Sony Xperia Z1 İncelemesi

Akıllı telefon pazarındaki rekabet o kadar fazla ki, çoğu üreticinin bir yıl içinde birden fazla flaş ürün çıkardığını görür olduk. Bu davranışı gösteren şirketlerden bir tanesi de Sony. Geçtiğimiz yıllardaki IFA fuarlarında yeni amiral gemisi Xperia Android telefonlarını tanıtan Sony bu yıl da geleneği bozmadı ve yıl başında CES’te tanıttığı Xperia Z’nin takipçisi olan Xperia Z1’i duyurdu. Selefinin tasarım çizgilerini koruyan, suya dayanıklılığı daha da artırılan Xperia Z1 ayrıca güçlendirilmiş işlemci ve ekran, çözünürlüğü artırılmış kamera da barındırıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye piyasasına da giriş yapan Sony Xperia Z1 ile ilgili merak ettiklerinizi yazının devamında yer alan detaylı incelemede bulabilirsiniz.

Video İnceleme

İnceleme Başlıkları
Tasarım – Ekran ve Donanım – Kamera – Yazılım – Performans, Batarya ve Kullanım – Multimedya – Sonuç

Tasarım

Sony’nin bu yılki ikinci amiral gemisi Android telefonu tasarım açısından yılın başlarında çıkan Xperia Z’nin tasarım çizgilerini koruyor. Omnibalance olarak adlandırılan, homojen nitelik taşıyan ve görünüş açısından bir sandviçe benzeyen tasarım Xperia Z1’de de kullanılıyor. İlk bakışta Xperia Z1 ile Xperia Z arasında pek fark göremeyebilirsiniz, ancak detaylara inildikçe farklar ortaya çıkmaya başlıyor. 144 x 74 x 8.5 mm.’lik boyutlarıyla Xperia Z1 her üç eksende de Xperia Z’yi az da olsa geçiyor. Daha geniş bir yüzey alanına ve fazla kalınlığa sahip olan bu telefonu elde tutmak biraz zorlaşabilir, ancak Xperia Z1’in hatları Xperia Z’ye göre biraz daha yuvarlak. Bu da telefonun elde rahat tutulmasında boyut büyüklüğünün getirdiği dezavantajları az da olsa telafi etmeye yardımcı oluyor.

Xperia Z’nin önünde ve arkasındaki cam panellerin kenarlarla buluştuğu noktalar biraz daha keskindi. Aynı şekilde telefonun köşelerinin yuvarlaklığı daha azdı. Xperia Z1’e baktığımızda bu bölgelerde değişimler görüyoruz. Bunlar yukarıda da belirttiğimiz gibi telefonun elde tutuşunu biraz daha rahat hâle getiriyor, aynı zamanda telefona da biraz daha yumuşak hava katıyor, daha çekici kılıyor.

Samsung Galaxy S4, Galaxy Note 3 ve LG G2 gibi telefonlar büyük ekran boyutlarının yüzey alanında yaratacağı artışı telafi etmek için ekranda arta kalan alanı olabildiğince dar tutuyor. Bu telefonlar genellikle elinizde ekran tutuyormuşsunuz hissini yaşatıyor. Ancak aynı durum Xperia Z1 için pek geçerli sayılmaz. Xperia Z1, 5 inç ekran taşısa da, yine 5 inç ekrana sahip olan Galaxy S4’e göre biraz daha büyük duruyor.

Xperia Z1’in ön bölümünü büyük oranda camla kaplı. Bu camın ardında yer alan 5 inç ekran da ön yüzün büyük bölümünü kaplıyor. Ekranın hemen üstünde Sony logosu yer alırken, bunun da üstünde küçük bir ahize hoparlörünün yerleştirildiğini görüyoruz. Ahize hoparlörüne de bir LED lamba eklenmiş. Bu lamba telefon şarj edilirken turuncu renkte, pili tamamen dolduğunda yeşil renkte, pili biterken kırmızı renkte yanıyor ya da bir bildirim geldiğinde mavi renkte yanıp sönüyor. Sony logosunun hemen sağında 2 megapiksel ön kamerayı görüyoruz. Xperia Z1’de Android’in navigasyon kontrolleri işletim sistemi üzerinde gerçekleştiriliyor, bu nedenle ekranına altında herhangi bir tuş görmüyoruz.

Ön yüz gibi arka yüzün de büyük bölümü camla kaplı. Telefonda herhangi bir çıkarılabilir arka kapak bulunmuyor, sonuç olarak 3000 mAh kapasiteli pil de telefonda sabit şekilde duruyor. Sol üst köşede Xperia Z1’in arka kamerasını görüyoruz. Bu kameranın başlıca özellikleri hemen yanına iliştirilmiş. Altına ise LED flaş yerleştirilmiş. Kameranın hemen yakınında bulunan NFC alanı da işaretlenmiş. Sony logosunun yatay ve dikey eksende ortalandığını görüyoruz. Xperia Z’nin arkasında alt bölümde birçok gereksiz yazı ve işaret vardı. Xperia Z1’de bunlar gitmiş, yerine sadece Xperia logosu gelmiş.

Xperia Z1’in önü ve arkasını kaplayan camın çizilmelere ve çatlamalara karşı dayanıklı olduğu not ediliyor. Ancak bu camlar çizilmelere karşı o kadar da dayanıklı değil gibi görünüyor. Tamam, belki eskinin camları gibi en ufak bir temas veya darbede dikkat çekecek şekilde çizikler ve çatlaklar oluşmuyor, ancak Xperia Z1’in ekranına parlak ışık altında baktığımızda üstünde dikkate değer miktarda çizik olduğunu gözlemledik. Tabii ki, diğer tüm rakip telefonların ekran camlarına da parlak ışık altında baktığımızda benzer çizikler görüyoruz, örneğin şu anda kullanmakta olduğumuz bir diğer telefon olan iPhone 5’in ekranı da benzer çiziklerle dolu, ancak kısa sürede dikkate değer miktarda çizik görmek doğrusu bizi biraz şaşırttı.

Ön ve arka cam panellerin kenarlarla buluştuğu düzlemlerde, cam ve kenar arasındaki boşluk Xperia Z’de içine toz tanecikleri kaçacak kadar fazlaydı. Neyse ki, Xperia Z1’de aradaki mesafenin azaldığını, boşlukların epey kapandığını görüyoruz. Bu durum dikkat çekecek partiküllerin camla kenar çerçeve arasındaki boşluklara kaçmasını engelliyor. Yine de, bu boşlukların belli bir zaman sonra çok küçük toz tanecikleriyle dolduğunu görmek mümkün olabiliyor.

Tıpkı Xperia Z gibi Xperia Z de suya karşı dayanıklı bir telefon. Suya dayanıklı bir telefonun yaz tatilinde ne kadar kullanışlı olduğunu ve rahat ettirdiğini biliyoruz. Xperia Z1 tam da yazın sona erdiği, insanların evlerine ve iş yerlerine çekildiği bir ortamda geldi. Ancak bu sefer de yağmurlu ve karlı geçen günlerin sayısı artıyor. Dışarıda Xperia Z1 ile konuşurken veya internette gezinirken telefonunuzu sudan korumak gibi bir endişeye kapılmanız gereksiz olacaktır. IP58 sertifikasına sahip olan bu telefon sadece toza ve suya karşı dayanıklı olmakla kalmıyor, suya batırmalara karşı da direnç gösteriyor. Xperia Z1, selefi Xperia Z’ye göre daha fazla derinlikte, biraz daha uzun süre durabiliyor. Bu telefon 1 metre derinlikteki bir suda yaklaşık 30 dakika herhangi bir şey olmadan durabiliyor. Suya karşı dayanıklılık Xperia Z1’i suyun altında tutup temizlemenize de olanak sağlıyor. Ancak telefonu tuzlu sudan uzak tutmanızı tavsiye ederiz.

Xperia Z1’in, su geçirmezlik özelliğini sağlamak amacıyla tıpkı Xperia Z’de olduğu gibi, giriş ve çıkışlarının kapaklarla kapatıldığını görüyoruz. Sadece kulaklık jakı kapaksız şekilde geliyor. Bu durum fazlasıyla memnun edici, çünkü Xperia Z’de kulaklıkla müzik dinlerken kapağı açmak ve kapağın kulaklık takılı olduğu süre boyunca sallanması rahatsız edici oluyordu. Keşke çok sık kullandığımız bir diğer unsur olan microUSB portu da benzer şekilde kapaksız olsaydı diye düşünmeden edemiyoruz, ancak fazla ileri gitmemek gerekiyor.

Xperia Z1’in üst kenarında sadece 3.5 mm. kulaklık jakını görüyoruz. Sol kenarda microSD ve microUSB portları var ve bunların ikisi de kapaklarla koruma altına alınıyor. Bunların biraz altında yerleştirme istasyonları ve diğer aksesuarların kullanımını sağlayan iki pinli konnektör portu bulunuyor, bu port da herhangi bir kapakla örtülmüyor. Sony’nin Xperia telefonlarının alamet-i farikası hâline gelen küçük ve yuvarlak güç butonu sağ kenarda yer alıyor. Bunun hemen altına ses tuşları yerleştirilmiş. Güç butonunun üstünde bir kapak arkasına gizlenmiş microSIM kart yuvası bulunuyor. Hemen gözünüze çarpmayacaktır, ancak microSIM kart yuvasını hemen yanında turuncu renkli bir düğme var. Sivri uçlu bir cisim yardımıyla basılabilen bu düğme Xperia Z1’in zorla kapatılmasını sağlıyor. Cihazın kilitlendiği veya yavaş çalıştığı durumlarda işe yarayabilir. Ses tuşunun altında ise kamera için yerleştirilmiş özel bir tuşun bulunduğunu görüyoruz.

Xperia Z’de kamera için özel bir tuş yoktu. Xperia Z1’de kamera tuşu görmek sevindirici, çünkü bu sayede su altında fotoğraf ve video çekimi yapmak da mümkün oluyor. Kamera tuşunun eklenmiş olması nedeniyle Xperia Z’de kenarda yer alan hoparlörün Xperia Z1’de alt kenara kaydırıldığını, ancak alanın büyük bölümünü kaplayacak hâle geldiğini görüyoruz. Öte yandan telefonun önden bakıldığında sağ alt köşesinde bilek kayışının bağlanmasını sağlayan bir delik de yer alıyor.

Her ne kadar nispeten büyük bir yüzey alanı kaplasa da, Xperia Z1’in önde gelen rakiplerine göre daha karizmatik ve çekici bir tasarıma sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Telefona baktığınızda elinizde sanki minyatür bir Sony televizyonu tuttuğunuz hissine kapılabilirsiniz. Xperia Z1 tek elle tam anlamıyla rahat şekilde kullanılamıyor, büyük ekran boyutu, telefonu elinize aldığınızda biraz kayıyormuş hissi vermezi bunu engelliyor. Ancak Sony’nin kullanımı rahatlatacak adımlar attığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Güç butonunun yerleşimi isabetli, her iki elle tutarken de bu tuşa rahatlıkla erişiliyor. Belki, ses tuşlarının biraz küçük yapıldığını ve güç butonunun hemen altına yerleştirilmesinin zahmeti artırdığını söyleyebiliriz.

Xperia Z1’de selefi Xperia Z gibi beyaz, siyah ve mor renk seçenekleriyle sunuluyor.

Ekran ve Donanım

Sony Xperia Z’nin en zayıf bulunan noktalarından bir tanesi 5 inç, 1080p ekranının iyi seviyede olmayan görüş açıları ve düşük parlaklığıydı. Aynı paneli kullanan Sony Xperia Z1’de aynı hususların gözlendiğini söyleyebiliriz. Aslına bakarsanız, Xperia Z1’in ekranı için söyleyeceklerimiz biraz karışık. 1080 x 1920 çözünürlüklü 5 inç ekran 441 ppi gibi yüksek bir piksel yoğunluğuna sahip, doğal olarak etkileyici derecede keskin grafik veya yazılar sunuyor; fotoğraflarda, web sitelerinde, elektronik kitaplarda görüntüleme zevkini daha da artırıyor.

Ne var ki, Xperia Z1’in ekranı da düşük görüş açılarına sahip. Ekrana bakış açısını hafifçe artırmaya başladığınızda görüntülerin solmaya başladığını, renklerin beyaz tonlarına büründüğünü göreceksiniz. Telefonun başına birden fazla kişinin toplandığı durumlarda düşük görüş açıları herkesin ekrandan aynı görsel kaliteyi almasını engelliyor. Buna ek olarak ekranın siyah renk derinliği de çok yüksek seviyede değil. Parlaklık da rakip telefonların sahip olduğu ekranların değerlerinden geride kalıyor. En yüksek parlaklık seviyesi bile bizi pek fazla tatmin etmedi.

Öte yandan Sony Xperia Z1 şimdiye kadar bir akıllı telefonda nadir gördüğümüz derecede etkileyici renk canlılığı barındırıyor. Bunda en büyük payı Sony’nin Triluminos teknolojisine vermek gerekiyor. Sony’nin HD TV’lerinde kullandığı bu teknoloji renk gamını daha da zenginleştiriyor, sonuçta daha doğru ve gerçekçi renklerde görüntüleme yapılıyor. Hem Xperia kullanıcı arayüzü, hem de çekilen fotoğraf ve videoların etkileyecek derecede renklere sahip olduğunu gözlemliyoruz.

Sony’nin ilk olarak televizyonlarında sunduğu ekran teknolojileri belli bir süre sonra akıllı telefonlara da geliyor. Geçmişin Xperia telefonlarında yer alan BRAVIA Mobile Engine ve BRAVIA Mobile Engine 2 teknolojileri yerini X-Reality for mobile teknolojisine bırakıyor. Bildiğiniz gibi X-Reality teknolojisi şu sıralar Sony’nin televizyonlarının en önemli görüntü teknolojilerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu teknoloji sayesinde fotoğraf ve videoların görüntü kalitesinin daha da iyileştirilmesine yardımcı olunuyor. Ayarlar altında yer alan Ekran bölümünden açma ve kapatma işlemi gerçekleştirilen bu teknolojinin yarattığı farkı görmek için fotoğraflara ve videolara biraz daha dikkatli bakmak gerekiyor. İlk bakışta farkı anlamak güç, ancak detaylara indiğinizde X-Reality for mobile sayesinde keskinlik ve kontrast seviyesinin daha da iyileştirildiğini farkedeceksiniz. Filmler uygulamasıyla video izlerken aradaki fark daha iyi anlaşılıyor, bunu da not etmeden geçmeyelim. Öte yandan arka ekran ışığı da güç tasarruf modu açık olduğunda kısılıyor, böylelikle pil ömrünün daha da uzatılmasına olanak sağlanıyor.

Sony Xperia Z1 işlemci bakımından içinde bulunduğumuz zamanın ruhunu yakalıyor ve çoğu üst sınıf Android telefonda gördüğümüz 2.2 GHz dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 800 yongaset barındırıyor. MSM8974 yongaset Adreno 330 GPU da içeriyor. 2 GB RAM barındıran Sony Xperia Z1’de 16 GB dahili hafıza bulunuyor. Neyse ki, 64 GB’ye kadar bellek kartlarını destekleyen microSD kart yuvası sayesinde ek alan açmak mümkün oluyor.

Xperia Z1’in kablosuz bağlantı özellikleri de epey zengin. 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi, Bluetooth 4.0, A-GPS ve GLONASS destekli GPS, NFC gibi üst sınıf akıllı telefonlarda gördüğümüz birçok unsuru Xperia Z1’de de görüyoruz. HSDPA 42 Mbps ve HSUPA 5.76 Mbps mobil geniş bant desteği de hareket hâlindeyken yüksek hızlarda internet erişimi sağlıyor. Görüntü aktarımı MHL destekli microUSB portu üzerinden sağlanırken USB On-the-go desteği sayesinde uygun aksesuar yardımıyla parmak USB sürücüleri veya harici taşınabilir diskleri de Xperia Z1’e doğrudan bağlamak mümkün oluyor. İvmeölçer, jiro, pusula ve yakınlık sensörü de Xperia Z1’de yer alıyor.

Kamera

Sony Xperia Z1’i öne çıkaran başka noktalardan bir tanesi de arkasında yer alan kamera. Nokia Lumia 1020’nin 41 megapiksel, Samsung Galaxy S4 Zoom’un ise 16 megapiksel sensörle geldiği bir ortamda Sony Xperia Z1 de 20.7 megapiksel gibi, bugünün şartlarına göre bir hayli yüksek piksel sayısına sahip sensörle birlikte geliyor. Ancak Sony Xperia Z1’in kamerası sadece piksel sayısıyla dikkat çekecek değil. Sony bu yüksek rakamı diğer unsurlarla da destekliyor. Kompakt dijital fotoğraf makinelerinde gördüğümüz 1/2.3 inç sensör, Sony G lens ve Bionz görüntü işlemcisi bu kamerayı güçlendiren faktörler olarak dikkat çekiyor.

Xperia Z1 ile birlikte gelen kamera uygulaması daha önceki Xperia telefonlarında gördüğümüz kamera uygulamalarına göre farklılıklar içeriyor. Bazı gereksiz detaylar ve ayarlar kaldırılmış, ancak bununla birlikte menüler biraz daha karışık hâle gelmiş gibi görünüyor. Kameraya iyice hakim olmak için Xperia Z1’i satın aldığınızda yaklaşık bir 10 dakika kadar kamera uygulamasının menülerini karıştırmanızda fayda var gibi görünüyor.

Kameranın varsayılan çekim modu Süper otomatik olarak ayarlanmış. Bu sahne modunda sizin hiçbir şey yapmanız gerekmiyor, sadece çekim yapacağınız nesneye odaklamanız veya manzaranızı belirlemeniz yeterli. Geri kalan her türlü işi Xperia Z1 ayarlıyor ve çekim işlemi gerçekleştiriliyor. Süper otomatik modda en fazla 8 megapiksel, 16:9 oranında çekim yapılıyor. Ancak 20.7 megapiksel sensör sayesinde elde edilen daha fazla veri sayesinde çekilen 8 megapiksel fotoğraflar normale göre daha fazla detay içeriyor. Fazla detaya girmeyelim, ancak Xperia Z1 de Süper otomatik modda çekilen fotoğraflarda Nokia Lumia 1020’dekine benzer bir örnekleme işlemi yapıyor.

Eğer 20.7 megapiksel tam çözünürlükte fotoğraflar çekmek istiyorsanız, o hâlde seçimiminiz Elle modu olmalı. Burada tüm ayarları yapma görevi size düşüyor; pozlamadan tutun da beyaz ayarına kadar. Elle modu içinde 20 megapiksel 4:3 görüntü oranında çekimlerin yanı sıra 8 megapiksel (16:9 ve 4:3), 3 megapiksel (4:3) ve 2 megapiksel (16:9) çözünürlükte fotoğraflar çekebilirsiniz. Süper otomatik modda fotoğraf ve video çekim tuşları aynı ekranda bulunurken, Elle modunda fotoğraf ve video çekim tuşları ayrı bölümlerde yer alıyor ve her iki işlev arasında geçiş için ekran üstündeki deklanşör tuşunun altında yer alan anahtar düğmesine dokunmanız gerekiyor.

Yukarıda belirttiğimiz modların dışında da çeşitli çekim modları görüyoruz. Gecikmeli seri çekim modu siz deklanşöre dokunmadan önce görüntüleri yakalamaya başlıyor ve öncesinde 30, sonrasında 30 olmak üzere toplam 60 kare yakalıyor. Size de bu yakalanan kareler arasında en uygununu seçmek düşüyor. Resim efekti farklı filtrelerden dilediğinizi seçerek ortaya etkileyici kareler çıkarmanızı sağlıyor. Izgara görünümlü ön izleme menüsü sayesinde hangi efektin hangi sonucu vereceğini önceden görme ve buna göre filtre seçimi yapma fırsatına sahipsiniz. Panorama taraması, adından da anlaşılacağı üzere kamerayı kaydırarak panoramik fotoğraflar çekmeye izin veriyor. AR efekti olarak adlandırılan uygulama da Xperia Z1’i doğrulttuğunuz kare içine çeşitli sahneler ve karakterler ekleyerek ortaya eğlenceli fotoğraflar çıkarmanızı sağlıyor. Eğer çocuğunuz varsa ve onu eğlendirmek istiyorsanız, AR efektleri epey işe yarıyor. Social live uygulaması Bambuser desteği sayesinde Facebook üzerinden en fazla 10 dakika boyunca canlı yayın yapmaya izin veriyor. Info-eye uygulaması da Xperia Z1’in kamerasını kullanarak yazı, barkod, mekan taratma ve bunlar hakkında Google veya diğer kaynaklardan derlenen bilgileri almayı sağlıyor.

Aslına bakarsanız, Xperia Z1’in sunduğu bu özellik Windows Phone’un Kamera uygulamasındaki Lensler bölümüne benziyor. Telefonda yüklü olarak gelen bu uygulamalara yenilerini de ekleyebilirsiniz. Bunun için kameranın mod ve uygulama menüsü içinde sağ üst köşede yer alan Uygulamalar bağlantısına dokunmanız yeterli. Bunun ardından Sony Select’in ilgili sayfasına yönlendirileceksiniz ve seçtiğiniz uygulamalar Google Play’den indirilerek Xperia Z1’in kamera uygulamasına eklenecek. Sunulan seçenekler arasında Evernote, Sphere: 360 Wikitude Places gibi uygulamalar bulunuyor.

Xperia Z1 ile yeterli ışık koşullarında çekilen fotoğraflar bir hayli başarılı. 20 megapiksel fotoğraflarda doğal olarak detay epey fazla, ancak ortamdaki ışık şiddeti azaldığında ve dolayısıyla deklanşör süresi uzadığında elde edilen görüntülerin detaylarında bozulmalar gözlemlenebiliyor. Her türlü ayarın otomatik olarak yapıldığı Süper otomatik mod böyle ortamlarda daha iyi sonuç verebiliyor; 8 megapiksel çözünürlüklü fotoğraf 20 megapiksel çözünürlüklüden daha net detaylara sahip görüntüler üretebiliyor. Yakın çekimler yaparken odaklama ayarını varsayılan olan yüz algılamadan ekrana dokunmaya getirerek çok daha rahat çalışabilir ve daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. Kapalı ve yeteri kadar aydınlatılmış ortamlarda çekilen fotoğrafları fena bulmadık. Böyle ortamlarda yine Süper otomatik mod beyaz dengesi, pozlama, vb. ayarları otomatik olarak yaptığı için Elle moduna göre daha gerçekçi sonuçlar verebiliyor. Gece manzara çekimlerindeyse gürültünün etkisi çok fazla hissediliyor, çünkü varsayılanda pozlama ve ISO değerleri yüksek olacak şekilde ayarlanmış. Böyle bir ortamda Elle ayar yapmak ve pozlama değerini sıfırın altına indirerek ışık geçirgenliğini azaltma daha iyi, gürültüsü azaltılmış ve gerçekçi sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır.

Galeri: Sony Xperia Z1 ile Çekilen Fotoğraflar

Sony Xperia Z1, 1920 x 1080 Full HD ve 1280 x 720 HD formatlarında video çekimi yapabiliyor. Tıpkı fotoğraf çekiminde olduğu gibi video çekiminde de Süper otomatik veya Elle modları arasında seçim yapabilirsiniz. Tabii ki, ikinci mod size daha fazla ayar yapma fırsatı verecek, aynı zamanda HDR video kaydı yapmanıza da olanak sağlayacaktır. Xperia Z1’in kamerası optik görüntü sabitleme sistemi barındırmıyor, bunun yerine Steady-shot olarak adlandırılan dijital sistem kullanılıyor. Ancak bunun da fena sonuç verdiği söylenemez, elde edilen sonuçlara bakıldığında titreşimler hafifçe gözleniyor, ancak bu çok da rahatsız edici seviyede değil. Çekim sırasında sürekli odaklama yapılabiliyor, bu özellikle nesnenin yakın olduğu durumlarda dikkat çekecek oranda işe yarıyor. Mikrofon ile kaliteli ses kaydı yapılıyor, ancak çekim sırasında elinizi telefon üstünde oynatırsanız, bunun gürültüsü kameraya fazla şekilde yansıyabilir.

Video: Sony Xperia Z1’in Arka Kamerasıyla Çekilen 1080p Video

Önde yer alan 2 megapiksel kamera da geniş br açıya sahip. Böylelikle birden fazla kişiyi kareye rahatlıkla sığdırabilir, grup fotoğrafları çekebilirsiniz. Ayrıca bu kameranın geniş açıya sahip olması görüntülü görüşme uygulamalarında da fazlasıyla işe yarayacaktır.

Video: Sony Xperia Z1 ile Su Altında Çekilen 1080p Video

Xperia Z1’de fiziksel kamera tuşunun bulunması özellikle su altında yapılacak çekimlerde işleri epey kolaylaştırıyor. Telefon suyun altına girdiğinde dokunmatik ekran çalışmıyor, doğal olarak kamera arayüzündeki dokunmatik kontroller de kullanılamıyor. İşte bu noktada fiziksel kamera tuşu devreye giriyor ve suyun altında fotoğraf çekmenizi ya da video çekimini başlatmanızı mümkün kılıyor. Öte yandan kamera tuşuna basılı tutarak kamerayı başlatabilir veya kamera ayarları içinden gerekli değişikliği yaparak hızlı başlatmayala birlikte fotoğraf çekimi veya video kaydı gibi işlere de hemen girişilmesini sağlayabilirsiniz.

Yazılım

Sony’nin Xperia kullanıcı arayüzü beğendiklerimiz arasında başlarda bulunuyor. Farklı renklerin hakim olduğu ve isteğe göre farklı kullanıcı arayüzü, dolayısıyla farklı bir cihaz havası elde etmeye olanak sağlayan bu kullanıcı arayüzünde bazı unsurlar Android’in ham sürümüne göre epey değişime uğrarken bazıları da hemen hemen aynı tutuluyor. Anlayacağınız ortada iyi bir denge durumu söz konusu. Xperia Z1’de bu kullanıcı arayüzünün çoğu unsurununun Xperia Z’de olduğu gibi geldiğini görüyoruz. Bununla birlikte çeşitli değişiklikler de göze çarpıyor.

Android 4.2.2 Jelly Bean ile yüklü gelen Xperia Z1’de bu yeni sürümün beraberinde getirdiği bazı avantajların kullanıldığını görüyoruz. Örneğin kilit ekranına dijital saat, e-posta, Gmail, Google Asistan, Google+ yayınları, Takvim veya TrackID araçlarından dilediğinizi ekleyebilirsiniz. Bunun yanı sıra daha önce olduğu gibi kilit ekranından kamera uygulamasına doğrudan geçiş imkanı sunuluyor.

Android 4.2’nin getirdiklerinden bir tanesi olan bildirim çubuğundaki hızlı kısayolların kısıtlı bir versiyonunun Xperia Z1’in bildirim tepsisisinin en üstünde yer aldığının görüyoruz. Burada ses, Bluetooth, Wi-Fi ve ekran parlaklığı gibi en çok kullanılan ayarları kontrol edebilir, daha fazlası için de Ayarlar uygulamasına hızlı şekilde geçebilirsiniz. Eğer daha fazla hızlı kontrol isterseniz, Ayarlar, Kişiselleştirme, Hızlı Ayarlar yolunu takip ederek burada yer alan seçeneklerden dilediklerinizi tercih edebilirsiniz.

Uygulama menüsü daha önceki Xperia telefonlarında olduğu gibi sayfalı yapıda geliyor. Ancak tüm düzenleme araçları ekranın solundan sürükleyince ortaya çıkan menü üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu menü telefondaki uygulamaları arama, kaldırma, sıralama ve yeni uygulamalar için Google Play Store veya Sony Select mağazalarına hızlı şekilde geçiş yapma noktasında yardımcı oluyor.

Sony Xperia Z1’de varsayılan internet tarayıcısı olarak Chrome bulunuyor. Samsung veya LG’nin telefonlarında olduğu gibi ikinci bir internet tarayıcısı görmüyoruz. Bu açıdan Xperia Z1’in biraz daha Nexus deneyimi yansıttığını görüyoruz ki, bu iyi bir şey. Bunun dışında Haritalar, YouTube, Gmail, Google+, Hangouts, Google, Google+ Fotoğraflar gibi Google uygulamaları da telefonda yüklü olarak geliyor. Alıştığımız üzere, Sony’nin de yüklü olarak sunduğu çeşitli uygulamalar mevcut. Ofis işleri için Office Suite bulunurken, not işlemleri için Evernote ve Notlar, bulut depolama için Box gibi uygulamalar Xperia Z1 kullanıcılarına sunuluyor. Google Play Store’dan daha fazla uygulama indirebileceğiniz gibi, Sony’nin uygulama tavsiyeleri için de Sony Select uygulamasına göz atabilirsiniz.

Xperia Z1’de yüklü gelen bir başka uygulama olan Update center hem telefonun yazılımının hem de yüklü gelen çeşitli Sony destekli uygulamaların güncellenmesi noktasında size yardımcı olacaktır. Çoklu görev ekranı içinden açılan ve ekranda kullanıcı arayüzünün üstündeki bir katmanda sürekli açık kalan küçük uygulamalar da işlerinizi kolaylaştıracaktır. Xperia Z1’de yüklü gelen uygulamalar arasında bulunan Socialife da Facebook, Twitter, YouTube ve RSS beslemelerini tek bir noktadan takip etmenize, Facebook ve Twitter güncellemelerinizi buradan paylaşmanıza olanak sağlıyor.

Galeri: Sony Xperia Z1 Ekran Görüntüleri

Performans, Batarya ve Kullanım

2.2 GHz hızında çalışan dört Krait 400 çekirdek ve Adreno 330 GPU barındıran Snapdragon 800 MSM8974 yongaset Sony Xperia Z1’in güçlü şekilde iş görmesini sağlıyor. Kullanıcı arayüzü geçişlerinde seriliği hissettiren, uygulamaların ve oyunların hızlı şekilde açılmasını sağlayan Sony Xperia Z1’in donanım paketinin gücü benchmark testlerinden de anlaşılıyor. Gerçekleştirdiğimiz benchmark testlerinde Xperia Z1 şimdiye kadar incelediğimiz tüm Android cihazlarının önünde puanlar elde etmeyi başardı. 3DMark benchmark aracında 720p ve 1080p grafik performanslarını test etmeyi sağlayan Ice Storm ve Ice Storm Extreme’de maksimumu aşan Xperia Z1, en üst test olan Ice Storm Unlimited’ı ise çok kısa sürede bitirdi ve bundan da şimdiye kadar gördüğümüz en yüksek sonucu elde etmeyi başardı.

* Cihazın performansı testin sonuç aralıklarının üstünde çıkıyor.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Xperia Z1’de varsayılan internet tarayıcısı olarak Chrome kullanılıyor. Yukarıdaki karşılaştırmalı tabloda da görüldüğü gibi, Xperia Z1’deki Chrome Android cihazlar içinde en iyi sonucu elde etmeyi başarıyor. Bu sonucu sadece iPhone 5s’te yüklü olan Safari’nin geçtiğini gördük. Benchmark testinde elde edilen bu sonuç pratikte de doğrulanıyor. Chrome masaüstü siteleri bile oldukça hızlı şekilde yüklüyor, masaüstündekine yakın bir deneyim sunuyor. Bu internet tarayıcısının Flash desteği sunmaması bazıları için handikap olabilir.

Sony Xperia Z1 gerçekten güçlü performans sunuyor, ancak bazı kusurları da yok değil. Kamera, oyun, vb. işlemciyi biraz daha fazla çalıştıracak işlemlerde cihazın dikkate değer şekilde ısınmaya başladığını hissediyorsunuz. Özellikle NFC alanının bulunduğu bölge ki, burada işlemcinin yer aldığını tahmin ediyoruz, fazlasıyla ısınıyor, hatta bu ısı ekran tarafında bile hissediliyor. Sony’nin yazılımı biraz daha düzenlemesi ve işlemcinin kullanımı konusunda biraz daha olumlu adımlar atması gerekiyor. Bunlar yapıldığı takdirde Xperia Z1’in zaten üst seviyede olan performansı biraz daha yukarılara taşınacaktır.

Bu arada düzeltilmesi gereken bir husustan da bahsedelim. Ekran bölümünde de belirttiğimiz gibi, güç tasarrufu yapmayı sağlayan, “En uygun arka plan ışığı” şeklinde bir ayarı Ekran ayarları içinde görmek mümkün. Güç tasarruflu ekran modu varsayılanda açık geliyor. Eğer bunu kapatırsanız, cihazı yeniden başlattığınızda Xperia Z1’in normale göre uzun sürede açıldığını, ayrıca ekranı kapattığınızda arka ışığın yanmaya devam ettiğini göreceksiniz. Forumları araştırdığımızda bazı kullanıcıların aynı sorundan muzdarip olduğunu gördük, bazıları cihazı fabrika ayarlarına döndürdükten sonra sorunun düzeldiğini rapor ediyordu. Neyse ki, aklımıza bu ekran ayarı geldi ve kapalıdan açık duruma getirdikten sonra sorunun düzeldiğini farkettik. Sony’nin bu durumu da iyileştirmesinde fayda var gibi görünüyor.

Batarya da Xperia Z1’in Xperia Z’ye göre en fazla gelişim gösterdiği alanlardan bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Xperia Z’de 2330 mAh kapasiteli bir batarya bulunuyordu, Xperia Z1’de ise 3000 mAh gibi çok daha yüksek kapasiteye sahip bir batarya yer alıyor. Katalog değerlerine göre bu batarya 850 saate kadar bekleme, 15 saate kadar telefon görüşmesi, 110 saate kadar müzik dinleme gibi imkanlar sunuyor. Pratikte de elde edilen sonuçlar fazlasıyla memnun edici. Wi-Fi, 3G gibi bağlantıların, aynı zamanda arka planda veri senkronizasyonunun açık olduğu bir ortamda; kamera kullanımı, internette gezinme, sosyal ağlarda kontrol ve paylaşım, birkaç telefon görüşmesi gibi normal yoğunluklu bir kullanımda Xperia Z1 tek bir şarjla iki güne yaklaşan çalışma süresi elde etti. STAMINA modunun varlığı sayesinde pilin iyice azaldığı durumlarda uygulamaların arka planda veri aktarımını keserek Xperia Z1’in çalışma süresini birkaç saat daha artırabilirsiniz.

Xperia Z1’in çekim kalitesi de iyi seviyede. Bu durum hem telefonla kesintisiz, kaliteli görüşmeler yapmayı, hem de yüksek hızlı mobil geniş bant internet erişimini mümkün kılıyor. İkinci mikrofonun varlığı sayesinde de sizin bulunduğunuz ortamdaki gürültü karşı tarafa en az şekilde yansıtılıyor. Wi-Fi performansı noktasında daha önce incelediğimiz Xperia telefonlarındaki performans düşüklüğü söz konusu. Tabii ki, erişim noktasından uzaklaştığınızda sinyal seviyesi düşecek ve dolayısıyla veri iletim hızı da azalacaktır. Ne var ki, Xperia Z1’in Wi-Fi performansı diğer üst sınıf akıllı telefonlara göre çok daha kısa mesafede düşmeye başlıyor. Denediğimiz diğer bazı telefonların Wi-Fi erişimini düşük hızla da olsa sürdürdüğü bir noktada Xperia Z1’in Wi-Fi bağlantısının tamamen kesildiğini gözlemledik.

Sony Xperia Z1’i suya batırdığınızda ekran doğal olarak çalışmıyor. Telefonu suda test ederken, 1-2 defa suya tamamen batırıp çıkardıktan sonra dokunmatik ekranın işlemediğini gözledik, ekranın tekrar dokunma işlevlerini kazanması için havluyla tamamen kurulamamız ya da telefonu hızlı şekilde sallayıp suyun birazını telefonun üstünden gidermemiz gerekti. Geri kalan zamanlarda ise dokunmatik ekran, telefonu sudan çıkarır çıkarmaz işlemeye devam etti. Karşılaştığımız bu durumun nedenini kestirmek güç, ancak cihazı suya batırma açısıyla bir ilgisi olabilir.

Multimedya

Sony Xperia Z1’in 5 inç 1080p ekranının Triluminos teknolojisi sayesinde canlı renkler sunduğunu, X-Reality mobile sayesinde de kontrast ve keskinliğin daha da iyi hâle getirildiğini belirtmiştik. Bu sayede Xperia Z1 üzerinde video izlemek daha keyifli hâle geliyor, tabii ki ekranı tam karşınıza aldıysanız, yanınızda sizinle video izleme keyfini paylaşacak birisi yoksa. Aksi takdirde işin içine görüş açısı faktörünü de katmak gerekecektir. Xperia Z1’in ekranında 1080p videolar gerçekten hayranlık uyandıracak bir görüntü kalitesiyle izlenebiliyor.

Xperia Z1 video tarafında MP4, H.263, H.264 gibi formatları destekliyor. Telefonda yüklü gelen Filmler uygulaması göz alıcı arayüzüyle, videoların hareketli ön gösterimleri, Gracenote veri tabanına bağlanarak video bilgilerini indirme ve düzenli bir video kütüphanesine sahip olma gibi başlıca özellikleri sunuyor. Gayet kullanışlı bu uygulama aynı ağdaki DLNA destekli cihazlardan içerik oynatımı veya o cihazlara içerik akışı sağlamak gibi işlevleri de yerine getirebiliyor. Ne var ki, Filmler uygulaması DivX veya XviD desteğine sahip değil, ayrıca alt yazıları da göstermiyor. Bu nedenle Xperia Z1’de eksiksiz bir video deneyimi için Google Play Store’dan üçüncü taraf uygulama indirmeniz yerinde olacaktır.

Müzik tarafında da WALKMAN markasını görüyoruz. MP3, eAAC+, WAV ve FLAC gibi yaygın ses formatlarındaki müzik dosyalarını kütüphaneye ekleyen ve bunları oynatmaya olanak sağlayan WALKMAN uygulaması da Gracenote veri tabanına bağlanarak şarkı bilgilerini güncelleyebiliyor. Ayrıca bu uygulama içinde ses çıkışını daha da kaliteli hâle getiren çeşitli ayarlar bulunuyor. Sony Xperia Z1’de FM radyo da bulunuyor ve bu çoğu kullanıcıyı memnun edecektir.

Xperia Z1’den harici ekranlara görüntü akışı MHL destekli microUSB portu üzerinden gerçekleştiriliyor. Ayrıca DLNA destekli cihazlara da kablosuz görüntü yayını yapmak mümkün oluyor. Albüm uygulaması da sadece Xperia Z1’in hafızasındaki veya takılı bellek kartındaki fotoğrafları değil; Xperia Z1’e hesapları eklenmiş Facebook, Flickr, Picasa, Dropbox ve bunun gibi ağ kaynaklarında depolanan fotoğrafları da gösteriyor.

Üst sınıf akıllı telefonlarda hoparlör daha da önemli bir unsur hâline geldi. Xperia Z1’de de hoparlörün alta alındığını görüyoruz. Böylelikle telefon bir yüzeye konduğunda hoparlörün önünün kapanması gibi bir sorun yaşanmıyor. Hoparlörün ses çıkış seviyesi Xperia Z1 ile aynı seviyedeki telefonların hoparlörlerinin ses çıkış seviyelerine göre biraz daha alt kademede, ancak film izlerken veya müzik dinlerken tatmin edecektir. Telefon suya batırılıp çıkarıldıktan sonra ses şiddetinde düşme gözlemleniyor, ancak arada Xperia Z’de olduğu kadar aşırı fark yok.

Sonuç

Sony Xperia Z1’in kağıt üstündeki özellikleri bu telefonun güçlü olduğunu işaret ediyor ve gerçek hayatta karşılaşılan durum da hayalkırıklığı yaratmıyor. Karşımızda gerçekten fazlasıyla güçlü, işini fazlasıyla iyi şekilde yerine getiren bir akıllı telefon var. Eğer Sony ısınma sorunlarını da aşabilirse, ortaya çok daha iyi bir kullanıcı deneyimi çıkacaktır. Ekran düşük görüş açıları ve rakiplerdeki ekranlara göre düşük kalan parlaklıkla burun kıvırtmaya devam ediyor, ancak Triluminos ve X-Reality for mobile gibi, Sony HDTV’lere özel yazılımsal teknolojilerin mobil versiyonlarıyla durumu kurtaran bir görsel deneyim sunuluyor.

Yazılım anlamında Xperia Z1’in sunduğu pratikliği biliyoruz ve Android 4.2 Jelly Bean’in getirdiklerinin katkısıyla biraz daha iyi deneyim sunuluyor. Xperia Z1’de yer alan yararlı widget’lar sayesinde başlangıç ekranlarınızı çok daha etkin şekilde kullanabilirsiniz. Pil konusunda da Xperia Z1’in iyi bir grafik çizdiğini söyleyesek yanlış yapmış olmayız. 20 megapiksel kamerası ideal şartlarda görevini en iyi şekilde yerine getiriyor, ancak düşük ışık koşullarında rakiplerine göre biraz geride kalıyor. Kamera uygulaması gereksiz unsurlardan arındırılmış, ancak bu yapılırken gerekli bazı noktalar da süpürülmüş. Kamerayı en iyi şekilde kullanmak için uygulamadaki ayarlara iyice hakim olmak, neyin nerede olduğunu bilmek gerekiyor. Tabii ki, bu söylediğimiz Elle ayar için geçerli. Yoksa, Süper otomatik mod her işi kendi başına hallediyor.

Tabii ki, Xperia Z1’i diğerlerinden ayıran en önemli özellik suya dayanıklı oluşu. Suya dayanıklı oluşu herkesin ilgisini çekmeyebilir, ancak kışın yağmurlu havalarda, yazın da havuz kenarında Xperia Z1 gibi bir telefona sahip olmak içinizin fazlasıyla rahat etmesini sağlayacak, telefonu sudan korumak için bir çaba sarfetmek gerekmeyecek. Xperia Z1 suya yakın sahalarda çalışan, telefonu suya düşürme tehlikesini fazlasıyla yaşayan tüketiciler için en ideal seçim olabilir. Bu arada kulaklık jakının kapaktan kurtarılmış olmasını da memnuniyetle karşıladığımızı belirtmemiz gerekiyor.

Şu bir gerçek ki, Sony Xperia Z1’in fiyatı kendisiyle aynı seviyede donanım özelliklerine sahip olan telefonlara nazaran biraz yüksek. Bu durum bazılarınızın akıllarında Xperia Z1 için neden daha fazla para ödemenin gerekli olduğu şeklinde soruların oluşmasına neden oluyordur. Suya dayanıklı ve buna rağmen estetik çizgilerini koruyan kasa, 20 megapiksel kamera, Xperia telefonlara özel çeşitli uygulamalar aradaki farkın karşılığı olarak düşünülebilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sony Xperia Z İncelemesi