Signal son birkaç yıldır, ana akım mesajlaşma uygulamalarında gördüğümüz daha fazla özelliği şifreli iletişim uygulamasına ekliyor. Şimdi de bunların arasına hikâyeler katılıyor.
Bu hafta içi itibarıyla Signal’ın beta kullanıcıları için hikâyeler erişime açıldı. Snapchat, Instagram veya WhatsApp’ta olduğu gibi, Signal’ın hikâyeleri de kullanıcılara, arkadaşlarıyla 24 saat sonra otomatik olarak kaybolacak resimler, videolar ve metinler oluşturup paylaşmalarına olanak tanıyor.
Tabii ki, bu özellik de uçtan uca şifrelenmiş olma özelliği taşıyor, yani hikâyelerde de uygulama genelindeki mahremiyet korunmaya devam ediliyor. Signal’dan Greyson Parrelli, beta sürümünü duyuran bir forum paylaşımında, kullanıcıların hikâyelerini uygulamada tam olarak kimlerin görebileceğini söyledi.,
Parelli, “Hikayelerinizi kiminle paylaştığınızın kontrolü her zaman tamamen sizdedir. Hikayelerinizi tüm Signal bağlantılarınızla (Signal bağlantıları = kişileriniz + 1’e 1 sohbet ettiğiniz herkes) veya özel bir arkadaş listesiyle veya Signal gruplarınızdan herhangi biriyle paylaşabilirsiniz. Gruplarla hikayeler paylaştığınızda, o gruptaki herkes o grup hikayesini görüntüleyebilir, paylaşabilir, tepki verebilir ve yanıtlayabilir.” dedi.
Farklı ortamlarda paylaşılmış tüm hikâyelerden bıktıysanız ve Signal’ın bu özelliğiyle ilgilenmiyorsanız, uygulamanın ayarlarından tüm özelliği devre dışı bırakma imkanınız olacak. Bunu yaptığınızda sadece kendi hikâyelerinizi yayınlamamakla kalmıyor, ancak başkalarının hikâyelerine erişimi de kaldırıyorsunuz.
Test süresi boyunca yalnızca Signal beta kullanıcıları hikayeler oluşturup görüntüleyebilecek. Şimdiye kadar, gelen tepkiler çoğunlukla olumlu görünüyor, ancak bazı insanlar boşa harcanan alandan ve hikâyeler alanının kapladığı yerden ediyor. Signal’ın, bu özelliği uygulamanın ana sürümünde dağıtmadan önce gelen erken geri bildirimlere dayalı olarak hikâyeleri iyileştirmesi bekleniyor.
Signal geçen ay Meredith Whittaker’ı ilk başkanı olarak açıklamıştı. 2020’den beri Signal’in yönetim kurulunda yer alan Whittaker, uygulamanın uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamayı ve aynı zamanda genel stratejisine rehberlik etmeyi hedefliyor. Washington Post‘a verdiği bir demeçte, “Büyüme hedeflerimiz var, ancak bunlar kâr amacı gütmeyen misyonumuz tarafından yönlendiriliyor” demişti.