Teknoloji

İletişim alanında Türkiye’nin ufkunu genişletecek Türksat 6A hizmete girdi

türksat 6a

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, 21 Nisan 2025 itibarıyla resmen hizmete alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ankara Gölbaşı’ndaki Türksat Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen törenle uydu devreye alındı. Erdoğan törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uzay serüveninde yeni bir sayfa açıldığını vurguladı. Uydu, Türkiye’nin iletişimde dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.

9 Temmuz 2024 tarihinde ABD’nin Florida eyaletinden SpaceX’in Falcon 9 roketiyle fırlatılan Türksat 6A, 42 derece doğu yörüngesine yerleşti. Uydu, 35.786 kilometre yükseklikte görev yapacak şekilde tasarlandı. Aralık 2024’te yörünge testlerini tamamlayan uydu, 2025 başında hizmete hazır hale geldi. Bugün itibarıyla düzenli yayın aktarımına başladı.

Türkiye’nin iletişim uyduları filosu Türksat 6A ile güç kazandı

Türksat 6A, yüzde 81 oranında yerli üretimle geliştirildi ve bu oranla Türkiye, dünyada haberleşme uydusunu kendi imkânlarıyla üretebilen sayılı ülkelerden biri oldu. Uydu; ASELSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK UZAY ve CTech’in katkılarıyla tamamlandı. Projede 84 ekipman türü ve 23 farklı yerli teknoloji kullanıldı. Her aşamasında yerli mühendislerin aktif rol alması dikkat çekti.

Yeni nesil uydu, Hindistan’dan Endonezya’ya uzanan geniş bir coğrafyada yayın ve veri iletim kapasitesi sunuyor. Türkiye’nin uydu kapsama alanı bu sayede 3,5 milyar kişiden 5 milyara çıkarıldı. TV yayıncılığı, internet hizmetleri ve acil iletişim altyapısında önemli bir yedekleme gücü sağlandı. Böylelikle sivil ve askeri iletişimde kesintisiz hizmet mümkün hale geldi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türksat 6A’nın bugüne kadar Türkiye’de üretilen en yüksek teknolojili ürünlerden biri olduğunu belirtti. Bakan Kacır’a göre proje, yalnızca bir uydu üretimi değil, aynı zamanda bir bilgi birikimi transferi niteliği taşıyor. Yeni nesil gözlem uyduları İmece-2 ve İmece-3 için de altyapı oluşturuldu. Bu birikimle birlikte Türkiye’nin küresel ölçekte uydu teknolojilerinde rekabet gücü artıyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da projenin teknik boyutlarına değindi. Uydunun üretim süreci, Ankara Kahramankazan’daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde yürütüldü. Tepki tekeri, güneş algılayıcıları, anten sistemleri gibi kritik bileşenler tamamen yerli imkânlarla üretildi. Uydu, hem teknik hem stratejik açıdan önemli bir başarı örneği olarak tanımlandı.

Projenin toplam maliyetinin yaklaşık 250 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. 2025 yılı itibarıyla güncel döviz kuru üzerinden bu miktar yaklaşık 8,1 milyar TL seviyesinde. Bu yatırım, yalnızca ekonomik bir girişim değil, aynı zamanda savunma ve iletişim altyapısının stratejik bir parçası. Türkiye, bu projeyle hem ekonomik kazanım hem de teknoloji ihracatı potansiyeli elde etmiş oldu.

Uydunun fırlatma süreci TÜRKSAT tarafından doğrudan yönetildi. Bu durum, Türkiye’nin artık yalnızca üretim değil, operasyonel yönetim anlamında da bağımsız olduğunu gösteriyor. Ayrıca proje, onlarca mühendisin yetişmesine ve yerli uzay sanayisinin insan kaynağıyla büyümesine olanak sağladı. Uzun vadede bu kazanımın, Türkiye’nin bölgesel uydu üretim merkezi olma vizyonunu destekleyeceği ifade ediliyor.

Buna paralel olarak, Milli Uzay Programı kapsamında geliştirilen projelere de yeni kaynak sağlanması planlanıyor. Türkiye, önümüzdeki dönemde Ay misyonu ve yerli uzay limanı gibi girişimlerle küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay almayı hedefliyor. Ayrıca Ankara’da kurulması planlanan Uzay Teknokenti ile yeni girişimlerin önü açılacak. Bu çerçevede, rekabet öncesi işbirliği modelleri ile sanayi ve kamu birlikte çalışacak.

Türkiye’nin uzaydaki yeni temsilcisi olan Türksat 6A, yalnızca bir haberleşme platformu değil; aynı zamanda uzun vadeli bir vizyonun ürünü. Uydu sayesinde, teknolojik bağımsızlık hedefine bir adım daha yaklaşılmış oldu. Böylece Türkiye, uluslararası alanda hem güvenli veri iletişimi hem de yerli üretim kabiliyetiyle daha güçlü bir pozisyona kavuştu.