TikTok için ABD’de yasaklanma tehdidini beraberinde getiren yasa, ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. “Amerikalıları Yabancı Düşman Kontrollü Uygulamalardan Koruma Yasası” isimli yasa kısa süre önce sırasıyla ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu tarafından da onaylanmıştı.
TikTok’tan yapılan açıklamada yasaya mahkemede itiraz edileceği ve bunun da nihai bir satışı ya da yasağı geciktirebileceği belirtildi. Şirketin açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Bu anayasaya aykırı yasa bir TikTok yasağıdır ve buna mahkemede itiraz edeceğiz. Gerçeklerin ve hukukun açıkça bizim tarafımızda olduğuna ve eninde sonunda galip geleceğimize inanıyoruz. Gerçek şu ki, ABD verilerini güvende tutmak ve platformumuzu dış etkilerden ve manipülasyonlardan uzak tutmak için milyarlarca dolar yatırım yaptık. Bu yasak 7 milyon işletmeyi mahveder ve 170 milyon Amerikalıyı susturur.”
Yasa, TikTok’un Çin merkezli ana şirketi ByteDance’e uygulamayı yeni sahibine satması için bir yıla kadar süre veriyor. Şirketin yatırımı geri çekmemesi durumunda TikTok’un ABD’deki uygulama mağazalarından ve web barındırma hizmetlerinden men edileceği belirtiliyor.
Uygulamanın satışına veya yasaklanmasına yönelik önceki girişimlerden farklı olarak, “Amerikalıları Yabancı Düşmanların Kontrollü Uygulamalarından Koruma Yasası” iki partiden de ezici bir desteğe sahipti ve Kongre’den kayda değer bir hızla geçmeyi başardı. Tasfiye için altı aylık bir süre öngören tasarının orijinal versiyonu, sunulduktan sadece birkaç gün sonra mart ayında Meclis’ten geçti. Hafta sonu, elden çıkarma için 12 aya kadar süre tanıyan güncellenmiş bir sürüm onaylandı.
TikTok CEO’su: Bu size ve sesinize yönelik bir yasak
TikTok CEO’su Shou Chew ise kararı TikTok’ta paylaştığı bir videoyla değerlendirdi. Joe Biden’ın imzasının şirket için “üzücü bir an” olduğunu söyleyen Chew, şu ifadeleri kullandı: “Kusura bakmayın, bu TikTok’a yönelik bir yasak, size ve sesinize yönelik bir yasak. Bu aslında ironik çünkü TikTok’taki ifade özgürlüğü, Amerika Birleşik Devletleri’ni bir özgürlük feneri haline getiren aynı Amerikan değerlerini yansıtıyor.”