SpaceX salı günü 2019’un dokuzuncu fırlatma görevini başarıyla tamamladı. Bu sayede İsrailli Spacecom şirketinin 250 milyon dolarlık AMOS-17 iletişim uydusu başarıyla yörüngeye yerleştirildi.
Falcon 9 roketi ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava İstasyonu’nda bulunan Space Launch Complex 40 konumundan, Türkiye’nin zaman dilimine göre gece geç saatlerde fırlatıldı. Tüm fırlatma etkinliği YouTube üzerinden canlı yayınla ulaştırıldı.
Yeniden kullanılabilir roket sistemi görevlerinin bir parçasını da Dünya’ya geri düşen roket kaplamasını, ya da roket burnunu yakalamak oluşturuyor. Gerçekleşen son görevde, Space X’in Ms. Tree adlı gemisi kaplamanın bir parçasını, tepesinde açılan kocaman ağa başarıyla isabet ettirdi. Böylelikle ilk kez Falcon 9’un burnunun bir parçası da yakalanmış oldu. Aynı zamanda Temmuz 2019’daki Falcon Heavy roket fırlatma görevinden sonra ikinci kez yere düşen roket burnu başarıyla yakalandı. Elon Musk, bu isabetli tutuşun bir videosunu da yayınladı.
Rocket fairing falls from space & is caught by Ms Tree boat pic.twitter.com/nJv0Ry1iKk
— Elon Musk (@elonmusk) August 7, 2019
SpaceX, Eylül 2016’da fırlatma rampasında meydana gelen patlama nedeniyle kaybedilen 200 milyon dolarlık AMOS-6 uydusunun ardından ilk kez Spacecom’un bir yükünü taşımış oldu. 2016’da meydana gelen kazada neyse ki, kimse yara almamıştı.
Spacecom CEO’su David Pollack, geçen hafta verdiği bir demeçte şirketinin SpaceX’i fırlatma görevleri için iş ortağı olarak seçmeden önce standart prosedürleri uyguladığını kaydetti. Uçuş kayıtları ve maliyetler analiz edildi, diğer hususlar değerlendirildi ve ondan sonra karar verildi.
Aslında çıkan haberlere göre, daha önce meydana gelen olaydan dolayı SpaceX bu görev için Spacecom’dan herhangi bir ücret almadı. Bunun da şirketin SpaceX’i seçmesinde önemli rol oynadığı düşünülüyor. Yine de, gerçekleşen son fırlatma görevi her iki şirkette de endişeyle takip edilmiştir. Ne de olsa, bu görevin de hata kaldırmaya lüksü kalmamıştı.
AMOS-17 uydusu Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’yı kapsayan geniş bir kapsama alanına sahip olacak. Öncelikli görevi Afrika kıtasında internet erişimini artırmak olacak. Uydunun en az 20 yıl işler hâlde kalması hedefleniyor.