ManşetlerTeknoloji

OpenAI, ChatGPT’ye sosyal ağ benzeri bir özellik ekliyor

openai chatgpt

OpenAI, yapay zekâ tabanlı ürünlerini geliştirmeye devam ederken şimdi de ChatGPT’nin yeteneklerine sosyal medya fonksiyonu eklemeye hazırlanıyor. Şirketin şu an dahili olarak test ettiği yeni bir prototip, ChatGPT’nin görüntü üretme aracıyla birlikte bir içerik akışı sunuyor. Kullanıcılara hem görsel oluşturma hem de bu içerikleri diğerleriyle paylaşma imkânı sağlayacak olan bu sistem, klasik sosyal medya anlayışını yapay zekâ ile harmanlamayı hedefliyor. Henüz son kullanıcıya açılmış olmasa da bu prototip, gelecekteki yönelim hakkında fikir veriyor.

Yayımlanan bilgilere göre bu özellik, bağımsız bir uygulama şeklinde değil; doğrudan ChatGPT’nin içerisine entegre edilecek bir yapı taşıyor. Ne var ki, şirketin bu konuda henüz kesin karar vermediği de belirtiliyor. Geliştirme süreci devam ederken OpenAI CEO’su Sam Altman’ın farklı sektörlerden kişilerle bu sistem hakkında fikir alışverişi yaptığı da öğrenildi. Bu durum, projenin kapalı kapılar ardında değil, belirli ölçüde şeffaf biçimde şekillendiğini gösteriyor.

OpenAI yeni bir kullanıcı deneyimi oluşturmayı hedefliyor

Bu prototipin ortaya çıkışı, yalnızca bir özellik eklemekten fazlasını işaret ediyor. ChatGPT’nin yapay zekâ altyapısının, sosyal medya gibi yoğun veri üretilen bir alanda test edilmesi planlanıyor. Kullanıcıların gerçek zamanlı paylaşımlar yapması sayesinde sistemin eğitim verisi çeşitlenecek. Bu da, OpenAI’nin modellerini daha hızlı ve etkili biçimde güncellemesine olanak tanıyacak.

Tüm bunların yanında, böylesine sosyal bir deneyimin teknik zorlukları da göz ardı edilemez. Moderasyon, içerik güvenliği ve kişisel veri yönetimi gibi konular, bu sistemin sürdürülebilirliği açısından temel faktörler arasında. OpenAI, şu anda bu konulara dair somut açıklamalar yapmamış olsa da, içerik akışının geliştirildiği göz önünde bulundurulduğunda bu konuların da gündemde olduğu tahmin ediliyor. Ek olarak, şirketin bu sistemi sınırlı kullanıcılarla test etmesi de bu riskleri yönetmek amacıyla yapılmış olabilir.

Platformun duyurusu yapılmadan önce ortaya çıkması, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bunun başlıca nedenlerinden biri, Elon Musk ile OpenAI arasında son dönemde iyice belirginleşen gerilim. Musk’ın sahibi olduğu X (eski adıyla Twitter), sosyal medya alanında hâlâ büyük bir ağırlığa sahip. Buna rağmen, OpenAI’nin yeni girişimi bu dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip görünüyor.

Altman’ın daha önce Twitter’ı 9,7 milyar dolara satın alma teklifinde bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bu teklifin hem değer açısından düşük olması hem de “Twitter” isminin özellikle kullanılması dikkat çekti. Zira Musk, platformun adını X olarak değiştirmişti ve Altman’ın bu tercihi bilinçli olarak yaptığı öne sürülüyor. Fakat bu durum sadece bir isim tercihi değil; aynı zamanda ciddi bir rekabetin işaret fişeği olarak yorumlanıyor.

OpenAI, Elon Musk’a karşı yakın zamanda karşı dava açarak, milyarderin şirket aleyhine yürüttüğü kampanyaları belgeledi. Açıklanan bazı e-postalarda Musk’ın, OpenAI’yi Tesla ile birleştirme fikrinden, şirketin CEO’luğu dahil yönetim haklarını talep etmesine kadar birçok teklif sunduğu yer alıyor. Musk’ın 2018’de OpenAI’den ayrılmasının ardından kendi yapay zekâ girişimi xAI’yi kurduğu biliniyor. Tüm bu gelişmeler, iki taraf arasındaki rekabetin sadece teknik değil, stratejik bir mücadele olduğunu da gözler önüne seriyor.

Şu an için sistemin ne zaman geniş çaplı olarak kullanıma sunulacağı belirsizliğini koruyor. Fakat mevcut bilgiler, ChatGPT’nin artık yalnızca metin üretiminden ibaret bir araç olmayacağını ortaya koyuyor. Görselleştirme, paylaşım ve içerik akışı gibi alanlarda da etkili olacak bir platforma dönüşmesi söz konusu. Bu değişim, kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayacak kadar güçlü bir potansiyel barındırıyor.