Sony Pictures’a gerçekleştirilen sanal saldırı önce şirketin tüm sistemlerini işlemez hâle getirmiş, ardından şirketin yapımcılığını üstlendiği ve henüz vizyona girmemiş filmlerin yüksek kaliteli olarak internete sızmasına neden olmuştu. The Wall Street Journal’ın haberine göre; saldırıyı inceleyen araştırmacılar, kullanılan zararlı kodun 2013’ün mart ayında Güney Koreli banka ve yayın kuruluşlarına saldırıda kullanılan zararlı kodla aynı olduğunu belirtti. Güney Kore’ye düzenlenen sanal saldırının ardında Kuzey Kore’nin bulunduğuna dair iddialar göz önüne alınınca Sony Pictures saldırısı ve Kuzey Kore ilişkisine dair öne sürülenler kulağa daha anlamlı geliyor.
Kuzey Kore, Sony Pictures’ın yapımcılığını üstlendiği The Interview isimli filme yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu. Kuzey Kore yönetiminin vizyona girmemiş bir komedi filmine bu kadar tepki göstermesinin nedeni ise doğrudan filmin konusuyla ilgili. The Interview’de Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a yönelik bir suikast planının hikayesi anlatılması Kuzey Kore’nin tepkisini çekerken, Sony Pictures filmin tartışmalı sahnelerinden bazılarını fazla vakit kaybetmeden makaslama yoluna gitmişti. Kuzey Kore yetkilileri filmde anlatılan suikast hikayesinin ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye ve Ukrayna’da yaptıklarının bir yansıması olduğunu iddia etmişti.
Saldırının ardından saldırgan grup GOP tarafından yapılan açıklamalar da ortaya atılan iddiayla paralellik gösteriyor. Grubun genellikle açık ve korumasız e-postalar üzerinden mesajlar göndermesi, gönderilen mesajın doğruluğu konusunda şüphelere yol açsa da, The Verge sitesine gönderilen bir e-postada The Interview filminin tehlikesine dikkat çekilmiş ve film “tehlikeli ve sorumsuz bir hareket” olarak tanımlanmıştı. Grup Sony Pictures’ın açgözlülüğüne karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğinin altını çizmişti.
Kuzey Kore bağlantısı kanıtlandığı takdirde bir Hollywood stüdyosunun ilk kez bir yabancı devletin hedefi haline gelmiş olması da resmen kanıtlanacak. Sony Pictures’ın filmlerinin internete sızması ise korsanın ilk kez devlet eliyle teşvik edilmiş ve yönetilmiş olabileceği anlamını taşıyor.