TikTok ABD’de yasaklanmamak için sıkı bir mücadeleye hazırlanıyor. Şirket bu hazırlıklar kapsamında faaliyetleriyle ilgili şeffaflığı artırmaya yönelik adımlar da atıyor. TikTok Topluluk Rehberi’nin yenilenmesi de bu adımlardan biri oldu.
Söz konusu rehber, kullanıcıların içerik oluştururken uymak zorunda olduğu kuralları barındırıyor. Bu değişiklik, TikTok CEO’su Shou Zi Chew’in ABD Kongresi’nde vereceği ifadeden birkaç gün önce duyurulması nedeniyle önem taşıyor.
Şirket, bu iddiaları savuşturmak için bir “halkla ilişkiler atağı” başlattı ve son zamanlarda algoritmasını, politikalarını ve moderasyon uygulamalarını aydınlatmak için çaba sarf etti. Aynı şekilde, önümüzdeki ay yürürlüğe girmesi planlanan yeni topluluk rehberi, platformun kuralları ve bunların nasıl uygulandığı hakkında daha fazla ayrıntı içeriyor.
TikTok Topluluk Rehberi’nde en kapsamlı güncellemenin yapıldığına dikkat çekiyor
Şirket bunu “Topluluk Rehberi’mizde bugüne kadarki en kapsamlı güncellemeler” olarak tanımlasa da; yapılacak değişikliklerin çoğu tamamen yeni veya yeniden yazılmış yönergeler yerine mevcut politikalarda yapılan ince ayarlar gibi görünüyor. Yeni rehberin yapay zeka tarafından üretilen ve “sentetik medyaya” ayrılmış bir bölüm oluşturması ayrıca dikkat çekiyor. Şirket yapay zekâ tarafından üretilen içeriğin platformda nasıl kullanılabileceği konusunda çok daha açık bir tavır takınmış gibi görünüyor.
Yeni rehberde, “Gerçekçi sahneleri gösteren sentetik medya veya manipüle edilmiş [medya] açıkça ifşa edilmelidir” şeklinde bir ifade yer alıyor. Bunun özel çıkartmalarla yapılabileceği belirtiliyor. Yeni rehber, “herhangi bir gerçek özel figürün” sentetik medyasının yasak olduğunu ve bir ünlü gibi kamuya mal olmuş kişileri gösteren yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin siyasi veya ticari onay için kullanılamayacağını belirtiyor.
TikTok Topluluk Rehberi’nin anlaşılır olmasından daha büyük sorunlarla uğraşıyor. ABD, ByteDance’in TikTok’u satmasını talep etmiş ve aksi takdirde uygulamanın ülkede yasaklanacağını belirtmişti. Şirket ise bu kararın uygulamanın ABD’de aralarında küçük işletme ve içerik yapımcılarının da bulunduğu 150 milyondan fazla kullanıcısını olumsuz anlamda etkileyeceğini savunuyor.