Twitter, 2016’nın ilk çeyreğine ait mali sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Şirket, analistlerin beklentilerinin altında rakamlar açıklayarak hayal kırıklığı yarattı. Analistlerin 607.8 milyon dolar olarak öngördüğü çeyrek geliri, 595 milyon dolar olarak gerçekleşti. Mikro blog servisi mevcut çeyrek için gelir beklentisini ise 590 milyon dolar olarak açıkladı. Analistlerin öngörüsü ise 610 milyon dolar gelir elde edilebileceği yönünde. Geride kalan çeyrekte 5 milyon abone kazanarak 310 milyon aboneye ulaşan ve bu alanda Wall Street beklentilerini aşmayı başaran Twitter, Facebook ve Google gibi rakiplerinden reklam geliri kapmasını sağlayacak kullanıcı artışını ise gerçekleştiremedi. Twitter finans raporu açıklandıktan sonra şirketin hisseleri yüzde 12’den fazla oranda değer kaybı yaşadı. Açıklanan rakamlar, Twitter’ın geçtiğimiz bir yıl boyunca ana ürününü güçlendirmek için yaptığı hamlelerin pek de etkili olmadığını göstermesi açısından önem taşıyor.
Mikro blog servisi geride kalan bir yıllık dönem içinde önemli değişiklikler geçirdi. Dick Costolo’dan boşalan CEO’luk koltuğuna yeniden kurucu Jack Dorsey’in oturması, Moments sekmesinin hayata geçirilmesi, tacizle mücadele araçlarının geliştirilmesi, tweetlerin kronolojik sıra yerine algoritmik bir düzenleme doğrultusunda gösterilmesi, favorilerin yerini beğenilerin alması, daha uzun direkt mesajlara izin verilmesi, anket özelliğinin sunulması ve Periscope yayınlarının Twitter zaman akışlarına entegre edilmesi söz konusu değişiklikler arasında ön plana çıkanlar oluyor.
Twitter’ın son bir yılda yaptıkları kulağa hoş gelse de, bu durum söz konusu hamlelerin gecikmiş olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Mikro blog servisi, söz konusu değişiklikleri uygulamaya koyarken kullanıcı tabanını rahatsız etmemeyi ve halen günümüzün iletişim iklimindeki önemli parçalarından biri olmayı başarsa da, rakiplerin gelişerek büyüdüğü bir ortamda şirketin ana ürününde yapılan değişikliklerin fazla benimsenmemesi sorun teşkil ediyor.
Rakiplerin gelişerek büyümesine en önemli örnek olarak Facebook’un canlı video yayını konusunda yaptıkları gösterilebilir. Twitter, Periscope’u satın aldıktan ve uygulamayı yayınladıktan sonra kısa süre içinde canlı video yayını alanında liderliğini ilan etmişti. Ancak Facebook agresif biçimde girdiği canlı video yayını sahasında sunduğu imkanlarla Periscope’u, yani Twitter’ı gölgede bırakmayı başarmışa benziyor. Yine de, Periscope’un halen canlı yayın konusunda kendine has avantajları olduğunu unutmamak gerekiyor. Özellikle Twitter’ın güncel gelişmelerin takibi konusunda daha çok tercih edilen bir mecra olması, Periscope üzerinden yapılan canlı yayınların ilgi çekici olmasını sağlıyor.
CEO’luk koltuğunu önce geçici, daha sonra kalıcı olarak devralan Jack Dorsey, 11 Haziranda göreve geldiğinde radikal değişim vadetmişti. Aradan geçen yaklaşık 10,5 aylık dönemin sonunda mikro blog servisinin daha farklı bir yapıya büründüğü söylenebilir. Ancak Twitter finans raporu, bu farkın rakamlar üzerinde beklenen somut etkiyi yaratmadığını gösteriyor.