sayesinde ekran-gövde oranı çok yükseğe çıkıyor. Bu da telefonun yüzey alanını, tek elle tutmaya ve kullanmaya uygun hâle getiriyor. 9.7 milimetre ile kalınlığı yüksek, ancak bu kalınlıkta arkadaki kamera modülünün dışa doğru yaptığı çıkıntının da rolü var. Ön bölümle simetrik bir yapı oluşturan arka yüz, cihazın kenarlarının biraz daha ince görünmesini sağlıyor, bu da ergonomiye olumlu katkıda bulunuyor.
X90 Pro+’ın önü camla, kenarları ise alüminyumla çevrili. Arkası ise suni deri kaplı. Bu deri kaplama telefonun gerçekten üst sınıf bir his yaratmasına büyük katkıda bulunuyor. Elimizde model kırmızı renkte ve derinin de bir hayli hoş durduğunu söylemek gerekiyor. Ayrıca arkada yarattığı sürtünmenin de telefonu rahat biçimde tutmaya katkıda bulunduğunu söylemeliyiz.
Telefonu bu hâliyle kullanmak güzel, ancak ilginçtir ki Vivo, kutuya bir adet arka kapak yerleştirmiş ve bu arka kapak telefonun arkasıyla aynı biçime ve desene sahip. Yani kapağı taktığınızda, kapaksız hâliyle aynı görünüm elde ediliyor. Tabii ki, telefonun kalınlığı ve ağırlığı biraz artıyor. Buna rağmen ilginç bir çözüm ve telefonu daha güvenli şekilde kullanmak isteyenler için, estetikten ödün vermeden çare bulmayı sağlıyor.
Ağırlık demişken, telefonun 221 gramlık ağırlığı var ve yaklaşık 6.8 inç ekranlı bir telefon için ortalamalarda gezindiğini söyleyebiliriz. IP68 ile belgelenen suya ve toza dayanıklılık özelliği bulunuyor. Alt kenarda USB-C portu, hoparlör ve mikrofon var. Üst kenarda ise kızılötesi portu ve ikinci mikrofonu görüyoruz. Sağ kenarda ses tuşları ve güç butonu bulunuyor. Bunlar her iki elle de tutuşta rahatlıkla erişilebilir noktalarda bulunuyor.
Ekran tarafına geldiğimizde, Vivo X90 Pro+’da 6.78 inçlik, 1440 x 3200 piksel çözünürlüklü ve 20:9 görüntü oranlı LTPO4 AMOLED ekran var. 1 milyar renk desteği, 120 Hz yenileme hızı, 1800 nit maksimum parlaklık gibi özelliklerle bu ekran gerçekten fazlasıyla etkileyici görünüyor. 20:9 görüntü oranlı ekran 517 ppi gibi yüksek bir piksel yoğunluğu sunuyor. Ekran çözünürlüğü varsayılan olarak daha düşük ayarlanmış, ekran ayarları içinden tam çözünürlüğe çıkardığımda aradaki farkı açık biçimde görüyorum. Ekranın parlaklığı ortama göre otomatik olarak ayarlanırken, video izlerken genellikle en yüksek seviyeye çıkardım. YouTube videolarında HDR desteğinden yararlanmak mümkün, ancak Netflix’teki HDR içerikleri kontrol ettiğimde, bu desteğin sunulmadığını gördüm.
LTPO teknolojisi sayesinde ekranın yenileme hızı içeriğe göre dinamik biçimde ayarlanıyor. Daha yüksek hızın farkını kullanıcı arayüzündeki geçişlerde, web sayfalarındaki kaydırmalarda görmek mümkün. Bununla birlikte, PUBG Mobile’da HDR ayarında ve en yüksek kare hızında da farkı görmek mümkün. Bu şekilde akıcı bir oyun oynanırken ekrandaki renklerin canlılığı da gerçekçiliği artırıyor.
AMOLED ekranın varlığı, sürekli açık ekran özelliğini de verimli şekilde kullanmayı sağlıyor. Vivo’nun sunduğu çeşitli kapalı ekran temaları var, bunlardan yararlanabilirsiniz. Ekran ayarları içinde, kullanımı daha iyi seviyeye çıkarabilecek başka ayarlar da mevcut. Bunlara göz atmak yerinde olacaktır.
Bir amiral gemisi telefondan beklendiği şekilde, Vivo X90 Pro+’da çift hoparlör var. Bunlardan biri alt kenarda, diğeriyse ekranın üstünde, ahize bölümüne yerleştirilmiş. Çok yüksek ses çıkışı var, çevresel ses etkisi de iyi. Net, en yüksek ses seviyesinde patlama yapmayan, YouTube’da videoları rahatlıkla izlemeye imkan sağlayan bir ses çıkışı var. Benzer şekilde hareket hâlindeyken film veya dizi izlemek isterseniz, başka bir aksesuara ihtiyaç duymazsınız.
Vivo X90 Pro+, 3.2 GHz maksimum saat hızına sahip olan Snapdragon 8 Gen 2 işlemciyle geliyor. Elimizdeki modelde 12 GB RAM ve 512 GB dahili hafıza var. Sanal RAM özelliği sayesinde 8 GB’lık ek bellek kullanımı mümkün oluyor. Bir amiral gemisi telefondan beklediğiniz yüksek performansı, akıcılığı Vivo X90 Pro+ sunuyor. Benchmark niteliğindeki oyunumuz PUBG Mobile’ı da, yukarıda belirttiğimiz gibi, yüksek görüntü kalitesi ve akıcılıkta, herhangi bir takılma olmadan rahatlıkla oynadık. Diğer oyunlarda da Vivo X90 Pro+ iyi bir performans sergiliyor. Bunun dışında, aynı anda birden fazla uygulamada, kesintisiz biçimde çalışma konusunda da bu telefon iyi bir grafik ortaya koyuyor.
Pil tarafında ise bu telefonun 4700 mAh kapasiteli pili var. Bu seviyedeki telefonlarda genellikle 5000 mAh gibi bir kapasiteyi görmeye alıştık, bu kadar üstün özelliklere sahip bir telefona da yakışırdı. Yine de, 4700 mAh kapasiteli pil de, normal yoğunluklu bir kullanımda sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarmaya yetecek performansı sağlıyor. Üstelik bu telefon, 80W hızlı şarj desteğine sahip. Vivo’nun gönderdiği telefonun kutusundan da bu güç çıkış değerine sahip bir adaptör çıkıyor. Bununla yaptığımız testte, telefon kapalı durumdayken, sadece 13 dakikada yüzde 50 doluluğa ulaştık. 40 dakikanın altında bir sürede ise telefonun pili tamamen dolmuştu. Bu durum, Vivo’nun 33 dakikada yüzde 100 şarj iddiasının aşağı yukarı doğru olduğunu da gösteriyor. Bu arada 50W hızlı kablosuz şarj desteğinin olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Vivo X90 Pro+ Android 13 tabanlı OriginOS 3 ile yüklü olarak geliyor. İnceleme için gelen telefonda Türkçe yazılım yüklü değil. Çin piyasası için çıkarılmış, Google Play Store’un ve Google uygulamalarının yüklü olmadığı, Türkçe dil seçeneğinin bulunmadığı bir yazılım var. Neyse ki, dili İngilizceye çevirmek zor olmadı. Google uygulamalarını yüklemek için de telefonda yüklü olan Vivo uygulama mağazasında Gmail’ı aratıp yüklemek yeterli oldu. Bunu yaptığımda, Google Play Store ve Google Play Servisleri de kuruldu. Sonrasında alıştığım uygulamaları, Telefon ve Mesajlar uygulamalarını yükledim ve Vivo X90 Pro+’ı sorunsuz şekilde kullandım.
OriginOS kullanıcı arayüzü, özelleştirmeler açısından zengin olsa da, bunlar çok rahatsız edici sayılmaz. Göze hoş gelen uygulama ikonları ve duvar kağıtları, X90 Pro+’ın canlı ve parlak ekranında gayet hoş görünüyor. Şimdiye kadar başka Android telefonlarında pek görmediğimiz çeşitli özelleştirme araçları var. Bunlar biraz karmaşık görünse de, kullanması zor sayılmaz. iPhone’da veya Huawei telefonlarında görmeye alıştığımız tarzda bir kontrol paneli var. Ayarlar bölümü de anlaşılır bir tasarıma ve düzene sahip. Sonuç olarak alışmak zor olmadı ve telefonu deneyimlediğim süre boyunca rahat biçimde kullandım.
Güvenlik tarafında, ön kamerayla sağlanan yüz tanıma ile birlikte, ekran içi parmak izi okuyucu var. Parmak izi okuyucusu çok hızlı, gerek parmak izi eklerken, gerek sonrasında ekran kilidini açarken. Sadece bir kez hafifçe temas ettirmek parmak izini açmak için yeterli. Benzer şekilde, yüz tanımanın da sizi anında tanıdığını ve kilitli ekranı geçtiğini belirtmem gerekiyor.
Vivo X90 Pro+, kameralarıyla da çok güçlü bir telefon. Öncelikle ZEISS teknolojisinin ön planda olduğunu belirtmeliyim ki, Vivo da bunu telefonun çeşitli yerlerine yerleştirdiği ZEISS logoları veya sloganlarıyla açık biçimde gösteriyor. Kamera uygulaması içinde de özel bir ZEISS ayarı var. Kameralar, arkada büyük bir yer kaplayan ve dışa doğru çıkıntı yapan dairesel kamera modülüne yerleştirilmiş.
Ana kamera 50.3 megapiksel çözünürlük, f/1.8 diyafram gibi özelliklere sahip. Optik görüntü sabitleme, lazer otomatik odak gibi özellikler de mevcut. İki tane telefoto kamera var. Bunlardan ilki 50 megapiksel, f/1.6 diyafram özelliklerini barındırıyor. 2 kat optik yakınlaştırma imkanı sağlarken optik görüntü sabitleme de mevcut. İkinci telefoto kamera periskop yapılı, o da 64 megapiksel çözünürlük, f/3.5 diyafram, optik görüntü sabitleme, 3.5 kat optik zum gibi özellikleri bünyesinde barındırıyor. Son olarak 48 megapiksel, f/2.2 diyafram açıklıklı, 114 derece geniş görüş açılı ve otomatik odaklı bir ultra geniş açılı kamera bulunuyor.
Vivo X90 Pro+ kamera uygulaması anlaşılır bir düzene sahip. Çoğu akıllı telefonda gördüğümüz düzeni burada da görüyoruz. Bununla birlikte çekim modları ve ayarlar açısından epey zengin. Neyse ki, sezgisel kullanıcı arayüzü sayesinde çabucak öğrenmek ve kullanmak mümkün oluyor. Öte yandan diyafram açıklığını değiştirerek portre çekimlerde arka plan bulanıklığını dilediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.
Vivo X90 Pro+ ile farklı koşullarda çekimler yaptık ve genel olarak fazlasıyla başarılı bulduk. Yeterli ışık koşullarında parlak, canlı, detayların belirgin olduğu fotoğraflar çekiliyor. Renklerin gerçekliği de iyi. Telefoto kamera ile ana kameranın tutarlılığı iyi. Benzer durumun ultra geniş kamera için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Portre çekimlerde saç ve bunun gibi ince detaylarda bazen iyi sonuçlar elde edilmese de, genel olarak burada da performansı iyi bulduğumu söylemem gerekiyor. Periskop lensle toplam 100 kat yakınlaştırma yapılabiliyor. Bu kadar yüksek yakınlaştırmada detaylar kaybolsa da, yine de uzaktaki yazı veya nesneleri seçmeye yarayacak sonuçlar elde ediliyor. Yakın çekimlerde de telefon iyi iş çıkarıyor. Düşük ışıktaki performansı da beğendim. Özellikle bazı karanlık sahnelerde ışığın saçılmadan, gözün gördüğü gibi sonuçların ortaya konulması etkiliyor.
Öndeki kamera da 32 megapiksel çözünürlük, f/2.5 diyafram açıklığı gibi özelliklerle her koşulda iyi selfie fotoğraflar çekiyor. Ön kamera ile portre çekimler yapabilirsiniz, ancak beklentiyi çok yükseltmemekte fayda var. Ön kamera ile video çekimi ise 1080p çözünürlükle sınırlı ki, buna biraz şaşırdığımı söylemem gerekiyor.
Video tarafında ise 8K’ya kadar kayıt imkanı var. Ne var ki, genellikle 4K kayıt çoğu kişinin işini görür. Saniyede 60 kare hızında çekim gerçekçiliği artırırken ses kayıt kalitesi de fazlasıyla iyi. Durağanlık da memnun edici. Özel günlerde veya profesyonel çekimlerde rahatlıkla kullanılır.
Sonuç olarak Vivo X90 Pro+, her açıdan iyi bir amiral gemisi telefon olduğunu ortaya koyuyor. Telefonun teknik özellikleri zaten kağıt üstünde gayet iyi dururken, gerçek hayatta sunduğu deneyim ve performans da bunların kağıt üstünde kalmanın ötesine geçtiğini gösteriyor. Umarız Vivo, bu kadar üst seviyedeki Android telefonlarını Türkiye’deki tüketicilerden daha uzun süre boyunca mahrum bırakmaz ve yakın zamandan itibaren bunları piyasada görürüz. Böylelikle, zaten çok fazla çeşidin olmadığı üst sınıf Android telefon pazarında daha fazla sağlam ve yüksek fiyat-performans oranlı seçenekler görmüş oluruz.