Teknoloji

Samsung, ÖTV baremlerinde düzenleme talep ediyor

samsung galaxy s25 ultra

Samsung Türkiye, akıllı telefonlara erişimi artırmak amacıyla kamu ile iş birliği içerisinde ÖTV baremlerinin yeniden düzenlenmesi için girişim başlattı.

Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Azdemir, Türkiye’de 2024 yılı boyunca gerçekleşen akıllı telefon satışlarının adet bazında sabit kaldığını, ancak toplam cironun artış gösterdiğini dile getirdi. Azdemir, global pazarda ise durgunluğa rağmen gelişmekte olan ülkelerde büyümenin sürdüğünü vurguladı. Türkiye’de 2024 yılında toplam 11 milyon adet akıllı telefon satıldığı, 2025 yılında da benzer bir seyrin devam etmesinin beklendiği ifade edildi. Tablet tarafında ise 1,5 milyon adetlik satış ile yine dengeli bir tablo gözlemlendi.

Azdemir, Türkiye’deki akıllı telefon pazarında Samsung’un yüzde 45’lik bir paya sahip olduğunu, tablet kategorisinde ise bu oranın yüzde 50 seviyesine ulaştığını belirtti. Global pazarda ise Samsung’un akıllı telefonlardaki pazar payı yüzde 20 civarında bulunuyor. Türkiye’de tüketicilerin teknolojik ürünlere erişimini zorlaştıran en önemli unsurun yüksek vergilendirme yapısı olduğunu vurgulayan Azdemir, bu nedenle ÖTV düzenlemesinin gündeme geldiğini ifade etti.

Samsung, yüksek vergilendirme nedeniyle ÖTV baremlerinde yeniden düzenleme yapılmasını öneriyor

Özel Tüketim Vergisi’nin tüketici üzerindeki yükünü azaltmak amacıyla kamu ile yürütülen çalışmaların sürdüğünü belirten Azdemir, bu uygulamanın daha önce otomotiv sektöründe uygulandığını hatırlattı. ÖTV baremlerinin yeniden belirlenmesiyle tüketicilerin daha geniş ürün yelpazesine ulaşabileceğini dile getiren Azdemir, bu adımın pazarın canlanması açısından önemli olduğunu ifade etti. Bu süreçte kamu ile yakın iş birliği içerisinde olduklarını belirten Azdemir, her paydaşın vergi kaybı yaşamadan fayda sağlayabileceği bir model üzerinde çalışıldığını söyledi.

Akıllı telefon fiyatlarının en çok etkilendiği unsurların başında döviz kuru geliyor. Nisan 2025 itibarıyla 1 ABD doları yaklaşık 38 TL seviyesinden işlem görüyor. Bu durum, ithal edilen cihazların fiyatlarının doğrudan döviz hareketlerinden etkilenmesine neden oluyor. Samsung, döviz kaynaklı maliyet artışlarını doğrudan tüketiciye yansıtmamaya çalıştığını, ancak bu stratejinin sürdürülebilirliği konusunda belirsizliklerin devam ettiğini belirtiyor.

Her ne kadar adet bazında bir büyüme yaşanmasa da, yüksek fiyatlı telefonlara olan ilgi artıyor. Bu ilginin temelinde ise yapay zekâ teknolojileri ve 5G uyumlu cihazlara olan talep bulunuyor. Samsung, yapay zekâ özellikli cihazlara olan talebin son bir yıl içinde yüzde 20 oranında arttığını belirtiyor. Bu eğilimin 2025 yılı boyunca da devam etmesi bekleniyor.

Bunun yanında, küresel ticaret politikalarının da sektör üzerinde doğrudan etkisi bulunuyor. Azdemir, ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşının üretim ve tedarik zincirlerini yeniden şekillendirdiğini dile getirdi. Türkiye’nin bu süreçte üretim merkezi olma ihtimali henüz düşük görülüyor. Çünkü güçlü bir altyapı, nitelikli işgücü ve ölçeklenebilir yan sanayi ağına ihtiyaç duyuluyor.

Her şeye rağmen, Samsung üretim süreçlerinde oluşan maliyet artışlarını tüketiciye hemen yansıtmamayı tercih ettiğini ifade ediyor. Bu yaklaşımın sürdürülebilir olması için ise kur istikrarı büyük önem taşıyor. Türkiye pazarında fiyatların en büyük belirleyicisinin döviz kuru olduğu gerçeği tekrar vurgulanıyor. Vergi düzenlemesi ile desteklenmediği sürece fiyat istikrarı sağlamak zorlaşıyor.

Bunun yanı sıra, Samsung sadece vergi düzenlemeleriyle sınırlı kalmayarak, tüketici finansmanı konularında da kamu ile temaslarını sürdürüyor. Taksit sınırları, kredi imkanları ve finansman modelleri gibi konuların da cihaz satışlarını doğrudan etkilediği belirtiliyor. Bu doğrultuda, tüketici lehine daha erişilebilir finansal modellerin devreye alınması planlanıyor. Tüm bu girişimlerin ortak amacı, hem sektörün canlanması hem de tüketicinin alım gücünün korunması.

Samsung’un gündeme taşıdığı ÖTV baremi düzenlemesi, Türkiye’deki teknoloji pazarı açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. Düzenlemeyle birlikte fiyatlandırma politikalarında esneklik sağlanması, cihaz erişiminin artırılması ve sektördeki durgunluğun kırılması hedefleniyor. Kamunun bu sürece nasıl yaklaşacağı ise önümüzdeki dönemlerde şekillenecek. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki mobil teknoloji ekosisteminin geleceğini yakından etkileyecek.