Bundan tam bir yıl önce Oppo markasını bilenler bu markayı yakından takip edenler veya Android tutkunlarıyla sınırlıydı. Ancak bugün Oppo, Türkiye’nin bilinen akıllı telefon markalarından bir tanesi oldu. 2019’un başlarında Türkiye piyasasına giriş yapan marka, özellikle yılın ikinci yarısında ses sanatçısı Sıla’nın rol aldığı reklam ve tanıtım kampanyasıyla kendisinden söz ettirmeyi başardı. Oppo markasının ilgi çekici bir hikayesi var. Gelin, geçmişten bugüne Oppo’nun akıllı telefon yolculuğuna yakından bakalım.
Oppo, merkezi Çin’in Guangdong eyaletinin Dongguan şehrinde bulunan Çinli bir elektronik ve mobil iletişim şirketi. Biz şirketi akıllı telefonlarıyla biliyoruz, ancak Oppo’nun hikayesi diğer elektronik cihazlarla ve özellikle Blu-ray oynatıcılarla başladı.
Oppo’nun kökeni BBK Electronics adlı şirkete dayanıyor. Şu anda bünyesinde Oppo’nun dışında OnePlus, Vivo ve Realme gibi Android ekosisteminin bilinen markalarını barındıran BBK, televizyondan eğitim cihazlarına birçok elektronik ürünün üretimini gerçekleştiriyor. BBK’in kurucusu Duan Yongping, cep telefonunun özelliklerinden dolayı ayrı bir şirket olması gerektiğini düşündüğünden Oppo adında yeni bir marka altında üretim yapılmasına karar verildi. Oppo’nun kuruluşu ise şirketin şimdiki CEO’su olan Tony Chen tarafından gerçekleştirildi. Çok uluslu bir şirket olması amaçlanan Oppo’nun adı da özel olarak seçildi. Bu ismin kolayca telaffuz edilmesi ve herhangi bir olumsuz anlam taşımadığı 100’den fazla ülkede kontrol edildi ve sonunda bu markada karar kılındı. Böylelikle 2004 yılında Oppo ortaya çıkmış oldu.
İlginçtir ki, Oppo hemen telefon üretimine başlamadı. Öncelikle küçük tüketici elektroniği cihazlarında deneyim kazanmak amacıyla MP3 çalar üretimine başlandı. Ancak Oppo markası ilk ününü Blu-ray oynatıcılarla yaptı. Bu ürün segmentinde kaliteli ve yüksek performanslı ürünler çıkaran Oppo, bu alanda bildiğimiz diğer şirketlerin bile önüne geçmeyi başardı.
Sonunda sıra telefon üretimine geldi. 2008 yılında Oppo, bu alanda faaliyetlerini hızlandırdı. Çin çapında geniş dağıtım şebekeleri kurdu ve büyük mağazalarla anlaştı. Büyük bütçelerle ve ünlü Güney Koreli pop yıldızlarını kullanarak büyük reklam kampanyaları yaptı. Aynı zamanda popüler TV şovlarına sponsor oldu.
Şirket akıllı telefon işine ise biraz daha sonra, 2010’lu yılların başında giriş yaptı. Öncelikle 2011’de Oppo Find modeli, Leonardo DiCaprio’nun marka sözcülüğünde sunuldu. Bunu takip eden dönemde şirket Tayland, Vietnam gibi çevre ülkelerde yayılma yoluna gitti.
Oppo’nun dünya sahnesine çıkışı ise 2013 yılında çıkan Find 5 ve N1 modelleriyle gerçekleşti. Bizim de Oppo markasını bilmeye başlamamız bu dönemden sonra oldu. 2013’ten 2019’a kadar geçen dönemde Oppo’nun akıllı telefonlarıyla ilgili birçok haber yaptık, Oppo’nun Türkiye’ye geleceğine dair birçok söylentiyi işittik ve bunların haberlerini yaptık. Ancak Oppo’nun Türkiye’deki hikayesine geçmeden önce, bu markanın modellerine yakından bakalım.
Oppo, geliştirdiği modellerle ve teknolojilerle akıllı telefon endüstrisinin ilerlemesine önemli katkılarda bulundu. Tasarım tarafında, bugünkü modellere baktığımızda, her bir fiyat segmentindeki Oppo telefonunun çekici bir görünüme sahip olduğunu ve üst sınıf modelleri aratmadığını görürüz. Geçmişte tasarım tarafında yerine getirilen ilklere baktığımızda, bunun boş olmadığını anlarız.
Örneğin, Oppo Finder modeli 2012 yılında çıktığında, “dünyanın en ince akıllı telefonu” unvanını almıştı. 2013’te çıkan Oppo N1 ise, döner kameralı ve arkasında dokunmatik paneli olan ilk telefon olmuştu. 2014 yılında çıkan Oppo Find 7 modeli ise dünyanın en küçük QHD ekranlı telefonu unvanını almayı hak etmişti. Benzer bir durum kamera tarafında da gözleniyor. 2013’te çıkmış olan Oppo Find 5, zamanında 13 megapiksel kamera ve donanımsal HDR içeren ilk akıllı telefon olmuştu.
Akıllı telefon satın alırken dikkat ettiğimiz özelliklerden bir tanesi olan hızlı şarj konusunda da Oppo’nun dikkate değer çalışmaları bulunuyor. Şirket bu alanda VOOC adı verilen hızlı şarj teknolojisi sayesinde sektörün öncü oyuncularından bir tanesi konumunda bulunuyor. VOOC sayesinde belirli Oppo cihazlarının pili, 0’dan yüzde 75 doluluğa sadece 30 dakikada ulaşabiliyor. VOOC, verimli bir hızlı şarj işlemi sağlamak amacıyla şarj adaptörünün sıcaklığını düşürüyor ve adaptörden telefona bir arayüz oluşturarak şarj işleminin hızını artırırken güvenliğini de en üst seviyeye çıkarıyor.
Bugün akıllı telefonlarda daha sık gördüğümüz ekran içi parmak izi sensörlerinin uygulanması konusunda en başarılı olan şirketlerden bir tanesi de Oppo. Oppo’nun kardeş şirketi Vivo, dünyanın ilk ekran içi parmak izi sensörlü akıllı telefonunu çıkarmıştı. Grubun sahip olduğu büyük deneyim Oppo kullanıcılarının da güvenliği ve rahatlığı için büyük avantaj sağlıyor. Bunun yanı sıra tam ekran deneyimi sağlayan açılır selfie kamera mekanizmaları konusunda ilk örneklerden bir tanesini de Find X modeliyle Oppo sunmuştu. Oppo, bugünlerde daha da ileri giderek kamera sensörünün tamamen ekran içine yerleştirilmesine yönelik çalışmalar yapıyor. 2019’un ortalarından itibaren şirket, bu alanda gösterdiği ilerlemeleri paylaşmaya başladı. Görünüşe göre, Oppo’nun öncülüğünde gelecekte açılır selfie kamera mekanizmaları da tarihe karışacak.
Türkiye’nin Oppo markası ile tanışması ise 2019’un başlarında gerçekleşti. 2018 yılından Avrupa açılımını başlatan şirketin bu bölgede giriş yaptığı ilk şirketlerden bir tanesi de Türkiye oldu. İlk olarak RX17 Pro, RX17 Neo ve AX7 gibi giriş ve orta segment telefonları ülkemizde görmeye başladık. Bu arada Oppo, 2019 ilkbaharında Reno adını verdiği yeni serisinin lansmanını da dünya çapında gerçekleştirdi. Oppo’nun yeni amiral gemisi serisi olan Reno; ekran, kamera, yazılım, tasarım gibi birçok açıdan iddiayı ortaya koyuyordu. Reno serisinin ilk üyelerini Türkiye’de de yaza girmeden görmeye başladık.
Ancak Oppo Türkiye’deki esas patlamayı 2019 sonbaharında, ses sanatçısı Sıla’nın rol aldığı tanıtım kampanyalarıyla yapmaya başladı. Leonardo DiCaprio gibi dünya starlarına marka kampanyalarında yer veren, yerel tanıtım kampanyalarında da ünlü sanatçılarla çalışmış olan, birçok ünlü spor organizasyonuyla ve hatta Barcelona spor kulübüyle sponsorluk anlaşmaları yapmış olan Oppo, bu alandaki deneyimini Türkiye’ye de başarılı şekilde yansıtmış oldu.
2019 sonbaharında Türkiye’de satışa sunulan Oppo A9 2020 modelinin tanıtımlarında rol alan Sıla, şimdilerde ise Reno 2 serisinin tanıtım kampanyalarıyla televizyon reklamlarında veya sokaklardaki reklam panolarında boy gösteriyor. Sıla’nın Oppo’nun tanıtımındaki etkisi büyük, ancak Oppo telefonlarının burada dile getirdiğimiz tasarım, ekran, pil teknolojisi gibi alanlarda sahip olduğu avantajların da tüketici algısını olumlu yönde etkilemedeki payı büyük.
Anlaşılan o ki, bundan sonraki dönemde de Türkiye’de Oppo markasının adını epey fazla şekilde duymaya devam edeceğiz. Sizi Oppo hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorum alanında bizimle paylaşabilirsiniz.
