Manşetler

Twitter üçüncü taraf yazılımcıların API erişimini daha da kısıtlayacak, LinkedIn ile bağları kesti

API olarak adlandırılan uygulama programlama arayüzleri bir servisin başka bir servisten yararlanmasına olanak sağlayan en önemli araçlar olarak nitelendirilebilir. Örneğin sosyal medya servislerinin çeşitli akıllı telefon, tablet veya TV uygulamaları aracılığıyla kullanılması, Twitter’da yazılan tweet’lerin Facebook’ta da otomatik olarak paylaşılması gibi işlevler bu API’lar yardımıyla mümkün hâle geliyor.

API’lar ara sıra sorunlara da yol açıyor. Örneğin Facebook, Google+ açıldığında Google’a bazı API’larına erişim izni vermemiş, Google+’ya abone olanların Facebook arkadaşlarını da bu servis üzerinde çevrelerine alma veya çağrıda bulunmalarına izin vermemişti. Anlaşmazlık olarak nitelendirilir mi, bilmiyoruz; ancak benzer bir durum şimdilerde Twitter ile LinkedIn arasında da bulunuyor.

Twitter gitgide büyüyor, şu anda 500 milyon üzerinde kullanıcı sayısına ulaştı. Sosyal ağ servisi bir yandan büyürken bir yandan da üçüncü taraf yazılımcılara karşı durumunu da daha da sertleştirmeye başladı. Hatırlarsanız, iki yıl öncesine kadar Twitter’ın resmi bir mobil uygulaması yoktu, Twitter’ı kullanmak isteyenler her platformda üçüncü taraf uygulamalara başvurmak zorundaydı. Her platformda kendi uygulamasını çıkarmaya başlayan ve bir yandan büyüyen Twitter bir süre sonra üçüncü taraf yazılımcılardan Twitter odaklı uygulamaa geliştirmemelerini istemeye başladı.

Yeteri kadar ziyaretçi elde ettiğini ve kullanıcı topladığını düşünen Twitter artık bu potansiyeli paraya dönüştürmeyi hedefliyor. Bu nedenle başka site ve uygulamaların Twitter deneyimini kendi yerlerinde sunmasını değil, kendi içeriklerini veya servislerini Twitter üzerinden sunarak kullanıcıların Twitter üzerinde daha fazla vakit geçirmesini, site veya servise hiç gitmemesini veya daha geç gitmesini istiyor. Bu amaçla genişletilmiş tweet adı verilen servisin kapsamı her geçen gün daha da genişliyor, bu oluşuma yeni haber siteleri katılıyor.

Twitter hazırladığı bir blog yazısında API’larının üçüncü taraflarla kullanımı konusunda giderek daha sıkı kurallar belirleyeceğini kaydetti. Bu kurallar önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Ancak görünen o ki, LinkedIn bunları beklemek istemedi ve 2009 yılından beri sürdürdüğü otomatik Twitter bağlantısını kapattı. Önceleri Twitter üzerinden tweet atanların yazdıkları aynı anda LinkedIn hesapları tarafından da paylaşılıyordu. Artık bu otomatik durum ortadan kalktı. Eğer Twitter ve LinkedIn’de aynı anda paylaşımda bulunmak isteyenler olursa, LinkedIn’e yazmaları ve sonrasında bunun Twitter üzerinde de paylaşılması gerekecek.

Twitter tüm bunları daha tutarlı bir Twitter deneyimi amacıyla yaptığını iddia ediyor. Ancak bir yandan LinkedIn’e otomatik paylaşıma izin vermezken bir yandan Facebook’a otomatik paylaşıma izin veriyor. Facebook, Twitter’ın neredeyse iki katı kullanıcı sayısına sahip, LinkedIn ise Twitter’ın yarısından az bir kullanıcı büyüklüğüne sahip. Sonuç olarak Twitter LinkedIn üyelerinin çoğunun zaten bir Twitter hesabına sahip olduğunu düşünüyor olmalı. Halbuki Facebook üyesi olup da daha Twitter ile tanışmamış birçok kullanıcı olabilir ve bu nedenle de Twitter Facebook ile kanalları açık tutmanın gerekli olduğu şeklinde bir düşüncededir.

İlgili >> Twitter Blog, LinkedIn Blog, The Verge