Teknoloji

Philips Li-Fi teknolojisini ofis ortamında test ediyor

philips li-fi

Adından genellikle TV’ler ve akıllı aydınlatma ürünleriyle bahsettiren Philips, işte veya evde internete bağlanma yöntemini tamamen değiştirecek akıllı ışık panelleri geliştiriyor.

Şirket tarafından hafta için yayınlanan basın bülteninde, Philips Light’ın kendi Li-Fi teknolojisini geliştirdiği belirtiliyor. Wi-Fi gibi, veri iletimini ve alımını radyo dalgaları üzerinden yapan teknolojinin aksine Li-Fi, ışık dalgaları yoluyla iki yönlü geniş bant bağlantısı oluşturuyor. Böylelikle Wi-Fi’dan 100 kat daha yüksek hızlara erişilmesi mümkün olabilir.

Hollandalı şirket, yapısı içinde özelleştirilmiş bir modem içeren LED ofis aydınlatma panelleri geliştirdi. Philips, hazırlamış olduğu bir infografikte, ışık kalitesinden ödün vermeden, veri bağlantı hızının 30 Mbs seviyelerine çıkabileceğini öngörüyor.

LED birimlerinin düz bir tasarımı var. Cihazınıza USB erişim aygıtı bağlıyorsunuz. Aygıt bağlandıktan sonra aydınlatma birimine gömülü LED modem geniş bant veri iletimini yaydığı ışık sinyalleri üzerinden başlatıyor. USB aygıtı veriyi alıyor, daha sonra kızıl ötesi alıcısı sayesinde modeme geri gönderim gerçekleştirebiliyor.

Fransız emlak yatırım şirketi Icade, kendi ofisinde Li-Fi panellerinin testine çoktan başladı. Ancak Philips, Li-Fi için en iyi ortamın radyo frekans yayılımı bakımından sıkıntılı olan hastaneler ve uçakların olduğunu söylüyor. Çünkü bu gibi ortamlarda, radyo dalgalarının ekipmanlarla girişimde bulunması ve onlara zarar vermesi ihtimali bulunuyor.

Philips Aydınlatma’da inovasyondan sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapan Olivia Qiu, radyo frekanslarının çoktan sıkışık hâle geldiği bir ortamda, görülebilir ışık spektrumunun, büyük bant genişliğiyle henüz dokunulmamış bir kaynak olduğunu, bunun geniş yelpazeye yayılmış Nesnelerin İnterneti cihazları için kararlı eşzamanlı bağlantılar oluşturmak için kullanılabileceğini söyledi.

Philips’in basın bülteninde Li-Fi bant genişliğinin Wi-Fi’dan 10 bin kat daha yüksek olabileceği belirtiliyor. Bu yüksek bant genişliğinin kullanıcılara, bir taraftan HD kalitesindeki birkaç videoyu yayarken bir taraftan da video görüşmeleri yapmaya izin vereceği belirtiliyor. Ancak ışık dalgası sinyallerinin radyo dalgalarının sahip olmadığı bazı kısıtlamaları da bulunuyor.

Li-Fi için aydınlatma birimleriyle USB bağlantı aygıtlarının arasında doğrudan görüş olması gerekiyor. Açık bir ofiste bu yapı iyi şekilde çalışacaktır, ancak kübikler veya ayrı odaların bulunduğu ofislerde, ofis genelinde birbirinden bağımsız akıllı paneller kurmak gerekebilir. Gölgeler ve pencereden gelen güneş ışığı da Li-Fi’nin USB sensörüne ulaşmasına engel olacaktır. Philips şu anda bu kısıtlamaları aşmaya uğraşıyor. Eğer iyi bir ışık sinyali alamıyorsanız veya ofis içinde hareket etmeniz gerekirse, ışık noktaları arasında kesintisiz geçiş imkanı bulunuyor. Böylelikle bir LED modemden diğerine geçerken veri bağlantısı etkilenmiyor.

Görüş hattı içinde olma gereksinimi biraz can sıkıcı olsa da, Philips bu kısıtlamanın güvenliği artırdığında dikkat çekiyor. Işık radyo dalgaları gibi kalın duvarlardan geçemediği için, ofisinizin dışındaki bir kişinin ağınıza erişmesi durumu da söz konusu olmayacaktır. Yüksek güvenlik gereksinimlerine sahip olan devlet binaları için bu teknoloji epey elverişli görünüyor.

Birbiriyle bağlantılı ve güvenli Li-Fi panellerinin bireysel tüketicilere ne gibi avantajlar sunacağını şu an için bilmiyoruz. Philips şu anda bunları sadece kurumlara ve işletmelere pazarlıyor. Bu nedenle fiyat etiketi de sıradan tüketicilerin karşılayacağı seviyede olmayacaktır.

Li-Fi şu anda Wi-Fi’nin bir eklentisi gibi bir görünüm taşıyor. En azından daha fazla cihaz, ışık dalgalarını herhangi bir aksesuara ihtiyaç duymadan alıp gönderebilinceye kadar bu durum değişmeyecek gibi görünüyor.