Yapay zekâ dünyasında köklü bir yere sahip olan OpenAI, 2025 yılı itibarıyla kâr amacı güden bir yapıya geçeceğini açıkladı. Bu dönüşüm, mevcut yapısını Kamu Yararına Şirket (PBC) modeline uygun bir şekilde yeniden organize etmeyi içeriyor. Bu değişiklikle, OpenAI’ın operasyonlarının yönetimi ve iş süreçleri yeni yapı altında gerçekleştirilecek. Öte yandan, kuruluşun kâr amacı gütmeyen kısmı, şirkette bir hisseye sahip olmaya devam etse de yönetim üzerindeki etkisini yitirecek.
Bu yeni yapılanmada, kâr amacı gütmeyen bölüm tamamen bağımsız bir şekilde faaliyet gösterecek ve sağlık, eğitim ile bilim gibi alanlarda toplumsal faydayı hedefleyen projelere odaklanacak. Böylelikle OpenAI, hem yapay genel zekâ (AGI) geliştirme hedeflerini gerçekleştirmek için gerekli sermayeyi toplayabilecek hem de hayırsever projeler için benzersiz bir kaynak oluşturabilecek. Tüm bunlar, OpenAI’ın yapay zekâ alanındaki liderliğini koruma ve daha ileri taşıma misyonuyla uyumlu görünüyor.
OpenAI, rekabet ortamında önemli bir hamleye girişiyor
OpenAI’ın yapısal dönüşüm kararının arkasında, sektörde giderek artan rekabetin ve büyük ölçekli yapay zekâ modellerinin sürdürülmesi için gereken mali yükün etkili olduğu belirtiliyor. Şirket, geçtiğimiz aylarda büyük bir yatırım turu gerçekleştirmiş ve toplamda 6,6 milyar dolar fon toplamıştı. Bu yatırım, OpenAI’ın devasa veri işleme kapasiteleri ve ileri teknolojik altyapısı için gereken finansmanın yalnızca başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Ancak bu denli büyük ölçekli yatırımları sürdürebilmek için geleneksel kâr yapılarıyla uyumlu bir model benimseme ihtiyacı doğmuş gibi görünüyor.
Aynı zamanda, şirketin rakipleri arasında yer alan Anthropic ve Elon Musk’ın kurduğu xAI gibi kuruluşların da Kamu Yararına Şirket modelini benimsemiş olması, OpenAI’ın bu yönde bir adım atmasını kaçınılmaz kılmış olabilir. Böylece şirket, sadece teknik liderlik açısından değil, aynı zamanda yatırımcılar için cazip bir yapı haline gelme noktasında da rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Bununla birlikte, bu dönüşüm kararı kamuoyunda ve endüstri liderleri arasında çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle Elon Musk, OpenAI’ın kâr amacı güden bir yapıya dönüşmesini eleştirerek bu adımın etik sınırları zorlayabileceğini öne sürdü. Benzer şekilde, Meta CEO’su Mark Zuckerberg de bu dönüşümün durdurulması için Kaliforniya Başsavcısı Rob Bonta’ya başvurdu. Bu eleştiriler, şirketin gelecekte yasal ve etik zorluklarla karşılaşabileceğini gösteriyor.
OpenAI’ın bu dönüşüm kararının, aynı zamanda geçtiğimiz yıl yaşanan yönetim krizinden etkilendiği belirtiliyor. Hatırlanacağı üzere, şirketin yönetim kurulu CEO Sam Altman’ı görevden almış ancak kısa bir süre sonra yeniden göreve getirmişti. Bu tür iç çatışmalar, şirketin mevcut yapısıyla uzun vadeli hedeflerine ulaşmasının zorlaşabileceğini göstermiş olabilir.
OpenAI’ın kâr amacı güden bir yapıya geçişi, sektördeki artan finansman ihtiyacını karşılamak ve şirketin rekabet gücünü artırmak adına atılmış stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir. Ne var ki, bu dönüşümün sonuçlarının hem sektörel hem de toplumsal etkileri uzun yıllar tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.