Manşetler

Tablet kategorisini baştan yaratan iPad 10 yıl önce bugün tanıtıldı

steve jobs ipad

Tam on yıl önce bugün, Steve Jobs sahneye çıkmış ve tüm dünyaya iPad’i tanıtmıştı. Onun deyimiyle bu ürün, bir akıllı telefon ve bir dizüstü bilgisayar arasına konumlandırılmış üçüncü bir cihaz kategorisiydi. Jobs, iPad’i yılın hemen başında Las Vegas’ta düzenlenen CES 2010 tüketici elektroniği fuarından hemen sonra tanıtmıştı. O etkinlikte netbook’lar ön plandaydı ve o sıralar da bilgisayar satışlarının önemli bir kısmını oluşturmaktaydı.

Jobs netbook’larla “Onlar yavaş, düşük kaliteli ekranlara sahipler ve eski PC yazılımlarını çalıştırıyorlar.” diyerek dalga geçmişti. “Hiçbir şeyden, bir dizüstü bilgisayardan daha iyi değiller, sadece ucuz dizüstü bilgisayarlar.”

Apple netbook’a 9.7 inç ekranlı bir tabletle cevap vermişti. Bu tablet sayesinde interneti ellerinizle tutabiliyordunuz. iPad’in ve Jobs’un pazarlama stratejisinin merkezinde parmak uçlarınızla kontrol edebileceğiniz eksiksiz bir internet tarayıcısı bulunuyordu. Apple’ın iPhone’u o zamanlar mobil web’in sınırlarını zorlamaktaydı. Jobs da iPad ile “sahip olabileceğiniz en iyi internette gezinme deneyimi” sözleriyle övünmekteydi.

https://www.youtube.com/watch?v=6Fk1V5NqoD4

iPad web’de gezinme, e-posta, fotoğraflar, video, müzik, oyunlar, e-kitaplar gibi alanlarda daha iyi deneyim sunmak için tasarlanmıştı. Jobs, “Üçüncü bir cihaz kategorisi olacaksa, bu tür görevlerde bir dizüstü bilgisayar veya akıllı telefondan daha iyi olması gerekir, aksi takdirde var olmasının bir nedeni yok.” demişti.

Aslında Apple’dan önce Microsoft bir tablet bilgisayar denemesinde bulunmuştu. 2001 yılında, tablet PC fikriyle karşımıza çıkan Microsoft, Windows XP Tablet PC Edition olarak adlandırılan özel bir işletim sistemi sürümü yayınlamıştı. Hatta 2006 yılında da özel tasarımlı ultra mobil PC’leri görmüştük.

Bundan on yıl önce iPad gerçekten de yeni bir şeyler sunuyordu ve netbook’lar, dizüstü bilgisayarlar için ciddi bir meydan okumaydı. Ancak üçüncü bir cihaz kategorisi olarak tablet o zamanlar kolay şekilde kabul görmedi, bazıları bunun sadece dev bir iPhone olduğunu ve Apple için önemli bir ürün serisi olmayacağı tahmininde bulundu.

Apple satışlara başladığı ilk gün 300 bin iPad satışı gerçekleştirdi ve iki aydan az bir sürede 2 milyon satış gerçekleştirdi. 2010’u 7.5 milyon iPad satışıyla kapattıktan sonra Apple, 2011’de 32.4 milyon iPad sattı. 2012’de 58.3 milyon, 2013’te 71 milyon iPad satıldı. iPad’in başarılı olmayacağını söyleyenler yanılmıştı ve Apple şimdiye kadar 350 milyon iPad sattı.

Türkiye’de de iPad büyük ilgi gören ürünlerden bir tanesi oldu. Tabletin ülkemizde resmi olarak satışa çıkışı 2010’un sonlarını, yurt dışında piyasaya çıkışının yaklaşık 9 ay sonrasını bulmuştu. Bunun öncesinde paralel ithalat yoluyla Migros’ta bile satıldığını hatırlıyoruz. 2011’de çıkan iPad 2 ile birlikte Türkiye’deki tüketiciler de bu tablete daha rahat biçimde ulaşma imkanı yakalamıştı.

2010’da tanıtılmasından bu yana iPad’e olan tepkiler değişiklik gösterdi. Microsoft, Ekim 2012’de yayınladığı Windows 8’de dokunma dostu bir kullanıcı arayüzünü sundu. Hatta bununla birlikte Surface olarak adlandırılan tablet serisini de iPad’e rakip olarak çıkardı. PC üreticileri ise çeşitli tablet ve dizüstü bilgisayar hibrit cihaz denemeleriyle karşımıza çıktı. Ancak Microsoft Windows 8 ile birlikte çok aşırıya gittiğini anladı ve dokunma dostu birçok değişikliği güncellemelerle ve daha sonra Windows 10 ile birlikte geri aldı.

Android cihaz üreticileri de iPad ile rekabet etmek için çok çalıştı. Samsung, iPad’in çıkışından yaklaşık iki yıl sonra Galaxy Note serisi tabletlerini ve akıllı telefonlarını çıkarmaya başladı. Tablet pek başarılı olmadı, ancak akıllı telefonlar bugünlere kadar geldi ve Samsung’un ürün yelpazesi içinde önemli bir ürün serisi oldu.

Ne var ki, Android işletim sistemi büyük ekranlara uyum sağlamakta zorlandı. Özellikle geliştiriciler Android’de ekranı verimli şekilde kullanacak tablet uygulamaları çıkarma konusunda başarı gösteremedi. Bu durum da Android tabletlerin yükselişine büyük engel oluşturdu. Bugün piyasada çeşitli Android tablet seçenekleri hâlâ mevcut, ancak bunların iPad kadar ilgi görmediğine tanık oluyoruz.

Bu arada geride kalan 10 yıl içinde Apple’ın da iPad’de dikkate değer değişiklikler yaptığını ve bu ürün serisini çeşitlendirdiğini gördük. 2012 yılında, o zamanlar giderek daha popüler hâle gelmeye başlayan daha küçük ekranlı tabletlere kayıtsız kalmayan Apple, iPad mini ile cevap vermişti. 2015’in sonlarında ise profesyonellerin kullanımına daha uygun özelliklere ve aksesuarlara sahip olan iPad Pro’yu görmeye başladık. Ayrıca iPad de son olarak 10.2 inç ekranlı yeni versiyonuyla çağın ihtiyaçlarına ve şartlarına uyum sağladığını gösteriyor. Öte yandan Apple, geçen yıl iPad’in işletim sistemini iPadOS adlı farklı bir dala ayırarak gelecekte de bu ürün serisine daha fazla önem vereceğinin işaretlerini verdi.

ipad pro
2015 yılında tanıtılan 12.9 inç iPad Pro ve Apple Pencil

Bugün geldiğimiz noktadan geriye dönüp baktığımızda, Apple’ın tablet pazarını yeniden yarattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şimdiyse iPad ile daha fazlasını sunmayı hedefliyor. iPad’in gelecek on yılında bu cihazın akıllı telefon ve PC arasındaki boşluğu dolduracak bir ürün kategorisi olarak mı kalacağını, yoksa bir dizüstü bilgisayar gibi hayatı tamamen idare etmeye yarayan bir cihaza mı dönüşeceğini göreceğiz.