Dünyanın önde gelen yarı iletken üreticilerinden Qualcomm’un, Intel’i satın almak için görüşmelere başladığı bildirildi. Bu bilgi, Wall Street Journal tarafından kamuoyuna sunulurken, olası bir anlaşmanın henüz kesin olmadığı da vurgulandı. Qualcomm’un böyle bir hamle yapması, teknoloji dünyasında büyük bir değişim yaratabilir. Bir zamanlar çip dünyasının en güçlü şirketi olan Intel’in, bugünkü zayıflayan konumuna rağmen hâlâ önemli bir oyuncu olarak görülmesi, Qualcomm’un bu ilgisini açıklıyor.
Yıllardır mobil işlemci pazarında Arm tabanlı teknolojisiyle başarı yakalayan Qualcomm, Intel’in x86 mimarisi ile rekabet etmekte zorlanmıştı. Ancak bu olası satın alım, Qualcomm’un masaüstü ve sunucu pazarında önemli bir pay elde etme hedefi açısından kritik olabilir. Qualcomm’un Intel’e yönelik ilgisi, masaüstü işlemci pazarında Microsoft’un yapay zekâ odaklı stratejileri doğrultusunda yeniden güçlenmeye başladığı bir döneme denk geliyor.
Intel’in kötü giden süreci
Intel, son yıllarda birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Şirket, bir dönem yarı iletken dünyasının en değerli ismi olmasına rağmen, son dönemde ciddi mali sıkıntılar yaşıyor. 2023 yılının ortalarında şirket, yaklaşık 15.000 çalışanını işten çıkaracağını ve bazı iş alanlarını tamamen durduracağını açıklamıştı. Ayrıca Intel’in CEO’su Pat Gelsinger, şirketin stratejik bir yeniden yapılanma sürecine girdiğini duyurdu. Bu sürecin bir parçası olarak Intel, uzun zamandır en güçlü yönlerinden biri olarak lanse ettiği çip üretim faaliyetlerini de ayrı bir iş birimi olarak ayırmaya hazırlanıyor.
Intel’in bir dönem en büyük avantajı olan kendi fabrikalarında çip üretme yeteneği, son yıllarda rakipleriyle kıyaslandığında geride kalmış durumda bulunuyor. Şirket, en yeni nesil çiplerini üretmek için Tayvan merkezli TSMC gibi dış kaynaklardan destek almak zorunda kaldı. Bu da Intel’in maliyetlerini artıran ve kârlılığını düşüren faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. 18A üretim sürecinde yaşanan sorunlar da Intel’in toparlanmasını zorlaştırıyor.
Qualcomm’un bu zayıf dönemde Intel’i hedef alması, birçok sektörde olduğu gibi teknoloji dünyasında da dikkatleri üzerine çekti. Qualcomm, özellikle masaüstü bilgisayar pazarında daha fazla söz sahibi olmayı amaçlıyor. Microsoft’un yapay zekâ destekli bilgisayar stratejisi, bu hedefin bir parçası olarak görülüyor.
Intel ise aynı dönemde çeşitli hatalar ve zorluklarla boğuşuyor. Şirket, son dönemde oyun dünyasında da güç kaybetti. Oyun konsollarında AMD, büyük bir pay sahibi olurken, Intel’in bu pazarda istediği başarıyı elde edemediği biliniyor. Özellikle PlayStation 6 için fırsatı kaçıran Intel, bu alanda rakiplerinin gerisinde kaldı. Bunun yanı sıra, PC oyunları için ürettiği iki nesil işlemcide yaşanan performans sorunları ve ani kilitlenmeler, şirketin itibarını sarstı. Bu sorunları gidermek için güncellemeler yayımlansa da, kullanıcıların güvenini yeniden kazanmak kolay olmayacak gibi görünüyor.
Intel’in yapay zekâ sunucu çipleri pazarında da istediği liderliği elde edememesi, şirketin genel performansını etkileyen diğer faktörler arasında yer alıyor. Nvidia’nın bu alandaki büyük hâkimiyeti, Intel’in rekabet gücünü zayıflattı. Aynı şekilde, masaüstü grafik işlemci pazarında da beklenen etkiyi yaratamayan Intel, bu pazarda AMD ve Nvidia gibi güçlü rakiplerinin gölgesinde kalmış durumda.
Son olarak, Intel’in dizüstü bilgisayar işlemcileri pazarında da zorlandığı biliniyor. Apple’ın M1 ve M2 işlemcileri ile sunduğu yüksek performans ve enerji verimliliği, Intel’in laptop pazarındaki payını da tehdit ediyor. Qualcomm ve AMD de bu alanda gelişmiş ürünleriyle Intel’in karşısında güçlü rakipler olarak duruyor. Intel’in bu tehditlere yanıt olarak geliştirdiği yeni Lunar Lake işlemcilerinin ise önümüzdeki dönemde nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu.
Intel’in zayıf bir dönemden geçtiği bu süreçte, Qualcomm’un olası bir satın alma girişimi, teknoloji dünyasında önemli yankılar uyandıracak gibi görünüyor. Ancak, böyle bir anlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, özellikle rekabet otoritelerinin değerlendirmeleri sonucunda netleşecek.