İncelemelerManşetler

Teknoblog İncelemesi: MacBook Pro 13 inç – Video

Apple’ın 2011 model MacBook Pro’ları iki büyük yenilikle sunuldu. Bunlardan ilki Intel 2011 serisi işlemcileri Sandy Bridge ile artan işlemci performansı, diğeriyse Intel’in geliştirdiği ve Apple’ın da katkıda bulunduğu Thunderbolt adlı yeni bir konnektör. Şubat 2011 sonunda yurtdışında piyasaya çıkan 2011 model MacBook Pro’lar geride kalan ilkbahar aylarında Türkiye’de de piyasaya çıkmıştı.

Teknoblog Test Merkezine gönderilen ürün 13 inç’lik, Early 2011 olarak nitelendirilen, yani 2011 yılı başında konfigüre edilmiş bir MacBook Pro oldu. Bu test ürününde 2.7 GHz’lik çift çekirdekli Intel Core i7-2620M işlemci, 384 MB’lık paylaşımlı DDR3 SDRAM bellekli Intel HD Graphics 3000 grafik işlemcisi, 4 GB DDR3 RAM, 500 GB kapasiteli sabit disk yer alıyor.

Tasarım açısından baktığımızda MacBook Pro 13 inç’in geçen yılın modelinden farkı yok. Karşımızda yine yekpare alüminyum kasaya sahip bir dizüstü bilgisayar duruyor. Aynı şekilde tam boyutlu, arkadan aydınlatmalı klavye ve geniş cam trackpad varlığını korumakta. Apple, Blu-ray disk sürücüsüne karşı koymaya ve ürünlerinde kombo DVD sürücüye yer vermeye devam ediyor. Cihazın tüm portları sağ tarafa toplanmış durumda. Üstten alta doğru ilerleyecek olursak MagSafe konnektörü, Gigabit ethernet, Firewire 800, Thunderbolt, iki adet USB 2.0 portu, SDXC kart yuvası, ses giriş/çıkışı yer alıyor. İki USB 2.0 portunun yan yana yapılması MacBook Pro 13 inç’in handikapı konumunda. Bu durum bir yandan USB 3G modem ile internete bağlıyken bir taraftan da iPad veya iPod touch’ınıza içerik atmanıza engel olabilir. Apple bu iki portu yan yana yerleştirmek yerine aralarına biraz mesafe koysa çok daha yerinde bir iş yapmış olurdu.

MacBook Pro 13’te 13.3 inç’lik LED arkadan aydınlatmalı parlak geniş ekran yer alıyor. Oldukça geniş bir renk yelpaze desteği sunan bu ekran maksimum 1280 x 800 çözünürlük sunuyor. 1366 x 768 çözünürlüğün artık standart hâline geldiği bir ortamda bu çözünürlük doğrusu biraz düşük kaçıyor. Bunun yanı sıra, parlak ekran çeşitli durumlarda, özellikle dış ortamda kullanımda ekranın görüşünü zorlaştırıyor. Apple mat ekranlı versiyonunu da üretse çok daha iyi olabilirdi.

Arkadan aydınlatmalı klavye varlığını yine koruyor. Tuşlar yazarken rahatlık sağlıyor, ancak uzun süre yazı yazdığınızda, avuç içlerinizin temas ettiği trackpad etrafındaki bölgelerin biraz ısındığını farkedebilir ve avuç içlerinizde hafif bir sızı hissedebilirsiniz. Daha önceki nesillerde olduğu gibi büyük cam trackpad varlığını koruyor. Özellikle OS X Lion’ın gelişiyle birlikte bu parçanın önemi biraz daha artmış oldu.

Video: MacBook Pro 13 inç (Early 2011) İncelemesi

Performans

MacBook Pro 13 inç, boyutuyla performanstan çok taşınabilirliğe önem verenlerin bir tercihi gibi görünüyor.  Ne de olsa Apple bu segmentte en fazla 2.7 GHz çalışma frekansına sahip işlemciye yer veriyor. 13 inç’lik bir MacBook Pro isteyen kullanıcılar için 2.3 GHz’lik çift çekirdekli Core i5 ve 2.7 GHz’lik çift çekirdekli Core i7 işlemci seçeneklerinden bir tanesini seçmek zorunda. Öte yandan, Apple bu segmentte grafik işlemci seçeneği olarak sadece Intel’in paylaşımlı çözümüne yer vermiş. Kullanıcılar 384 MB’lik paylaşımlı DDR3 SDRAM’li Intel HD Graphics 3000 ile yetinmek zorunda. Çift ekran desteğine ve video yansıtma özelliğine sahip olan bu grafik kartı harici ekranda 2560 x 1600 piksele kadar görüntü oynatma desteği sunuyor.

Elimizdeki MacBook Pro 13’inç’in performansını ölçmek amacıyla çeşitli benchmark araçlarından faydalandık. Sistem hakkında genel bir yargı sahibi olmak ve performansı diğer Mac bilgisayarlarla karşılaştırmak amacıyla, sistemi başlattıktan sonra ve herhangi bir yazılım açmadan hemen önce Geekbench aracını çalıştırdık. Test sonucunda aşağıdaki verileri elde ettik:

Geekbench üzerinden başka kullanıcıların yaptığı ve sisteme yüklediği test sonuçlarına ulaşmak ve bu test sonuçlarıyla kendi test sonuçlarını karşılaştırmanız mümkün. Geekbench sistemindeki en yüksek test sonuçlarını bulduk ve bunları elde ettiğimiz sonuçla birlikte bir tabloya yansıttık:

Mac Pro sonucu, şu anda elde edilmiş en yüksek Geekbench skoru olarak dikkat çekiyor ve en üst seviyeyi belirtmesi amacıyla tabloya yerleştirildi. Tabloya bakılınca, elimizdeki test ürününün bir üst model sayabileceğimiz 2.0 GHz işlemcili MacBook Pro 15 inç ile karşılaştırılabilir bir performans sunduğunu gösteriyor. Ancak 13 inç’lik kardeşine göre çok daha iyi bir performans sunduğunu söyleyebiliriz.

Cinebench aracından da yararlandık. Bunun yardımıyla, hem CPU hem de grafik kartı performansını, çeşitli 3D işleme ve OpenGL testlerini kullanarak ölçtük. Bu ölçüm bilgisayarın video işleme veya oyun gibi yoğun işleyen süreçlerin altından ne derece kalkabileceğini gösteriyor. Sonuçlar Intel HD Graphics 3000’in vasat bir performans sunduğu şeklinde yorumlanabilir. Yine de, 13 inç’lik MacBook Pro ile grafik yoğunluğu yüksek olmayan oyunları oynayabilir, iMovie gibi yazılımlarda video düzenleme gibi işleri gerçekleştirebilirsiniz.

MacBook Pro 13 inç’te yer alan 500 GB kapasiteli, 5400 rpm dönüş hızlı Toshiba sabit diskin yaptığımız test sonucunda 71.3 MB/s okuma ve 70.6 MB/s yazma hızına sahip olduğunu tespit ettik.

Batarya

Önceki MacBook Pro nesillerinde olduğu gibi 2011 model MacBook Pro’da da entegre ve kullanıcılar tarafından değiştirilemeyen bir batarya bulunuyor. 77.5 W/h’lik bu lityum polimer batarya Apple’ın ölçümlerine göre 7 saate kadar Wi-Fi bağlantısı üzerinden web’de gezinme imkânı sağlıyor. Apple’ın “kablosuz web testi” adını verdiği testte ürünlerin ekran parlaklığı yüzde 50’ye ayarlanıyor ve MacBook Pro’nun pili bitinceye kadar 25 popüler web sitesi üzerinde Wi-Fi bağlantısıyla internete bağlı şekilde gezinti yapılıyor.

MacBook Pro ile yaptığımız testler Apple’ın vermiş olduğu sürenin gerçekten doğru olduğunu gösteriyor. Bilgisayarın aktif güç yönetimi sayesinde pilin tutumlu bir şekilde kullanımı sağlanıyor. Pilde kullanım sırasında, eğer bilgisayarı bir süre kullanmadıysanız, ekranın parlaklığı düşürülüyor ve daha da ileri adımlarda ekran karartılıyor, disklerin de faaliyeti durduruluyor. Cihazın pilde, kapağı kapalı şekilde bekleme süresi de birkaç günü bulabiliyor. Kısacası, MacBook Pro sunduğu batarya ve verimli güç yönetimi sayesinde dışarıda rahatlıkla kullanabileceğiniz bir model olarak dikkat çekiyor.

Yazılım

2011 model MacBook Pro modelleri 10.6 Snow Leopard yüklü şekilde piyasaya çıkmıştı. 20 Temmuz 2011 tarihindeyse OS X Lion işletim sistemi yayınlandı. Apple, ABD’de 6 Haziran 2011 tarihinden sonra Mac almış olanlar için ücretsiz güncelleme programı başlatmıştı. Bilkom’un çevrimiçi mağazasına göz attığımızda, oradan satılan MacBook Pro modellerinde Snow Leopard’ın yüklü olduğunu gördük. Bu nedenle şu sıralar bir MacBook Pro satın almadan önce işletim sistemi meselesini özellikle sormanız yerinde olur.

29.99$’a Mac App Store üzerinden dağıtılmakta olan OS X Lion ile birlikte MacBook Pro’nun kullanımının daha da keyifli hâle geleceğini söyleyebiliriz. Çoklu dokunma hareketlerinin işin içine dahil olmasıyla birlikte MacBook Pro’da yer alan cam trackpad daha da kullanışlı hâle geliyor. Apple’ın yeni masaüstü işletim sistemiyle ilgili merak ettiklerinizi OS X Lion incelememizde bulabilirsiniz.

FaceTime HD

2011 model MacBook Pro ile birlikte web kamerası da önemli bir değişimden geçti. Apple’ın iPhone 4 ile birlikte tanıttığı ve daha sonra diğer cihazlarına da eklediği, Wi-Fi bağlantısı üzerinden görüntülü görüşme imkânı sunan FaceTime servisiyle birlikte Mac’lerde yer alan web kamerası da ayrı bir önem kazandı. İşte Apple 2011 model MacBook Pro’larla birlikte web kamerasının çözünürlüğünü yükseltti ve bu kameraya FaceTime HD kamera adını verdi.

FaceTime HD kamera sayesinde, eğer karşı taraf da aynı şekilde bir kameraya sahipse, HD kalitesinde görüntülü görüşme gerçekleştirebilirsiniz. Aksi durumda bile sizin görüntünüz karşı tarafa olduğundan daha kaliteli şekilde gönderilecektir. HD kalitesinde görüntülü görüşme desteği şimdiye kadar sadece FaceTime HD tarafından sunuluyordu, ancak artık diğer uygulamaların da HD web kamerasının nimetlerinden yararlandığını görüyoruz. Örneğin, Skype’nin yeni yayınlanan 5.3 Mac yazılımı HD web kamerası sayesinde ve minimum 1 Mbps’lik internet bağlantısının mevcut olduğu durumda HD video görüşmelerine olanak sağlıyor.

Thunderbolt

2011 model MacBook Pro modellerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi Thunderbolt portu. Bilgisayarın sağında yer alan port dizisine baktığınızda, sol üst köşesinde şimşek işareti barındıran port Thunderbolt olarak adlandırılıyor. Intel’in laboratuvarlarında geliştirilen Light Peak teknolojisini kullanan bu port Apple tarafından DisplayPort ve PCI Express teknolojileriyle kombine edildi.

Thunderbolt portu sayesinde MacBook Pro ile Thunderbolt destekli cihazlar arasında 10 Gbps’ye varan hızlarda veri transferi mümkün hâle geliyor. Bu da birçok kapının açılması anlamına geliyor. Thunderbolt üzerinden kurulacak bağlantı aracılığıyla HD kalitesindeki bir film dosyası saniyeler içinde aktarılabiliyor. Thunderbolt portuyla ilgili ayrıntıları burada bulabilirsiniz.

Apple’ın 2011 model MacBook Pro, MacBook Air, Mac mini ve iMac modelleri Thunderbolt portuyla birlikte satılıyor, ancak şu sıralar bu portu kullanabileceğiniz pek fazla aksesuar bulunmuyor. Şimdilik bu port daha çok Mini DisplayPort gibi işlev görecektir. Ancak Thunderbolt teknolojisini destekleyen cihazlar Türkiye’de de yaygınlaştıkça, siz bu teknolojiye çoktan hazırlanmış bir durumda olacaksınız.

Fiyat

Apple’ın Mac masaüstü ve dizüstü bilgisayarları döviz kurları ve gümrük vergileri sebebiyle Türkiye piyasasına yurtdışına göre çok daha yüksek fiyatlarda giriş yapıyor. Yine de, taksitli ödeme imkânı sayesinde, uygun ödeme planlarıyla bu bilgisayarlara sahip olmak mümkün oluyor.

Apple’ın Türkiye’deki resmi distribütörü Bilkom’un çevrimiçi satış mağazasına baktığımızda MacBook Pro modellerinin aşağıdaki fiyatlara sahip olduğunu görüyoruz:

9 Ağustos 2011 tarihli Bilkom çevrimiçi mağaza fiyatlarıdır.

Bu arada MacBook Pro’nun Q klavyeli versiyonunun yanı sıra F klavyeli versiyonunu da bulmak mümkün. Bu da, Türkiye’den MacBook Pro satın almanın bir avantajı olarak sayılabilir.

Sonuç

MacBook Pro dizüstü bilgisayarlar öncelikle tasarımıyla kalpleri çalıyor. Yekpare alüminyum tasarım, arkadan aydınlatmalı klavye, geniş trackpad ve kapaktaki aydınlatılmış Apple logosuyla MacBook Pro’ların karizmatik bir görüntüye sahip olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Öte yandan, OS X Snow Leopard (ve de Lion) işletim sistemlerinin Windows’a göre kullanıcılara daha zevkli ve verimli bir kullanım sunduğunu söyleyebiliriz. Tabii, öncelikle bu işletim sistemine alışmak için kendinize biraz zaman tanımanız gerekiyor.

Ne var ki, MacBook Pro’ların Windows tabanlı dizüstü bilgisayarlara göre daha pahalı olması bu cihazlara sahip olmayı biraz zorlaştırıyor. Yukarıda listelediğimiz fiyatlara bakıldığında MacBook Pro ile aynı özellikleri barındıran Windows dizüstü bilgisayarların arasında hatırı sayılır farklar olduğunu görüyoruz. Eğer yine de bir MacBook Pro sahibi olmak istiyorsanız, o halde kendinizi iyice sorgulamalı, kullanım ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak uygun bir MacBook Pro modelini seçmelisiniz.

Bize test için gönderilen 13 inç’lik MacBook Pro’nun optimum bir seçim olduğunu söyleyebiliriz. Dizüstü bilgisayarların rahat taşınabilirlik için tercih edileceğini düşünecek olursak, 13 inç’lik bir model her tarafa rahatlıkla taşınabilir. Bunun yanı sıra MacBook Pro 13 inç 7 saate kadar varan pilde çalışma süresi de bu dizüstü bilgisayarınızın işinizi rahatlıkla görmesine olanak sağlayacaktır.