Samsung Electronics, şirketin yönetim kurulu başkanı Lee Kun-hee’nin hayatını kaybettiğini duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, 78 yaşındaki Lee Kun-hee’nin 25 Ekim’de aile üyeleri yanı başındayken gözlerini yumduğu belirtildi.
Ölüm nedeni konusunda bilgi verilmese de, 2014’te kalp krizi geçiren Lee o günden bu yana kendisini toplumdan adeta soyutlamıştı. Sorumluluklarını Jay Y. Lee olarak da bilinen Lee Jae-yong üstlenmiş ve şirketin fiili başkanı hâline gelmişti.
Tartışmalı bir kişilik olarak tanımlanabilecek olan Lee Kun-hee, Samsung’un ucuz bir TV ve ev eşyaları üreticisinden büyük bir teknoloji devine dönüşmesinde önemli bir rol oynamıştı. Güney Kore’nin en zengin insanı olan Lee Kun-hee, Samsung’la ülkenin gayrisafi milli hasılasının beşte birini oluşturmuştu. Samsung’dan yapılan açıklamada, Lee’nin 1993’te duyurduğu “yeni yönetim” anlayışının şirketin küresel topluluğun ilerlemesine yardımcı olacak en iyi teknolojiyi sunma vizyonunun oluşmasının temel motivasyon unsuru olduğu belirtildi.
Lee, kendisini hukuki açıdan tartışmalı durumların içinde de bulmuştu. 1995’te Devlet Başkanı Roh Tae-woo’ya rüşvet vermekle suçlanan Lee, 2008’de de vergi kaçırma ve zimmete para geçirme suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. Ancak Lee, her iki suçlamada da resmi olarak affedilmişti. İkinci af 2009’da gerçekleşmiş; o dönemki Güney Kore Adalet Bakanı “Böylelikle Lee Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ndeki görevine dönebilir ve 2018 Kış Olimpiyatları’nın Pyongchang’da düzenlenmesine yardımcı olabilir” ifadesini kullanmıştı.
Lee’nin ölümü, ardından yerini kimin alacağına dair tartışmaları da yeniden canlandıracak gibi görünüyor. Jay Y. Lee, 2014’ten bu yana fiilen şirketin başkanlığını yürütüyor. Ancak kendisi de bu dönemde eski Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye’yi koltuğundan eden rüşvet skandalı nedeniyle neredeyse bir yıl hapiste kalmıştı. Buna ek olarak, Güney Kore yasalarına göre baba Lee’nin mirasını alacak kişilerin yüklü veraset vergileri ödemeleri gerekiyor. Bu da, mirasçıların ellerindeki Samsung hisselerinin bir kısmını çıkarmak zorunda kalabileceği anlamına geliyor.