Samsung’un daha tanıtılmadan önce büyük ses getiren ve merakla beklenen 2017 model amiral gemisi Android telefonları; Samsung Galaxy S8 ve S8+ geçtiğimiz cuma günü Türkiye’de piyasaya sunuldu. Bu telefonlardan daha büyük ekranlı olan Samsung Galaxy S8+ test merkezimize ulaştı. Çok yakında detaylı incelemesini Teknoblog’da bulacağınız bu telefonun kutu açılımını hep birlikte gerçekleştiriyoruz.
Samsung Galaxy S8+’ın kutusu daha önceki Galaxy S serisi amiral gemisi telefonların kutusundan çok farklı görünmüyor. Test için gelen gece yarısı siyahı renkli versiyonun içinde yer aldığı siyah renkli ambalajın ayırt edici bir özelliği bulunmuyor. Kutusunu açtığımızda doğal olarak bizi ilk karşılayan Galaxy S8+ oluyor.
Galaxy S8+’ın siyah renkli versiyonu, metal ve camın gösterdiği bütünlük ve siyahın kattığı ağırlık ile oldukça çekici görünüyor. Telefonun simetrik bir görünüm sağlayan ön ve arka yüzü kenarlarda metal çerçeveyle buluşuyor. 6.2 inç gibi bir büyüklüğe sahip olmasına rağmen, ekranı saran çerçevenin bir hayli ince oluşu sayesinde bu telefon normale göre daha düşük bir yüzey alanına sahip. 5.5 inç ekranlı iPhone 6s Plus ile karşılaştırdığımızda boyutları, o telefondan bile biraz düşük kalıyor. Sonuç olarak büyük ekranlı bu telefonu tek elle rahat şekilde kavrayabilirsiniz. Söz konusu kullanmak olunca, ekranın üst kısımlarına erişmek zor, ancak 6 inç üstü büyüklüğe sahip ekran barındıran telefonlara göre ergonominin çok daha iyi noktada olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ekranın büyük bir alan kaplaması nedeniyle daha önceki Samsung Galaxy telefonlarında gördüğümüz ve bir simge hâline gelen fiziksel navigasyon kontrolleri bu telefonda yok. Ekranın altında sanal navigasyon kontrollerine yer veriliyor. Ancak ana ekran kontrolüne bastığınızda titreşim alabilir, böylelikle sanki fiziksel tuş kullanıyormuş hissini yaşayabilirsiniz. Bu açıdan iPhone 7 ve 7s’in ana ekran düğmesinin deneyimine benzer bir deneyim sunuluyor.
S8+’ın parmak izi okuyucusu sıra dışı bir yerde, arkadaki 12 megapiksel kameranın yanında bulunuyor. Telefonu tuttuğunuzda işaret parmağınızın arka yüzeye temas ettiği noktada değil. Bu durumda parmak izi okuyucusunu kullanmak için parmağınızı yukarı doğru uzatmanız gerekiyor. Bu da çok pratik değil. Parmak izi okuyucusu daha çok iki elle kullanım için daha elverişli görünüyor. Samsung’un ilk kez Note 7’de yer verdiği iris tanıma ve S8 ve S8+’larla birlikte ilk kez gelen yüz tarama teknolojileri daha pratik biyometrik doğrulama çözümleri gibi görünüyor.
Yazılım tarafında Android Nougat sürümü ve bunun üstünde gelen özelleştirilmiş Samsung kullanıcı arayüzü mevcut. S7 ve S7 edge’e gelen Nougat güncellemesiyle yenilenmiş bir kullanıcı arayüzü görmüştük. Çoğu unsur aynı şekilde korunuyor, ancak uygulama ikonlarında ufak tefek düzenlemeler mevcut. Bixby paneli ana ekranın en solunda yer alıyor. Her ne kadar bu sanal asistan henüz Türkçe desteğine sahip olmasa da, Bixby panelinde çeşitli tavsiyeleri, ipuçlarını, haberleri ve hava durumu bilgisini bulmak mümkün oluyor.
Samsung Galaxy S8+ ile ilgili anlatacak çok şey var, ancak onları detaylı incelemede aktaracağız. Şimdilik kutu açılımı videosu ile sizi başbaşa bırakalım. İyi seyirler!
