Substack, TikTok’un olası yasaklanma ihtimaliyle birlikte bu durumdan faydalanmak isteyen platformlar arasına katıldı. Şirket, içerik üreticilerini çekmek amacıyla 20 milyon dolarlık bir “içerik üretici hızlandırma fonu” başlattığını duyurdu. Bu program sayesinde içerik üreticiler, platform değiştirme sürecinde gelir kaybı yaşamayacakları garantisiyle Substack’e davet ediliyor. Ayrıca, katılımcılara stratejik ve iş geliştirme desteği sağlanırken, platformun yeni özelliklerine erken erişim hakkı da sunuluyor.
Substack, bu girişimi neden başlattığını açıkladığı blog yazısında, “Video, ses ve metin içerikleriyle öne çıkan üreticilerin, Substack’in ağ etkileri sayesinde kitlelerini, gelirlerini ve etkilerini artırdığını gördük. Bu fonu, bu başarıları desteklemek için oluşturduk,” ifadelerine yer verdi.
Bir süredir Substack, yalnızca bir bülten dağıtım hizmeti olmanın ötesine geçerek Patreon benzeri bir içerik üretici platformu olarak kendini tanıtmaya çalışıyor. Blog yazısında, içerik üreticilerin Substack üzerinde kendi internet evlerini inşa edebileceği, böylece içeriklerin ve takipçi kitlelerinin platform yöneticilerinden veya reklamcılardan bağımsız bir şekilde kontrol edilebileceği vurgulanıyor. Bunun yanında, sosyal medya platformlarının sık sık değişen politikaları, yasaklar ve politik gerilimler nedeniyle üreticilere güvenilir bir alan sunamadığına dikkat çekiliyor.
Ancak Substack’in sunduğu bu modelin bazı zorlukları da bulunuyor. Örneğin, TikTok’tan Substack’e geçiş yapmak isteyen üreticiler, takipçi kitlesini sıfırdan inşa etmek zorunda kalacak. TikTok’taki takipçileri doğrudan Substack’e aktarmak mümkün değil. Ayrıca, Substack’in içerik odakları zamanla değiştiği için üreticiler de bu önceliklere bağlı olarak farklı yönlere yönelmek zorunda kalıyor. Başlangıçta bültenlere odaklanan platform, zamanla mikro bloglar, tam kapsamlı internet siteleri ve canlı yayın özellikleri gibi yeniliklere yönelmiş durumda.
Substack’in geçmişi de çeşitli tartışmalarla dolu. 2022 yılında, platformda Nazi içeriklerini içeren bazı bültenlerin para kazanma amaçlı kullanılması yoğun eleştirilere neden olmuştu. Şirket, bu içeriklerin bir kısmını kaldırmak zorunda kalmış, ancak bu adım, kamuoyu baskısı ve yüksek profilli yazarların eleştirileri sonrasında gelmişti.
Buna ek olarak, Substack, 2022 yılında bir editörünü aniden işten çıkarmış ve bu durum, platformun bağımsız gazeteciliği destekleme vaadiyle çelişen bir gelişme olarak görülmüştü.
Substack daha önce de benzer başka programlar başlatmıştı
Substack’in 20 milyon dolarlık yeni fonu, içerik üreticilerini çekmek için başlattığı ilk finansal teşvik değil. Daha önce de “Substack Pro” adlı bir program kapsamında gazetecilik dünyasından tanınmış isimleri, yüksek maaş, sağlık sigortası ve çeşitli yan haklarla platforma kazandırmaya çalışmıştı. Ancak bu program 2022 yılında sona erdi. Substack’in kurucularından Hamish McKenzie, bu programı bir “tohum finansmanı” olarak tanımlamış ve gazetecilere kendi işlerini başlatma sürecinde finansal riskten kaçınma şansı sunduklarını belirtmişti.
TikTok’un geleceği belirsizliğini korurken, Substack’in bu fonla içerik üreticileri kendine çekip çekemeyeceği ve bu girişimin platforma nasıl bir etki yapacağı merak konusu olmaya devam ediyor.