Samsung için 2017’de işler oldukça iyi gidiyor. Özellikle yarı iletken ve ekran birimlerinin performansı, şirketin çizdiği parlak tabloda önemli rol oynuyor. Güney Koreli elektronik devi, 2017’nin ikinci çeyreğini 14 trilyon won (43.8 milyar TL) kârla tamamlamış olmayı öngörüyor.
Şirketin Nisan-Haziran döneminde bugüne kadarki en büyük kârına ulaşmaya oldukça yakın görünüyor. Bazı analistler, Samsung’un bu sayede kârlılık konusunda Apple’ı ilk kez geride bırakabileceğini belirtiyor.
Bu haberlerin hem Samsung hayranlarını hem de hissedarları sevindireceğini tahmin etmek pek zor değil. Ancak Güney Kore’den gelen haberler, şirketin yönetim kademesinin tedbiri elden bırakmadığını gösteriyor. Bu tedbirli tavırda şirketin kültürü önemli bir rol oynuyor.
Samsung küresel bir elektronik devi olsa da, geleneksel bir aile şirketi olma özelliğini yitirmiş değil. Bu dev imparatorluğun başında olan Lee ailesi, bütün büyük ve önemli stratejik kararların alınmasında tam yetkili durumunda. Ancak hâli hazırda ailede bir haleflik krizi yaşanıyor.
Resmen şirketin başında olan Lee Kun-hee, 2014’te geçirdiği kalp krizinin ardından yönetimi tek oğlu Lee Jae-yong’a devretmişti. Lee Jae-Yong, eski Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında rüşvet suçlamasıyla tutuklanana kadar bu yönetim yapısı sorunsuz biçimde işlemişti.
Samsung uzun vadede Çinli rakiplerinin tehdidine yanıt veremeyebilir
The Investor’da yer alan habere göre, Samsung yetkilileri bugünkü başarıların altında 3 ila 5 yıllık dönemde Lee ailesi tarafından alınan kararların önemli bir rol oynadığına inanıyor. Yönetim kademesindeki boşluğun gelecek için benzer kararların alınmasını zorlaştırabileceğini belirten yetkililer, bunun uzun vadede şirketi Çinli rakiplerine karşı zayıflatabileceğini düşünüyor.
Bundan sonra ne olacağı konusunda şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Ancak Lee Jae-yong’un davasının 27 Ağustosta gerçekleştirilecek karar duruşmasının ardından daha net bir tablonun ortaya çıkması bekleniyor.
