Katlanabilir telefon pazarı giderek olgunlaşıyor, bu alana ilk giren oyuncuların yanına yenileri ekleniyor. Vivo da geçtiğimiz ilkbaharda duyurusunu yaptığı Vivo X Fold modeliyle oyuna dahil olmuştu. Vivo, dışta kapak ekranı ve içte katlanabilir ekran olmak üzere, klasik akıllı telefon deneyimiyle daha büyük ekranlı, bir tablete yakın deneyimi bir arada sunuyor. Üstelik ZEISS teknolojisiyle desteklenen kamera sistemi sayesinde kullanıcılara iyi bir kamera deneyimi de sağlamayı hedefliyor. Bu katlanabilir telefon kısa süreliğine de olsa test merkezimize konuk oldu. Vivo X Fold ön inceleme yazısında bu telefon ile ilgili ilk izlenimlerimiz ve yorumlar yer alıyor.
Vivo X Fold’un dışında 6.53 inç, 1080 x 2520 piksel çözünürlüklü bir ekran var. Bu ekran 21:9 görüntü oranına sahip. Samsung Galaxy Z Fold 3 ve 4 modellerinde gördüğümüzden daha geniş bir ekran, bu açıdan günümüzde alıştığımız akıllı telefon ekranlarına daha yakın. Bu durum X Fold’u kapalı durumda kullanma isteğini ve daha da artırıyor. Büyük ekran istemediğiniz durumlarda, size yabancı gelmeyecek boyutlarıyla X Fold’u klasik bir akıllı telefon gibi kullanabiliyorsunuz. Açıldığında ise X Fold’un 8.03 inçlik ekranı ortaya çıkıyor. Vivo, Oppo’nun gittiği yoldan ilerlediği için, içerideki katlanabilir ekran kare formuna biraz daha yakın, 1916 x 2160 piksel çözünürlüklü ve 360 ppi piksel yoğunluklu ekran yeterli bir keskinliği ve netliği sunuyor.
Vivo dışarıda 120 Hz yenileme hızlı AMOLED ekran kullanırken içeride yine 120 Hz’lik LTPO AMOLED ekran kullanmış. Yani yenileme hızı ekrandaki görüntülere ve içeriğe bağlı olarak dinamik biçimde ayarlanıyor. İçerideki ekranın HDR10+ desteğine sahip olması, bu büyük ekranda video izlerken daha gerçekçi ve canlı görüntülerden yararlanma imkanını beraberinde getirecektir. Her iki ekranın parlaklığı da yüksek. Bu sayede dışarıda da rahatlıkla kullanma imkanına sahip oluyorsunuz.
Vivo X Fold’un dikkatimizi çeken bir başka olumlu yanı da sağlamlık hissini iyi biçimde vermesi oldu. Bir katlanabilir telefona göre fazlasıyla kararlı ve sağlam duruyor. Menteşesi oynak değil, sertliği iyi, bununla birlikte açarken veya kapatırken çok fazla kuvvet uygulamak gerekmiyor. Vivo, Oppo ve Motorola’nın telefonlarındaki gibi bir menteşe yapısı tercih etmiş, yani katlanabilir ekran kapandığında su damlası biçimini alıyor. Bu da beraberinde boşluksuz bir katlanmayı getiriyor. Bunun en büyük yararlarından biri de cepte taşırken araya toz veya parçacıklarının girişinin engellenmesi oluyor. Bir diğer büyük yararı da ekrandaki kırışıklık izinin az olması. Tam karşıdan baktığınızda, beyaz arka planda ve maksimum parlaklıkta bile ortadaki kat izi çok zor fark ediliyor. Tabii ki, belli bir açıdan sonra, biraz daha ekrandan yansıyan ışığın etkisiyle kat izi anlaşılıyor. Ancak bu durum fazlasıyla normal.
Katlanabilir telefon açık durumdayken 6.3 milimetre, kapalı durumdayken 14.6 milimetrelik kalınlığa ulaşıyor. Açık hâldeyken sahip olduğu kalınlık tabletlerle aynı seviyelerde. Kapalı olduğunda ise akıllı telefonlara nazaran daha kalın olduğunu söylemek gerekiyor. Aynı şekilde, 311 gram ile bir akıllı telefon için ağır. Kapalı hâlde kullanırken kalınlık ve ağırlık normal bir akıllı telefon kullanmaya nazaran daha zorlayıcı olabilir, ancak bu telefonu kullanırken çoğunlukla açık bir yapı tercih edileceğini göz önünde bulundurduğumuzda, ağırlık ve kapalı hâldeki kalınlık göz ardı edilebilir gibi duruyor.
Sağlamlık hissini iyi biçimde vermesiyle birlikte, Vivo X Fold’da suya dayanıklılık özelliği yok. Halbuki Samsung, Galaxy Z Fold 3 ile birlikte bu desteği sunmaya başlamıştı ve şimdilerde Türkiye’de satışa sunulan Z Fold 4’te de aynı desteğin bulunduğunu görüyoruz. Telefonun arka tasarımı ise çok şık. Vivo gelişmiş kamera sistemin varlığını iyi biçimde ortaya koyacak bir kamera modülü tasarlamış. Dörtlü kamera modülü yuvarlak bir adaya yerleştirilirken ZEISS logosu ve flaşın yanındaki yazılar, Vivo logosu yataya yerleştirilmiş olsa bile, kullanıcıların genellikle cihaz açık durumdayken fotoğraf veya video çekmek isteyebileceği düşüncesinin ön planda olduğunu gösteriyor.
Hazır söz kameradan açılmışken buradan devam edelim. Vivo X Fold’u diğer katlanabilir telefonlardan ayıran en önemli unsurlardan biri gelişmiş kamera sistemi. ZEISS teknolojisine sahip olan kamera sisteminin başrolünde 50 megapiksel kamera var. f/1.8 diyafram, optik görüntü sabitleme gibi özellikleri var. 48 megapiksel ultra geniş açılı kameranın yanında, 12 megapiksel, 2 kat optik yakınlaştırma özellikli telefoto kamera var. 8 megapiksel çözünürlüklü periskop telefoto kamera ise 5 kat optik yakınlaştırma imkanı sağlıyor ve optik görüntü sabitlemeye sahip. Zeiss optik teknolojisi de bu kamera sistemine güç veriyor.
Vivo X Fold’da kullanışlı bir kamera uygulaması var. Çoğu akıllı telefonun kamerasında gördüğümüz AI ibaresinin yerine ZEISS ibaresi var. Bunun açılması hâlinde daha doğal renklerin sunulduğu belirtiliyor. Çektiğimiz karelerde, özellikle ışığın iyi olduğu ortamlarda ZEISS modu pek fark yaratmıyor. Ancak gece çekimlerinde hafif de olsa gözün gördüğüne daha yakın bir renk düzeni sağladığını söyleyebiliriz. Bunun dışında iyi aydınlatılmış ortamlarda çektiğimiz karelerde renkler canlı, hafif bir sıcak tarafa doğru kaçış var, parlaklık ve detaylar da iyi seviyede bulunuyor. Portre modu da iyi çalışıyor gibi görünüyor, süjeyle arka planın ayrışması iyi, saç tellerindeki detaylar iyi işlenmişe benziyor. Özel bir makro modu var, ancak çekimlerde çok büyük farklar gördüğümüzü söyleyemeyiz.
Hem kapak ekranında hem de içerideki katlanabilir ekrana yerleştirilmiş 16 megapiksel, f/2.5 kameralar var. Bu kameralar da iyi iş çıkarıyor gibi görünüyor. Ancak kapak ekranındaki kameranın varsayılan olarak görüş açısı daha geniş gibi görünüyor. Grup çekimlerinde genellikle telefon kapalı hâldeyken çekim yapmanız iyi olabilir. Bununla birlikte cihaz açık durumdayken kapak ekranını bir vizör gibi kullanabilirsiniz. Bu durumda arka kameralarla da selfie çekmek iyi sonuçlar verecektir. Ayrıca bir kişiyi veya birkaç kişiyi çekerken de onların kapak ekranını bir vizör olarak kullanarak kendilerini görmelerini sağlayabilirsiniz.
Video çekimi tarafında Vivo X Fold 8K video kaydı yapabiliyor. Ancak bunu pek yapacağınızı düşünmüyoruz. Genellikle 4K/60fps modunu kullanacağınızı düşünerek böyle bir çekim yaptık ve sonuç gerçekten etkileyici. Optik görüntü sabitleme çok iyi çalışıyor, profesyonel bir video kamera ile boy ölçüşebilecek durağanlıkta ve kalitede video kaydı yapılıyor. Ortamdaki seslerin kaydı da kaliteli biçimde yapılıyor. Üstelik video çekim ekranındaki bir kontrole dokunarak arka plan gürültüsünü filtreleyip konuşan kişinin sesinin ön plana çıkmasını sağlayabilirsiniz. Vivo X Fold’da bu da iyi biçimde çalışıyor. Sonuç olarak Vivo X Fold’un kamera sistemi özel günlerde hem fotoğraf hem de video çekimi için fazlasıyla kullanışlı görünüyor.
İçerideki donanım bileşenlerine baktığımızda Qualcomm Snapdragon 8 Gen 1 işlemci var. 12 GB RAM mevcut. Vivo’nun bize gönderdiği test ürününün 512 GB dahili hafızası var. microSD kart yuvası yok, ancak bu kapasite fazlasıyla yeterli. Öte yandan 256 GB kapasitenin de çoğu kullanıcı için yeterli olacağını söyleyebiliriz. Telefonun kullanıcı arayüzü akıcı, kapalı formdayken açık forma geçtiğinizde, kapak ekranındaki uygulamanın içerideki katlanabilir ekrana daha büyük formda geçirilmesi de hızlı şekilde gerçekleşiyor. Bu arada telefonun hem kapak ekranında hem de içerideki katlanabilir ekranında parmak izi okuyucu var. Sadece tek bir ekranda parmak izi eklemek yeterli, bunu diğer ekranda da kullanabilirsiniz. Bu açıdan Vivo’nun daha önce katlanabilir telefonlarda pek görmediğimiz bir özelliği sunduğunu görüyoruz. 4600 mAh kapasiteli pilin de bir katlanabilir telefon için ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. 66W kablolu şarj, 50W kablosuz şarj ve 10W ters kablosuz şarj var. Vivo X Fold şık bir kutuda geliyor ve kutuda da çift USB-C girişli 80W güç adaptörü, USB-C kablosu ve kulaklık bulunuyor. Yüksek fiyatla geleceğini düşündüğümüz bu ürün için Vivo, aksesuarlar için ek masraf yapmanıza gerek bıraktırmıyor.
Test için gelen Vivo X Fold’da OriginOS, yani Vivo’nun özel Android arayüzü var. Çinli yazılım olduğu için alıştığımız Android telefon deneyimi mevcut değil, diğer bir deyişle Google uygulamaları, Google Play Store, vs. yok. Bu nedenle günlük kullanımda nasıl bir deneyim sunduğu hakkında fazla yorum yapamayız. Ancak Vivo’nun içerideki büyük ekranı bölünmüş pencerelerle kullanma konusunda Samsung’un Z Fold modellerindeki yolu izlediğini görüyoruz. İki uygulamayı aynı anda bölünmüş pencerelerde kullanmak mümkün olurken daha fazla uygulamayı yüzen pencerelerde açabilirsiniz. Toplam dört uygulamayı ekranda aynı anda tutmak mümkün oluyor. Bölünmüş pencerelerde açılmış uygulamalara grup olarak kısayol açabilir, istediğiniz zaman bunları hızlıca açabilirsiniz.
Ses konusunda da Vivo X Fold, bir amiral gemisi telefondan beklenen performansı sergiliyor. Çift hoparlör sayesinde stereo ses çıkışı iyi şekilde sunuluyor. Ancak açık durumdayken ses çıkışının kapalı durumdakine göre biraz daha iyi olduğunu söylesek yanlış olmayacaktır.
Vivo X Fold ile geçirdiğimiz kısa sürenin sonunda elde ettiğimiz izlenimler fazlasıyla olumlu. Bu telefon iyi bir malzeme kalitesine sahip ve sağlamlık hissini fazlasıyla veriyor. İçerideki katlanabilir ekranda kırışıklık, normal kullanım açısında neredeyse yok denecek seviyede. Dışarıdaki ekran da yeterli genişliği sayesinde kullanışlı, normal bir akıllı telefon kullanım hissini iyi biçimde sunuyor. Sadece içteki değil, dıştaki ekranda da bir şeyleri keyifle izlemek mümkün olacaktır. Güçlü ses sistemi de bu alanda iyi bir multimedya deneyimi elde etmeye yardımcı oluyor. İçerideki donanım bileşenleri 2022 model bir amiral gemisi için beklentiler düzeyinde, pil kapasitesi de bir katlanabilir telefon için iyi. Üstelik, yine üst sınıf telefonlarda olmasını beklediğimiz hızlı şarj ve kablosuz şarj özellikleri de var. ZEISS optikli ve dört kameralı arka kamera sistemi başta olmak üzere, kamera sistemi şimdiye kadar gördüğümüz katlanabilir telefonlar içinde en iyisi desek yanlış olmayacaktır.