Tam 10 yıl önce bugün, yani 4 Ekim 2011 tarihinde Apple iPhone 4S modelini tanıttı. Bu Apple telefonu, “S” takısını taşıdığı için belki selefine göre çok büyük yenilikler sunmuyordu. Ancak önemli bir yazılım tabanlı özellikle geliyordu ki, gelecekte birçok kişinin hayatında önemli bir yer tutar hâle gelecekti.
iPhone 4S tanıtımı, Steve Jobs’un belirsiz sağlık durumu nedeniyle sönük geçmişti. Zaten söz konusu etkinlikten bir gün sonra, 5 Ekim tarihinde de Jobs pankreas kanserinden dolayı hayatını kaybetmişti. iPhone 4S’in tanıtımında sahne alan Apple yöneticisi Phil Schiller, “On yıllardır teknoloji uzmanları, teknolojiyle konuşabileceğinizi ve bizim için bir şeyler yapacağını hayal ederek bizimle dalga geçiyorlar.” demişti. “Bunu daha önce defalarca görmedik mi? Ama asla gerçekleşmiyor.”
https://youtu.be/agzItTz35QQ
Schiller tarafından “mütevazı bir kişisel asistan” olarak tanımlanan Siri, Apple için zor bir dönemde 2011’in iPhone’una öne çıkmasını, konuşulmasını sağlayan bir koz sunmuştu. Telefonun piyasaya sürülmesinden sadece aylar önce, o zamanki operasyondan sorumlu başkan yardımcısı Tim Cook, CEO olarak atanmıştı. Analistler, Siri’yi potansiyel bir oyun değiştirici olarak övmüştü. Biri, Siri’yi mobil cihazların gelecekteki kullanımının güçlü bir habercisi olarak nitelendirirken, bir diğeri ise Apple’ın tüm mobil ve Mac ürünleri için yeni bir kullanıcı deneyiminin başlangıcı olduğunu söylemişti.
iPhone 4S yurt dışında piyasaya çıktıktan kısa bir süre sonra bu cihaza erişmiş ve detaylı bir inceleme gerçekleştirmiştik. Tabii ki, incelediğimiz önde gelen özelliklerden bir tanesi Siri olmuştu. Tabii, Apple’ın sanal asistanı o zamanlar Türkçe bilmediği için iletişimi İngilizce olarak yürütüyor, sadece kısıtlı sayıda işlevi yerine getirebiliyorduk. Yine de, İngilizce bilenler için Siri, iPhone’larını dokunmadan yönetebilecekleri, alarm kurma ve bunun gibi işleri kolaylaştıran bir araç olmuştu. Siri’den daha fazlasını elde etmek için bir dört yıl kadar beklememiz gerekecekti.
Siri, 2015 yılında Türkçe dil desteğine nihayet kavuştu. O zamandan sonra bizim de hayatımızda daha fazla yer eden bir nitelik kazandı. Bugün iPhone’da veya iPad’de alarm kurarken, yazı yazacak durumda değilken, anımsatıcı kurarken veya müzik dinlemek istediğimde Siri, başvurduğum önde gelen yöntemler arasında yer alıyor. İlginçtir ki, Apple iPhone ve iPad’de bu servisi Türkçe desteğiyle sunmasına rağmen, Apple TV veya HomePod gibi cihazlarda hâlâ Siri’den yararlanmak mümkün olmuyor.
Aradan geçen 10 yıllık süre içinde sesli asistan pazarında da rekabet arttı. Siri’nin karşısına iki ciddi rakip çıktı. Amazon’un Alexa’sı ve Google’ın Asistan’ı kısa sürede büyük yol katettiler ve Siri’nin önüne geçtiler. Apple, son yıllarda sanal asistanının gelişimine daha fazla çaba göstererek aradaki farkı kapatmaya ve rekabete yeniden ortak olmaya çalışıyor. Siri’nin İngilizce ve diğer çok konuşulan diğer dillerde geldiği yer, bu noktada olumlu işaretler elde etmeyi sağlıyor. Her yeni iOS sürümüyle birlikte Siri’ye yeni özellikler eklendiğini görüyoruz. Hatta geçen yıl yayınlanan iOS 14 ile birlikte Siri, mobil cihazlarda yepyeni bir görünüme kavuşmuştu.
Uzun zamandır iPhone kullanan birisi olarak Siri’nin deneyimimde önemli bir yer tuttuğunu söyleyebilirim. Türkçe dil desteğinin kısıtlı olması bu deneyimin daha da ileri gitmesini sınırlıyor. Bu sınır aşıldığı ve Siri’nin Türkçe desteği diğer Apple cihazlarına da taşındığı takdirde, Apple’ın sanal asistanı daha fazla noktada işe yarayacaktır. Bununla birlikte, sesle etkileşim giderek gelişen ve yazılı iletişimin yerini alan bir unsur. İnsanlar Google’da bilgisayar veya telefonla arama yapmak yerine soru sorup bağlamsal cevaplar almayı tercih etmeye başlıyor. Apple da bunun farkında ve Siri’yi bu yönde daha iyi noktaya getirmeye çalışıyor.
Kısacası, on yılının başlarında bizim için sadece can sıkıntısını giderecek, eğlendirecek ve kısıtlı şekilde işe yarayacak bir servis olan Siri, şimdilerde birçok kişi için telefonuna ulaşmanın zor olduğu zamanlarda kullanışlılık sağlayan yardımcıya dönüşmüş durumda. Gelecekte hem Siri’nin daha fazla yetenek kazanması hem de Türkçe dil desteğinin genişlemesi, bu sanal asistandan daha fazla yararlanmamızı sağlayacaktır.