Dünya, pazartesi günü Venüs gezegeninde yaşamın güçlü kanıtlarının keşfedildiğinin duyurulmasıyla şok oldu. Bilim dünyasında prestiji yüksek bir yayın olan Nature Astronomy dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, Venüs atmosferinde Dünya’daki yaşamla ilişkili olan kokulu, yanıcı bir gazın “şaşırtıcı” miktarlarda tespit edildi. Çalışmaya dahil olmayan NASA, bulgularla ilgili resmi bir yorum yayınladı.
14 Eylül Pazartesi günü Nature Astronomy dergisi “Venüs’ün bulut katmanlarında bulunan fosfin gazı” başlıklı bir çalışma yayınladı. Çalışma, Venüs atmosferinde fosfin adı verilen büyük miktarda bir gazın keşfini detaylandırıyor. Bu gaz, yaşam için potansiyel bir biyolojik imza olarak kabul ediliyor, diğer gezegenlerde ve gök cisimlerinde yaşamın kanıtı olarak kullanılabilir.
Phosphine is to Venus as methane is to Mars? 20 parts-per-billion of phosphine have been detected in the temperate clouds of Venus, and its source is not evident. Greaves et al.: https://t.co/3YxE04q9sw
— Nature Astronomy (@NatureAstronomy) September 14, 2020
Venüs, Dünya’nın en yakın komşusudur. Muhtemelen onu açık bir gecede Ay’dan çok uzakta olmayan parlak bir yıldız olarak görürsünüz. Yeni çalışmaya göre Venüs atmosferi, “herhangi bir fosforun oksitlenmiş formlarda olması gereken fosfin gazının görünür varlığını içeren hiperasidik, ılıman bulutlarla dolu”.
Çalışmada aşağıdaki ifade yer alıyor:
PH3’ün [fosfin gazı] varlığı; Venüs’ün atmosferinde, bulutlarında, yüzeyinde ve yeraltında veya şimşek, volkanik veya meteoritik dağıtımla, şu anda bilinen hiçbir abiyotik üretim rotası olmaksızın, kararlı durum kimyası ve fotokimyasal yolların kapsamlı çalışmasından sonra açıklanamaz.
Venüs’te hayat değil, hayatın kanıtları var
Bulgular oldukça heyecan verici, ancak Venüs’te yaşamın bulunmadığı unutulmamalı. Daha doğrusu, bu çalışma bir biyolojik imzanın varlığını, gezegendeki potansiyel yaşam varlığının kanıtı olabilecek bir bulguyu gösteri. Bu önemli bir ayrım, çünkü şu anda Venüs atmosferinde yaşam teyit edilmedi.
Biyolojik imzalar, herhangi bir dış gezegende yaşamın olup olmadığını belirlemenin en iyi yolu olarak öneriliyor. Bu tür kanıtlar, yaşamın yokluğunda var olma ihtimali çok düşük olan bileşikler, izotoplar, moleküller veya benzer şeylerden oluşur; büyük olasılıkla şu anda gezegende var olan veya geçmişte bir noktada var olan yaşamın sonucu olan şeyler olarak nitelendirilir.
Yeni çalışma, ‘yaşamın varlığı’ potansiyeline ek olarak ‘bilinmeyen fotokimya veya jeokimya’ da dahil olmak üzere diğer potansiyel fosfin gazı kaynaklarının da mümkün olduğuna işaret ediyor. Gazın kaynağını bulmak için bulgulara yönelik daha fazla araştırma yapılması gerekecektir.
Fosfin gazı benzersiz bir şekilde yaşamla, yani Dünya’daki yaşamla ilişkilidir. Bu gaz, Güneş Sisteminin diğer bazı kısımlarında bulunsa da, varlığı atmosferinde hızla yok olacağı kayalık gezegenlerle değil, gaz devleriyle sınırlıdır. Bu nedenle çalışma, fosfin gazının ‘biyo-imza-gaz araması için çoğu kriteri karşıladığını’, ancak Dünya’nın ötesindeki yaşamın keşfini beyan etmek için tek başına yeterli olmadığını belirtiyor.
Çalışmadaki şu detay dikkat çekiyor:
İdeal bir biyo-imzalı gaz kesin olmalıdır. Canlı organizmalar tek kaynağı olmalı ve kirletici çizgilerle harmanlanmamış, doğası gereği güçlü, kesin olarak karakterize edilmiş spektral geçişlere sahip olmalıdır – ki bu kriterlerin hepsi genellikle ulaşılabilir değildir.
NASA’dan Venüs’teki bulguyla ilgili açıklama
Heyecan verici çalışmanın yayınlanmasının ardından, NASA bu çalışmayla ilgisinin bulunmadığını ve şu anda bulgular hakkında yorum yapamayacağını belirterek konuya dahil oldu. Ancak uzay kuruluşu, çalışmanın kayda değer bir dergide yayınlandığına ve “bilimsel emsal değerlendirme sürecine” güvendiğine dikkat çekiyor.
Venüs, yaşam arayışında pek ilgi görmüyor olsa da, bu durum yakında değişecek gibi görünüyor. NASA aşağıdaki yorumu yaptı:
Aşırı sıcaklıkları, atmosferik bileşimi ve diğer faktörlerden dolayı yaşam arayışının önemli bir parçası olmamasına rağmen Venüs, artan sayıda gezegensel cisimde olduğu gibi, heyecan verici bir keşif yeri olduğunu kanıtlıyor. NASA’nın Keşif Programı için gelecek dört aday görevden ikisi ve NASA’nın da ortak olduğu, Avrupa’nın EnVision misyonu Venüs’e odaklanıyor. Ayrıca Venüs daha küçük görevlerle ulaşabileceğimiz gezegensel bir varış noktasıdır.