Stephen Hawking geçtiğimiz mart ayında 76 yaşında hayata gözlerini yummuştu. Son zamanların en büyük zihinlerinden birisinin yaşamını yitirmesinin hem akademide hem de bilim dünyasında büyük bir yara açtığı kesin. Ancak arkasında henüz yayınlanmamış makaleler bırakan ünlü fizikçinin insanlığa yönelik yeni uyarıları hâlâ sürüyor.
Hawking’in ölümünden önce kaleme aldığı “Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar” isimli kitabı, 16 Ekim itibarıyla yurt dışında yayınlanacak. Ünlü fizikçi, henüz satışa sunulmayan ancak bazı kısımları çeşitli medya kuruluşlarında paylaşılan kitabında yakın gelecekte insanlığı bekleyen tehlikelerle ilgili uyarılarda bulunuyor.
Stephen Hawking, kitabında en çok tartışılan konulardan biri olan yapay zekâ ile ilgili önemli yorumlarda bulunuyor. Bazı çevrelerin korktuğu gibi yapay zekânın insanlığa felaket getireceğine inanmadığını belirten Hawking, yapay zekânın hedeflerine ulaşması durumunda çok verimli olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Bu çıkarların insanlığın çıkarlarıyla çatışmasının bile söz konusu durumu değiştirmeyeceğini söyleyen ünlü fizikçi, yapay zekâ için mümkün olduğunca kısa sürede talimatname hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
Hawking’e göre, insanlık için asıl tehlike yapay zekâdan ziyade kendisi olabilir. Ünlü bilim insanı, insanlığın önünde sonunda kendi genlerini “tamir etmeye” girişeceğine ve nükleer savaş ya da iklim problemlerinde bile hayatta kalabilecek bir “süper insan” yaratacağını düşünüyor. Hawking, bunun da “sıradan insan”ın yok olmasına yol açabileceğini belirtiyor.
Hawking kitabında insanlığı bekleyen esas iki büyük tehlikenin ise Dünya’ya bir göktaşının çarpması ve iklim değişikliği olduğunu ifade ediyor. Yeryüzündeki yaşamı yok edecek bir göktaşı çarpması insanlığın suçu olmasa da, iklim değişikliğinde baş sorumlunun insanlar olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Stephen Hawking evrende yalnız olmadığımıza inanıyormuş
Stephen Hawking, kitapta “Dünya dışındaki yaşam” konusundaki fikirlerini de paylaşıyor. Evrende yalnız olduğumuza inanmadığını belirten Hawking, diğer yaşam formları konusundaki incelemelerin yeterince derinlemesine yapılmadığını düşünüyor.
