New Horizons uzay aracının Temmuz 2015’te gerçekleştirdiği Plüton’un yakınından geçişinin üzerinden aylar geçmiş olabilir, ancak NASA uzay aracından aradaki yavaş bağlantı aracılığıyla yeni fotoğraflar almaya devam ediyor. En son fotoğraflar Plüton’un yüzeyine ait en yüksek çözünürlüklü mozaiğe katılıyor, gezegenin üstündeki kalbin batı yarısını oluşturan buzul düzlem Sputnik Planum hakkında yeni detaylar gösteriyor.
Plüton’un bu bölgesi büyük hücrelere ayrılıyor, bunların bazılarının genişliği 16 ile 40 kilometre arasında değişiyor. Bu alanlar, güneş ışıkları düşük açıdan vurduğunda kum üzerindeki rüzgar izlerine benzer şekilde görüntüler oluşturan tepelerle birbirinden ayrılıyor. Bilim insanları bu desenin nitrojenin baskın olduğu buzdaki ısı taşınımından kaynaklandığını düşünüyor. Büyük katı nitrojen damlaları yüzeye çıkıp soğumadan ve tekrar batmadan önce Plüton’un mütevazi seviyedeki iç ısısı sayesinde ısınıyor. New Horizons Jeoloji, Jeofizik ve Görüntüleme ekibinin yardımcı şefi William McKinnon, Plüton’un bu bölümünün lav lambası gibi davrandığını söylüyor, ancak bu lav lambasının Kanada’daki Hudson Körfezi kadar geniş ve hatta ondan daha derin olduğunu ekliyor.
Sayfanın başındaki fotoğrafta yer alan X şekilli nesnenin nitrojenin soğuyup yeniden yüzey altına düşmeden önce, dört konveksiyon hücresinin birleştiği nokta olarak tahmin ediliyor. Hücreler arasındaki kanallarda görülen karanlık şeklin de daha yoğun ve katı nitrojen içinde yüzen kirli buzul dağı olduğu düşünülüyor. Plüton’un yüzeyindeki sayısız çukurun da katı buzun doğrudan gaza dönüşmesi olan süblimleşme işleminin bir sonucu olduğu varsayılıyor.
NASA, Viking Terra olarak tanımlanan, ancak henüz resmi olarak adlandırılmamış Plüton bölgesinin de birleştirilmiş yeni bir görüntüsünü yayınladı. Fotoğraf New Horizons’ın Uzun Menzilli Keşif Görüntüleyicisi (LORRI) tarafından elde edilen, yaklaşık 50 bin kilometre uzaktan çekilerek elde edilmiş verilerle ve Ralph/Multispectral Görünür İmaj Oluşturma Kamerası tarafından, 20 dakika sonra, uzay aracı yaklaşık 34 bin kilometre uzaklığa geldiğinde çekilen verilerle oluşturuldu.
Görüntüdeki koyu kırmızı noktaların tholin olarak adlandırılan, metan veya nitrojenin de içinde bulunduğu reaksiyonlar sonucu oluşan kurum veya katran benzeri madde olduğu; görüntüdeki birçok kraterin açık ve parlak kenarlarının da buzul metan tarafından oluşturulduğu düşünülüyor. Bilim insanları tholin maddesinin kalın ve pürüzsüz olduğu, kanallara akıyormuş gibi göründüğü bölgelerle özel olarak ilgileniyor. Bu sıra dışı, çünkü bu kadar büyük boyuttaki tholin birikintilerinin hareket etmeyeceği düşünülüyor, bu da materyalin altta akan buzla birlikte seyahat ediyor olabileceği ya da Plüton’un rüzgarları tarafından sürüklendiği ihtimallerini akıllara getiriyor.