Teknoloji

OpenAI, yeni logosu ve yazı tipiyle kurumsal kimliğini yeniledi

openai

OpenAI, marka kimliğini yenileyerek hem logosunu hem de kurumsal yazı tipini değiştirdi. Yapılan güncellemeler, şirketin daha insancıl ve organik bir görsel dil oluşturma hedefini yansıtıyor. Wallpaper dergisine konuşan OpenAI tasarım ekibi, yenilenen tasarımın ardındaki süreci ve karar mekanizmalarını açıkladı.

Görsel açıdan bakıldığında, OpenAI’nin yeni logosu ilk bakışta önceki versiyonuyla büyük benzerlik taşıyor. Ancak detaylı incelendiğinde önemli farklar göze çarpıyor. Özellikle logonun merkezindeki boşluk biraz daha genişletilmiş ve çizgiler daha net hale getirilmiş. Bu küçük ancak stratejik değişiklik, markanın daha modern ve estetik bir görünüm kazanmasını sağlıyor.

Önceki OpenAI logosu, şirketin CEO’su Sam Altman ve kurucu ortaklarından Ilya Sutskever tarafından tasarlanmıştı. Ancak bu kez süreç, OpenAI’nin kendi bünyesindeki tasarım ekibi tarafından yürütüldü. Veit Moeller ve Shannon Jager liderliğindeki ekip, markanın yeni yüzünü oluştururken daha insancıl ve doğal bir tasarım dili benimsemeye odaklandı.

Logo değişikliğinin yanı sıra OpenAI, yeni bir kurumsal yazı tipi olan OpenAI Sans’ı da tanıttı. Şirket, bu yazı tipinin geometrik kesinlik ile işlevselliği birleştirdiğini ve yuvarlatılmış hatları sayesinde daha erişilebilir bir görünüm sunduğunu belirtiyor. Yeni tipografi, şirketin kelime işaretinde de kullanılmaya başlandı.

Özellikle “O” harfi, dikkat çekici bir tasarım değişikliğine uğradı. Harfin dış kısmı mükemmel bir daire şeklinde tasarlanırken, iç kısmı kasıtlı olarak hafif düzensiz bırakıldı. Tasarım ekibinden Veit Moeller, bu detayın, “aşırı robotik bir hassasiyeti dengelemek ve daha insancıl bir his yaratmak” amacıyla eklendiğini vurguladı.

Tasarım sürecinde OpenAI’nin kendi yapay zeka araçlarını kullanıp kullanmadığı sorulduğunda ise Moeller, AI destekli araçların yalnızca yazı ağırlıklarını hesaplamada kullanıldığını belirtti. Yani logo ve yazı tipi tasarımında doğrudan yapay zeka tarafından üretilmiş öğeler bulunmuyor.

Bununla birlikte, OpenAI ekibi tasarım sürecinde yapay zeka araçlarını tamamen dışlamadıklarını ifade etti. Wallpaper’a verdikleri röportajda, fotoğrafçılık, tipografi, hareket ve mekansal tasarım konularında uzmanlarla iş birliği yaparken DALL·E, ChatGPT ve Sora gibi yapay zeka araçlarını da birer “düşünsel ortak” olarak sürece dahil ettiklerini belirttiler: “Bu ikili yaklaşım, insan sezgisinin yapay zekanın üretken potansiyeliyle birleşmesi, bize sadece yenilikçi değil, aynı zamanda derinlemesine insancıl bir marka oluşturma fırsatı sunuyor.”

openai

Bu açıklamalar, OpenAI’nin insan yaratıcılığını ve yapay zekayı bir araya getiren hibrit bir tasarım sürecini benimsediğini ortaya koyuyor.

OpenAI yeni kurumsal kimliğiyle ne anlatmak istiyor?

OpenAI’nin yeni kurumsal kimliği, yalnızca estetik bir değişiklik olmanın ötesinde, şirketin teknoloji ile insan arasında kurmaya çalıştığı dengeyi simgeliyor. Özellikle logo tasarımındaki küçük değişiklikler ve yazı tipindeki insancıl dokunuşlar, OpenAI’nin “daha erişilebilir ve kullanıcı dostu bir yapay zeka markası olma” hedefini destekliyor.

Öte yandan, tasarım sürecine yapay zekanın kısmen dahil edilmesi, OpenAI’nin kendi teknolojilerini ne şekilde konumlandırdığına dair de ipuçları veriyor. Şirket, yapay zekanın tamamen bağımsız bir yaratıcı güç olmasındansa, insan zekasıyla iş birliği içinde çalışan bir araç olarak görülmesini teşvik ediyor.

Bu yeniden markalaşma süreci, OpenAI’nin yalnızca yapay zeka geliştiren bir teknoloji şirketi olmanın ötesine geçtiğini ve insan merkezli bir tasarım anlayışını benimsediğini gösteriyor. Yeni logo, yazı tipi ve genel marka kimliğiyle OpenAI, gelecekte daha geniş kitlelere ulaşmayı ve teknolojiyi daha erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.