OpenAI, yapay zeka alanındaki en yeni dil modeli olan GPT-4.5’i resmi olarak tanıttı. İlk aşamada ChatGPT Pro kullanıcıları için bir araştırma ön izlemesi olarak sunulacak olan model, şirket tarafından “şimdiye kadarki en bilgili” yapay zeka modeli olarak nitelendiriliyor. Ancak, OpenAI bu modelin bir “sınır modeli” olmadığını, yani önceki sürümlere kıyasla devrim niteliğinde yeni yetenekler sunmadığını özellikle vurguluyor. GPT-4.5’in performansı, şirketin önceki modelleri olan o1 ve o3-mini’nin gerisinde kalabiliyor. Bununla birlikte, modelin önemli ölçüde daha iyi bir yazma yeteneği, gelişmiş dünya bilgisi ve kullanıcılarla daha doğal bir etkileşim sunacak şekilde tasarlandığı belirtiliyor.
GPT-4.5’in en dikkat çeken yeniliklerinden biri, dil işleme konusunda daha akıcı ve insan benzeri bir yaklaşım benimsemesi. OpenAI’nin aktardığına göre, bu yeni model kalıpları tanıma ve bağlantılar kurma konusunda önemli iyileştirmeler içeriyor. Bu sayede, yazı yazma, programlama ve günlük problemlere çözüm üretme gibi alanlarda daha etkili bir şekilde çalışabiliyor. Şirketin iddiasına göre, GPT-4.5 ile yapılan konuşmalar daha sezgisel, daha doğal ve duygu açısından daha iyi dengelenmiş hissedilecek. Bu noktada, modelin bir sohbet asistanı olarak daha güçlü bir iş birliği sunması ve daha doğru cevaplar üretmesi hedefleniyor.
OpenAI, GPT-4.5’in hesaplama verimliliğini büyük oranda artırdığını ifade ediyor. Modelin, GPT-4’e kıyasla on kat daha verimli olduğu belirtiliyor. Ancak, sızdırılan bazı şirket içi belgelere göre, GPT-4.5, yapay zekâ sistemlerinde “sınır” olarak adlandırılan bir kategoriye girmiyor. OpenAI, bu modelin yedi veya daha fazla yeni temel yetenek eklemediğini ve bazı kıyaslamalarda o1, o3-mini ve araştırma amaçlı geliştirilen diğer modellerden daha düşük performans gösterebildiğini kabul ediyor. Bu ifadeler daha sonra OpenAI tarafından güncellenen resmi belgelerden çıkarılmış olsa da, GPT-4.5’in yapay zekâ alanında çığır açan bir gelişme olmadığı, ancak önceki sürüme kıyasla belirli açılardan daha verimli hale getirildiği net bir şekilde anlaşılıyor.
OpenAI, GPT-4.5’i yeni eğitim teknikleriyle geliştirdi
Daha önce OpenAI’nin GPT-4.5’i eğitmek için “Strawberry” kod adlı o1 modelini kullandığı öne sürülmüştü. Şirket, yeni modelin eğitiminde geleneksel denetimli ince ayar (SFT) ve insan geri bildiriminden pekiştirmeli öğrenme (RLHF) yöntemleriyle birlikte, daha gelişmiş denetim tekniklerinden faydalandığını belirtiyor. Bu süreç, GPT-4o modelinin eğitiminde kullanılan yöntemlerle büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. Açıkça görülüyor ki, OpenAI bu yeni modelle, yapay zekânın daha güvenilir ve mantıklı yanıtlar vermesini sağlamayı amaçlıyor.
OpenAI araştırmacılarından Raphael Gontijo Lopes, GPT-4.5’in önceki modellere kıyasla daha az halüsinasyon ürettiğini ve kullanıcılara daha tutarlı yanıtlar sunduğunu ifade ediyor. Yapılan değerlendirmelere göre, GPT-4.5’in yanıltıcı veya uydurma bilgiler verme eğilimi, GPT-4o’ya kıyasla ciddi oranda azaltılmış durumda. Bu özellik, özellikle yapay zekâ tabanlı içerik üretimi ve karar destek sistemleri açısından büyük önem taşıyor. Kullanıcı geri bildirimlerine dayalı olarak yapılan testlerde, GPT-4.5’in önceki modele kıyasla hemen her kategoride daha başarılı sonuçlar ürettiği belirtiliyor.
OpenAI CEO’su Sam Altman, modelin büyük, karmaşık ve maliyetli bir yapı taşıdığını ifade ediyor. Ancak, GPT-4.5’in sektör standartlarını baştan yazacak bir model olmadığını da açıkça dile getiriyor. OpenAI, yeni modelin özellikle büyük işletmeler ve eğitim kurumları için verimli bir çözüm olabileceğini düşünüyor. İlk olarak ChatGPT Pro kullanıcılarına sunulan GPT-4.5, önümüzdeki hafta Plus ve Team abonelerine, daha sonra ise Enterprise ve Edu kullanıcılarına açılacak. Ayrıca, model Microsoft’un Azure AI Foundry platformunda da kullanıma sunulmuş durumda.
OpenAI’nin yapay zekâ alanındaki yenilikleri hız kesmeden devam ediyor. Şirketin yol haritasına göre, GPT-4.5’in ardından daha gelişmiş bir model olan GPT-5’in de çok uzak olmayan bir tarihte tanıtılması bekleniyor. OpenAI’nin, GPT-5 ile birlikte o3 modelini entegre ederek daha güçlü bir yapay zekâ geliştirme hedefinde olduğu biliniyor. Bu gelişmeler, büyük dil modellerinin gelecekte nasıl bir evrim geçireceği konusunda önemli ipuçları veriyor.
