Samsung Galaxy Note 7 bu ayın başında New York şehrinde düzenlenen bir etkinlikte tanıtılmıştı. Türkiye lansmanı da geçtiğimiz salı günü İstanbul’da gerçekleştirildi. Galaxy Note 7 geçen hafta başında test merkezimize ulaşmış ve Galaxy Note 7 kutu açılımı videosu ile bu telefonun kutusundan nelerin çıktığını size göstermiştik. Samsung’un 2016 model amiral gemisi Note telefonuyla ilgili detayları incelemede aktaracağımızı söylemiştik.
Ne var ki, bu kadar donanımlı bir telefon için kısa sürede, aceleye getirilmiş bir inceleme hazırlamak istemedim. Bunun yerine Galaxy Note 7’yi kullandığım ilk bir haftada elde ettiğim deneyimleri içeren, incelemeye göre biraz daha kısa ve ön bilgi şeklinde bir inceleme yazısının şu an için iyi olacağını düşündüm.
Artık herkes hikayeyi biliyor. Samsung, 6 rakamını pas geçerek doğrudan 7’ye atladı. Aslında bu yerinde bir hareket, çünkü Note 7 bu yılın başında çıkan S7 ve S7 edge’in çizgisinden giden, onlar ile birçok ortak özelliği barındıran, sadece S Pen’i ve buna bağlı özellikleri bünyesine ekleyen bir telefon. Daha önce incelediğimiz Galaxy S7 edge ve Galaxy S7 Android telefonlarının hoşumuza giden birçok özelliği bu telefonda da bulunuyor.
Galaxy S7 edge ve S7’nin tasarımları, bir önceki yılın telefonuna göre biraz daha mükemmelleştirilmişti. Daha fazla sürtünmeli cam yüzey, ele daha rahat oturan bir gövde, suya dayanıklılık ve microSD kart yuvası. Bu özellikler yüzümüzü fazlasıyla güldürmüştü. İşte tüm bu memnuniyet duyduğumuz özellikler Galaxy Note 7’de de bulunuyor. Bu telefonu, geçen yılki selefi, Note 5 ile karşılaştırdığımda, daha havalı durduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Başkaları da aksini söylemeyecektir.
Bunun en önemli nedeni kavisli ekran. Daha önce düz ekranlı Note telefonlarının yanında bir de kavisli ekranlı arkadaşlar görürdük. Ancak Samsung bu sefer tek bir telefonda, hepsini bir araya getiriyor. Ekranın kenar kavisleri S7 edge’inkine göre daha az, biraz daha düz ekrana yakın duruyor. Edge uygulamaları kenar ekran deneyiminin başlıca parçasını oluşturuyor. S7 edge’de bu uygulamaları ve kısayolları epey kullanmıştım, ancak Note 7’de biraz daha arka planda kaldığını söylemem gerekiyor.
Ekranın parlaklığı ve kalitesi üst düzeyde. Film izlemek, video izlemek çok keyifli. Yukarıda söylediğim ekran kavisinin fazla olmaması, bir şeyler izlerken görsel deneyimi çok da olumsuz etkilemiyor. Üstelik 5.7 inç epey geniş bir alan sunduğundan, web sitelerinde Note 7 ile rahatlıkla gezinmek mümkün oluyor. Note 7, bir haftalık süre boyunca YouTube videoları izlemek, internette gezinme gibi işler için birincil cihazım oldu.
Sekiz çekirdekli işlemcinin performansı beklediğiniz gibi. Android 6.0 Marshmallow üstünde epey sade bir deneyim sunan Touch Wiz kullanıcı arayüzünde oldukça akıcı ve düzgün bir gezinti sağlanıyor. Ne var ki, çok nadir şekilde, hafif takılmalar gözlemlediğimi belirtmem de gerekiyor. Performans hakkında daha fazla yorum için incelemeyi beklemeniz gerekiyor.
3500 mAh kapasiteli pili bir günü rahatlıkla çıkarıyor. Hızlı şarj desteği de mevcut; yüzde 0’dan 40’lık kapasiteye yarım saatte, yüzde 70’e bir saat içinde, yüzde 100’e de bir buçuk iki saat içinde ulaşıyor. Tabii ki, kutudan çıkan şarj adaptörünü kullandığınız takdirde. Kablosuz şarj desteği de mevcut. Bu sayede çalışma masamda bulunan IKEA masa lambasının kablosuz şarj tabakası barındıran tabanına yerleştirip pratik şekilde şarj edebiliyorum.
Yukarıda bahsettiğim gibi, Galaxy Note 7’de Android 6.0 Marshmallow yüklü geliyor. Epey sadeleştirilmiş bir kullanıcı arayüzü mevcut. Görünüm ayarı olarak küçük ikonları seçtim. Böylelikle ekrana istediğim kadar bileşen ve kısayol ekleyebiliyorum. Bunun dışında Ayarlar menüsüne girdiğimde beni birçok seçeneğin beklediğini görüyorum. Bu seçeneklerin kategorilendirilmesi iyi olmuş. Altındaki açıklamalar da neyin ne olduğunu görmede yardımcı oluyor.
S Pen kapasitif kalem biraz daha inceltilmiş. Ancak kalemin üstündeki düğme biraz daha yukarı alınmış gibi. Bunu pek beğenmediğimi söylemem gerekiyor. Kalem ucu inceldiği için daha rahat yazılıyor, ancak avuç içini kabul etmeme özelliğinin Note 7’de, daha önceki Note telefonlarındaki kadar iyi çalışmadığını düşünüyorum. Samsung Notes uygulamasında bir sayfa açıp bir şeyler yazmak istediğimde sayfa isteğim dışında yukarı aşağı kayıyordu. Bu arada Samsung Notes demişken; Samsung’un bir şeyleri birleştirmesi güzel olmuş. Ancak uygulama bana biraz karışık geldi. Yağlı boya özelliği ise yeni eklenen bir özellik ve oldukça başarılı görünüyor. S Pen’i ekrana bastırdıkça boyanın miktarı artıyor. Bu da oldukça etkileyici sanatsal çalışmalar yapılabileceği anlamına geliyor.
Galaxy Note 7’de en çok merak ettiğim özelliklerin başında iris tarayıcısı geliyordu. Note 7’yi kullanmaya başladığımda yaptığım ilk şeylerden bir tanesi de gözlerimi telefona tanıtmak oldu. Tanıtma işlemi kısa sürede tamamlanıyor. Bundan sonra kilit ekranını şifre, PIN veya şekil yerine sadece telefonu göz hizasına yakın tutarak açmak mümkün oluyor. İris tarayıcısının performansı dalgalı bir seyir izliyor. Bazen gözümü tuttuğum anda, üstelik karanlıkta olsam bile, kilit ekranı hemen açılırken, bazen de ne kadar uğraşırsam uğraşayım, kilit ekranını açamadım. Üstelik iris tarayıcısı açıldığında ekranda beliren görüntümün beni bile korkuttuğunu söylemem gerekiyor. Belki Samsung, gelecekte sunacağı yazılım güncellemeleriyle iris tarayıcısının performansını daha da iyileştirir. Bu güvenlik mekanizması büyük bir performans vadediyor. Bu arada iris tarayıcısının yanı sıra dört parmağımı da ekranın altındaki parmak izi tarayıcısına tanıtmayı ihmal etmedim.
Kamera, tasarım, suya ve toza dayanıklılık, S Pen’in su altında da çalışması ve bunun gibi daha birçok unsur hakkında söylenecek birçok söz var. Ancak bunları çok yakında yayınlayacağımız detaylı incelemeye saklayalım. Yine de, daha şimdiden söyleyebilirim ki, Samsung oldukça iyi bir iş çıkarmış. Note 7’nin selefi Note 5 ve bu yıl çıkan Galaxy S7 edge, çok beğendiğimiz, hatta piyasanın en iyisi olarak gördüğümüz Android telefonlardı. Note 7 bu bayrağı onlardan rahatlıkla alacak gibi görünüyor.
