Web dünyasıyla haşır neşir olanların uzunca bir süredir bildiği üzere online haritalama teknolojileri ortalama kullanıcıların da hayatında yer etmiş durumda. Önceleri, platform olarak popüler masaüstü coğrafi bilgi sistemleri paketlerinin eklentileri (MapInfo için MapExtreme, ESRI için ArcIMS, v.s) üzerinde geliştirilen uygulamalar; hatırı sayılır bir süredir Google Maps API’nin cazibe alanına kaymış gözüküyor.
Twitter gibi sosyal medya ortamlarının da konum bazlı içerik oluşturmada Google Maps’i baz almaları ve mobil uygulamaların gelişmesiyle; çevrimiçi harita kullanımı artık olağan bir tüketim ve pazarlama kanalı haline geldi. Bize ise, yazımızın odağını oluşturacak suç haritalamasındaki duruma ise kullanıcı deneyimlerinden yola çıkarak kısa bir bakış atıyor ve Türkiye’deki durumu analiz ediyoruz.
2008 yılı içerisinde geçici bir süre için bulunacağım Sacramento (Kaliforniya, ABD) şehrinde emniyetli bir bölgede otel arayışım konusunda ilk kez ihtiyacımı karşılayan bu hizmetin sunucusu tabi ki şehrin emniyet birimiydi. Bir hafta evveline kadar gerçekleşen olayları haritalayan, ancak pek de kullanıcı dostu olmayan bir arabirime sahip uygulama sayesinde, yakın zamana ait sıcak noktaları görme şansım olmasa da, şehrin genel anlamda problemli noktalarını görüp; barınacak yer seçimimde parametre olarak kullanmam mümkün olmuştu.
Takip eden sene içinde ise komşu bir şehirdeki üniversitede yarım sene kadar zaman geçirme öncesinde yine aynı yola başvurdum. Davis gibi oldukça küçük sayılabilecek bir şehir için çevrimiçi yazılımdan aldığım verim oldukça tatminkardı. Google Maps üzerinde çalışan uygulamayla son 1 haftadaki olayları değişik işaretleyici sembolleriyle takip etmem mümkün olmuştu. Olay detaylarını ise günlük yayınlanan PDF formatındaki polis raporlarından ediniyordum. Bu sayede saat kaçta nerede dolaşılabileceğini, çevrede yaygınlaşan ve sıklaşan bir suç türü olup olmadığını takip edip kişisel alarm seviyemi ayarlayabilmiştim.
İki farklı ölçekteki şehirde sunulan hizmeti kullanmamın ardından, beni bu yazıyı yazmaya iten dürtü ise düzenli takip ettiğim bağımsız bir Google Maps uygulamaları blogunda gezinirken geldi. Venezuela’da emniyet birimlerinden bağımsız bir girişim; konum bazlı verileri yayınlamakta çekingen davranan emniyet birimlerine alternatif olarak; gazete gibi yayın organlarından derlediği verileri halka sunmaya başlamış. Türkiye için yaptığım kısa araştırmada ise, henüz düz tablo veya konum bazlı suç istatistiklerinin kamuyla paylaşılmadığını gördüm. Geçtiğimiz yıllarda başlatılan ve haritalama içermeyen bir uygulama, İl Emniyet Müdürlükleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki veri uyuşmazlığı nedeniyle yayından kaldırılmış okuduğum kadarıyla. Bu arada, Avrupa şehirleri için de veri paylaşımının pek parlak durumda olmadığını ekleyelim. Komşulardan duyduğumuz spekülatif hikayeler yerine sağlam bir kaynaktan aldığımız verilere göre tedbir almaya ne zaman başlarız dersiniz ?