Twitter, kullanıcılara zaman akışlarında hangi tweetlerin gösterileceğine karar veren Twitter algoritması ile ilgili kodu GitHub’a yükledi. Ayrıca şirket, bu kararı açıklamak için bir blog yazısı yayımladı. Bu yazı algoritmanın, Sana Özel zaman akışında hangi tweetleri öne çıkaracağına nasıl karar verdiğini ve bunları nasıl sıralayıp filtrelediğini anlatıyor.
Twitter’ın blog yazısına göre, “tavsiye dizisi üç ana aşamadan oluşuyor.” Öncelikle, “farklı tavsiye kaynaklarından en iyi Tweet’ler” toplanıyor, ardından bu tweet’ler “bir makine öğrenimi modeli” ile sıralanıyor. Son olarak, zaman akışınıza koymadan önce engellediğiniz kişilerden gelen tweet’ler, daha önce gördüğünüz tweet’ler veya güvenli olmayan tweet’leri filtreniyor.
İlgili Twitter blog yazısı, sürecin her adımını daha da açıklıyor. Örneğin, ilk adımın yaklaşık 1.500 tweet’e baktığını ve Sana Özel zaman akışının yaklaşık yüzde 50’sinin takip ettiğiniz kişilerden (bu kişilere “Ağ İçi” denir) ve yüzde 50’sinin takip etmediğiniz “ağ dışı” hesaplardan oluşması hedeflendiğini belirtiyor. Ayrıca, sıralamanın “olumlu etkileşimi (ör. Beğeniler, Retweet’ler ve Yanıtlar) optimize etmek” için tasarlandığını ve son adımın aynı kişiden çok fazla tweet görmemenizi sağlamaya çalışacağını söyler.
Tabii ki, en fazla detayı kodu inceleyerek elde etmek mümkün olacaktır ve araştırmacılar bunu zaten yapmaya başlamış olmalıdır.
CEO Elon Musk, bir süredir bu hamleyi vaat ediyordu. 24 Mart 2022’de, henüz siteyi satın almadan önce, takipçilerine Twitter algoritmasının açık kaynaklı olup olmaması konusunda anket yapmış ve yanıtların yaklaşık yüzde 83’ü “evet” demişti. Şubat ayında, bu işlemin bir hafta içinde gerçekleşeceğine söz vermiş, daha sonra bu ayın başlarında son tarihi 31 Mart’a ertelemişti.
Musk, cuma günkü tweet’inde “tavsiye algoritmasının çoğunu” içerdiğini ve geri kalanının ileride yayınlanacağını söyledi. Ayrıca, umudun “bağımsız üçüncü taraf kuruluşların, kullanıcılara muhtemelen neyin gösterileceğini makul bir doğrulukla belirleyebilmeleri” olduğunu belirtti. Algoritmanın yayınını tartışan bir Spaces yayınında, planın onu “internet üzerindeki en az manipüle edilebilir sistem” yapmak ve Linux kadar sağlam hale getirmek olduğunu söyledi. “Genel hedef, pişman olunmayan kullanıcı dakikalarını en üst düzeye çıkarmaktır” dedi.
İlginizi çekebilir
Twitter algoritması yayını platformun “açık kaynak” olduğu anlamına gelmiyor
Musk, kitlesini Twitter algoritması ile karşılaştıklarında hayal kırıklığına uğramaya hazırlıyor, bunu elbette, insanların karmaşık kodu gerçekten anlayacağını varsayarak yapıyor. Algoritmanın “aşırı karmaşık ve içeriden tam olarak anlaşılmadığını” ve insanların “çok sayıda saçma şeyler keşfedeceğini” söyledi, ancak bulunan sorunları düzelteceğine söz verdi. “Kod şeffaflığını sağlamak başlangıçta son derece utandırıcı olacak, ancak tavsiye kalitesinde hızlı bir iyileşmeye yol açacaktır.” diye tweetledi.
Kod şeffaflığı ile açık kaynaklı kod arasında bir fark vardır. Kod şeffaflığı, kullanıcıların zaman akışı için tweet seçen mekanizmaları görebileceği anlamına gelirken, açık kaynaklı kod, topluluğun kendi kodunu sunabileceği ve algoritmayı diğer projelerde kullanabileceği anlamına gelir. Musk açık kaynaklı olacağını söylese de, Twitter bu etiketi kazanmak istiyorsa gerçekten daha çok çalışması gerekiyor. Bu, hangi çekme isteklerini onaylayacağına, hangi kullanıcıların dikkate alınmaya değer olduğuna ve kötü niyetli kişilerin kendi amaçları için kodu sabote etmeye çalışmalarını nasıl durduracağına karar veren yönetim sistemlerini belirlemeyi içeriyor.
Twitter, insanların kod tabanına nihayetinde dahil olabilecek çekme istekleri gönderebileceğini söylüyor. Şirket, bunun üzerinde çalıştığını söylüyor. GitHub için readme dosyasında şöyle Türkçeleştirebileceğimiz bir ifade yer alıyor: “Topluluğu, tavsiye algoritmasını geliştirmek için önerilerde bulunmak üzere GitHub sorunları ve çekme istekleri göndermeye davet ediyoruz.” Ayrıca Twitter’ın bu önerileri yönetmek ve değişiklikleri dahili kod deposu ile senkronize etmek için “araçlar oluşturma sürecinde” olduğunu da belirtiyor. Bunun gerçekleştiği ise, herhangi bir topluluk kodunu kabul edip etmediğini görmekle kanıtlanacaktır.
Bu arada Twitter algoritmasını açık etmekle birlikte, açık kaynak topluluğu tarafında da rekabetle karşı karşıya bulunuyor. Merkezi olmayan bir sosyal ağ olan Mastodon, bazı çevrelerde ilgi görmeye başlarken, Twitter’ın kurucu ortağı Jack Dorsey de, açık kaynaklı bir protokol üzerine inşa edilmiş olan Bluesky adlı başka bir benzer projeyi destekliyor. Bu tür gelişmeler, Twitter’ın algoritma ve platform konularında daha şeffaf ve açık olma yönünde atılan adımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.