Elektrikli scooter üreticisi Segway, Ninebot Max G30P ve Max G30LP model cihazlarda tespit edilen yapısal bir sorun nedeniyle yaklaşık 220 bin ürünü geri çağırma kararı aldı. ABD Tüketici Ürün Güvenliği Komisyonu’nun (CPSC) paylaştığı bilgilere göre, bu modellerdeki katlanma mekanizmasında yaşanan bir kusur, sürüş sırasında direksiyon ve gidon borusunun aniden katlanmasına yol açabiliyor. Bu durum, kullanıcılar için ciddi düşme ve yaralanma riski oluşturuyor.
Segway’e bugüne kadar bu kusura ilişkin toplam 68 vaka bildirildi. Bu olayların 20’si fiziksel yaralanmalara yol açarken, vakalar arasında morluklar ve sıyrıkların yanı sıra kesik ve kırık gibi daha ciddi yaralanmalar da yer aldı. Tüm bu gelişmeler, ürün güvenliği konusundaki endişeleri artırmış durumda.
Geri çağrılan scooter’lar, Ocak 2020’den itibaren ABD genelinde Best Buy, Costco, Walmart, Target, Sam’s Club ve Amazon gibi büyük satış noktalarında satışa sunulmuştu. Ninebot Max G30P modeli gri ve sarı renk kombinasyonuyla ayırt edilirken, G30LP modeli siyah gövde üzerine sarı detaylara sahip olmasıyla tanınıyor.
Segway, bu iki modele sahip kullanıcıların cihazları derhal kullanmayı bırakmalarını öneriyor. Fakat şirket, bu scooter’ları değiştirmeyi planlamıyor. Bunun yerine, kullanıcıların Segway ile iletişime geçerek, katlanma mekanizmasının ayarlanıp ayarlanması gerektiğini belirlemek üzere bilgi alabilecekleri ifade ediliyor.
Şirket tarafından sağlanacak ücretsiz bakım kiti, bu mekanizmanın düzgün bir şekilde sıkılaştırılmasına ve kullanım sırasında güvenli bir biçimde kilitli kalmasına yardımcı olacak talimatları ve gerekli aletleri içeriyor. Kullanıcılar, bu kit yardımıyla scooter’larının güvenliğini manuel olarak sağlayabilecek.
Elektrikli scooter’ların özellikle büyük şehirlerde kısa mesafeli ulaşımda sağladığı avantajlar, bu araçlara olan ilgiyi artırmış durumda. Ancak donanımsal güvenlik sorunları, kullanıcıların bu ürünlere yaklaşımını doğrudan etkileyebiliyor. Segway’in gerçekleştirdiği bu geri çağırma, sadece ürün kalitesine değil, aynı zamanda satış sonrası destek politikalarına dair de dikkat çekici soruları gündeme getiriyor.
Bu olay, mikromobilite sektöründe faaliyet gösteren diğer üreticiler için de uyarıcı bir gelişme niteliği taşıyor. Kalite kontrol süreçlerinin sıkılaştırılması, olası üretim hatalarının daha erken tespit edilmesini sağlayabilir. Öte yandan, kullanıcıların güvenliğini önceleyen daha proaktif yaklaşımların geliştirilmesi, sektör genelinde güven inşasını destekleyecektir.
Bu tür vakalar, özellikle katlanabilir yapıdaki mobil araçların uzun süreli kullanımlarda ne denli dayanıklı ve güvenilir olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Katlanma mekanizmasında yaşanan gevşeme ya da kilitleme sorunları, sadece tasarımsal değil, aynı zamanda malzeme kalitesi ve mühendislik çözümlemeleriyle de doğrudan ilişkili. Bu nedenle, üreticilerin daha uzun ömürlü ve sürdürülebilir çözümler geliştirmesi, kullanıcı memnuniyetini ve güvenliğini sağlamada temel rol oynamayı sürdürecek.