Ünlü rap yıldızı Jay-Z, geçtiğimiz haftalarda satın aldığı çevrim içi müzik servisi Tidal’da başlayan yeni dönemin duyurusunu müzisyen arkadaşlarıyla birlikte düzenlediği bir basın toplantısıyla yaptı. Toplantıdan çıkan ortak mesaj ise sanatçıların sahipliğinde bir servis olarak nitelenen Tidal’ın müziğin değerini yeniden belirleyebileceği oldu. Coldplay, Rihanna, Daft Punk, Alicia Keys, Calvin Harris, Jack White, Madonna, Usher, Arcade Fire, Deadmau5 ve Beyoncé Tidal’ın Jay-Z dışındaki ortakları arasında yer alıyor. Jay-Z’nin bu yolculukta kendisine katılan müzisyenlere milyonlarca dolar ve ortaklık payı teklif ettiği söyleniyor.
Ünlü müzisyenler Tidal’ın çevrim içi müzik piyasasında “akışı değiştirecek” bir nitelikte olacağını belirtirken; ismi doğrudan zikredilmese de Spotify gibi reklam desteğiyle ücretsiz çevrim içi müzik sunan şirketlerin “düşman” olarak nitelendiği hissediliyor. Pek çok sanatçı kendilerine telif hakkı olarak çok düşük ücretler ödedikleri gerekçesiyle çevrim içi müzik servislerine düşman kesilirken, Tidal sanatçılara standardın iki katı bir ödeme yapacağını söyleyerek sanatçıların gözünde maça önde başlamayı başarıyor.
Ancak iki kat telif ücretinin ödenmesi için Tidal abonelerinin ayda 19.99 dolar karşılığında yüksek kaliteli ses deneyimi sunan paketi tercih etmesi gerekiyor. Bu rakamın Spotify ve türevi servislerin aylık abonelik ücretlerinin üstünde olduğunu belirtmekte fayda var. Tidal’ın standart ses kalitesi sunan abonelik paketinin aylık ücreti ise 9.99 dolar.
Çevrim içi müzik piyasasındaki temel tartışma ise uzun vadede hangi yaklaşımın daha fazla fayda sağlayacağı ekseninde dönüyor. Spotify ücretsiz aboneliğin daha geniş bir kitle oluşmasına katkı sağladığını ve uzun vadede pek çok kişinin ücretli abonelik planına geçiş yaptığını savunuyor. Servisin 60 milyonu aşkın abonesinin yaklaşık 15 milyonunu ücretli plan dahilindeki aboneler oluşturuyor. Ücretsiz aboneliğe karşı duran ve böyle bir teklif sunmayan Tidal’ın abone sayısı ise şu an için sadece 17 bin.
Sanatçıların hayal kırıklığını ve şüpheciliğini anlamak çok zor değil. Müzik endüstrisinde gelirler ve satışlar 1990’lı yılların bir hayli uzağında seyrediyor. Buna ek olarak, Spotify’ı reklam destekli modelle dinleyenlerden sağlanan gelirin plak satışlarının getirdiği gelirden düşük olduğunu belirtmek gerekiyor. Yine de, sanatçıların yakındığı bu durum, müzik endüstrisinin geleceğinin çevrim içi servislerde yattığı gerçeğini değiştirmiyor. Sanatçılar da bu durumun farkında oldukları için insanların en azından ücretli abonelik modellerini tercih etmesini sağlamaya çalışıyor.
Çevrim içi müzik piyasasının geleceği için gözler Apple’a çevrilmiş durumda. Şirketin kısa süre içinde Beats’in çevrim içi müzik servisini yeniden yapılandırması ve iTunes’a entegre etmesi bekleniyor. Apple’ın yeni çevrim içi servisinde ücretsiz abonelik modeline yer vermeyeceği de gelen haberler arasında yer alıyor. Bu da şirketin, elindeki geniş maddi imkanların yardımıyla, sanatçıları tavlama konusunda zorlanmayacağını ortaya koyuyor.
