Çöpçatanlık servisi Tinder, tüm kullanıcıları için gizlice bir “arzulanılırlık” skoru tutuyor ve görünüşe göre bu skordan kullanıcıları arasında eşleştirme yaparken faydalanıyor. Fast Company’nin haberinde yer alan bu sistemi, en düz biçimde “çekici” insanların diğer “çekici” insanlarla, çirkinlerin ise diğer çirkinlerle eşleştirilmesi şeklinde açıklamak mümkün.
Servis söz konusu skoru beğenileri veya aksi durumu gösteren sürükleme hareketleri aracılığıyla oluştursa da, bu işlem esnasında profilde yer alan bilgi ve fotoğrafların da önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Dolayısıya Tinder tarafından verilen çekicilik puanı, kişinin kendisini profilinde nasıl yansıttığıyla doğrudan bağlantılı hâle geliyor. Şirketten henüz Fast Company haberindeki iddialara ilişkin olarak bir açıklama yapılmış değil.
Fast Company, arzulanabilirlik puanının nasıl çalıştığı konusunda fazla detay sunmuyor. Dergiye konuşan bir Tinder çalışanı, insanların evrensel olarak aynı şeylere değer vermediğini belirtti. Mühendis, “Bazıları sakaldan hoşlanırken bazıları hoşlanmaz. Aynı şey dövmeler, hayvanlar veya çocuklarla çekilen fotoğraflar, abartılı dış mekan kareleri için de geçerli.” şeklinde konuştu. Servisin kimin kimleri beğendiği konusunda daha derin izlere ihtiyaç duyması söz konusu skorun oluşturulmasında etkili olabilecek faktörler arasında değerlendirilse de, her şeye rağmen skor mekanizmasının varlığını tam anlamıyla açıklama konusunda yeterli olmuyor.
Fast Company sitesine konuşan Tinder CEO’su Sean Rad, skor sistemi konusunda belli seviyede bir karmaşıklık olduğunu belirtti. Olayın sadece kullanıcıları kaç kişinin beğendiğiyle bağlantılı olmadığını söyleyen Rad, algoritmanın hazırlık sürecinin 2,5 ay boyunca devam ettiğini ve pek çok faktörün değerlendirme içine alındığını dile getirdi. Şirket, arzulanabilirlik reytingine “Elo skoru” adını veriyor. Söz konusu isim, satrançta oyuncuların yeteneklerini sıralamakta kullanılan notlandırma sisteminden geliyor.
