Geçtiğimiz hafta Türkiye’de devlet kuruluşlarına ve bankalara düzenlenen siber saldırı sebebiyle pek çok hizmetin aksamasının ardından Türkiye’nin siber güvenlik alanındaki açıkları daha gözle görülür hâle gelmişti. Bu durum, konunun ana akım medyada da daha fazla yer bulmasına vesile olmuşa benziyor. Hürriyet Daily News’ten Barçın Yinanç’ın sorularını yanıtlayan Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Bıçakcı, Türkiye’nin son dönemde gerilim yaşadığı ülkelerin siber saldırı kapasitelerinin gelişmişliğine dikkat çekti ve “Rusya ya da İran istese Türkiye’yi taş devrine döndürebilir.” ifadesini kullandı.
Bıçakcı, siber güvenlik konusunda NATO Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’nde sunumlar düzenlemiş bir isim. Harp Akademileri bünyesinde bulunan Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde de siber savaş ve siber güvenlik dersleri vermiş Bıçakcı, dış politikada yaşananların ardından Türkiye’nin çok ciddi bir siber tehdit altına girdiğini dile getirirken, bu saldırıları göğüsleme kapasitesinin çok düşük olduğunu vurgulamaktan da geri kalmadı.
14 Aralık itibarıyla başlayan DdOS saldırıların ardından şüphelerin önce sicilinden ve mevcut politik gerilimden dolayı Rusya’nın üzerine yöneldiğini belirten Bıçakcı; saldırıyı Anonymous üstlenmiş olsa da, mevcut verilerin farklı aktörlerin de saldırıya katıldığı izlenimini verdiğini dile getirdi.
Bıçakcı’ya göre, 24 Aralıktaki saldırı yoğunluğu nedeniyle siber güvenlik listelerinde önemli bir yere oturmaya aday. Hedef listesinde ilk etapta sadece kamu kurumları olsa da, 24 Aralık saldırısından bankaların da etkilendiğini hatırlatan Bıçakcı, bundan sonraki hedeflerin borsa ve havayolları olabileceğini ifade etti.
Yaşanan krizin iyi yönetilemediğini belirten Salih Bıçakcı, Türkiye’de siber krizi kimin ve nasıl yöneteceğinin bilinmediğini belirtti ve kriz koordinasyon merkezinin olmamasına dikkat çekti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı bünyesindeki USOM’un ulusal siber olaylara müdahaleyle yetkili olduğunu söyleyen Bıçakcı, birimin hem yetkisinin hem de uzmanlık alanının kısıtlı olduğunu dile getirdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesindeki siber güvenlik konseyinin yanlış yerde konumlandığını söyleyen Bıçakcı, Başbakanlık çatısı altında bir kriz merkezi oluşturulması gerektiğini belirtti.
Son iki hafta içinde yaşananların Türkiye’de siber kriz yönetme zihniyetinin bulunmadığını gösterdiğini dile getiren Bıçakcı, siber tehditin boyutunun “Ülkeyi taş devrine döndürecek” cinsten olduğunu sözlerine ekledi.