Yönetmenliğini Darren Aronofsky’nin yaptığı, başrollerinde ise Russell Crowe, Jennifer Connelly, Anthony Hopkins, Emma Watson gibi isimlerin yer aldığı ”Nuh: Büyük Tufan” daha vizyona girmeden önce Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Bahreyn’de yasaklanmasıyla gündeme gelmişti. Başka Orta Doğu ülkelerinin de filmi yasaklayabileceğine dair haberler etrafta dolaşmaya devam ederken, film 3 Nisanda Türkiye’de vizyona girdi.
Filmin Türkiye’deki gala gösterimi ise 2 Nisan Çarşamba akşamı gerçekleştirildi. Basın gösteriminin düzenlendiği Akasya Cinemaximum ise İstanbul’un Anadolu yakasının LG IMAX teknolojisine sahip ilk sineması olması nedeniyle ayrı bir öneme sahip. Anadolu yakasının IMAX ile buluşması sebebiyle filmin gösterimi öncesinde düzenlenen kısa basın toplantısında konuşan IMAX Sinema Geliştirme Başkan Yardımcısı Giovanni Dolci, IMAX’te başta filmin kendisi olmak üzere her şeyin izleyicinin kendisinin aksiyonun bir parçası olduğuna inanması için geliştirildiğini ve özelleştirildiğini belirtti. IMAX’in duyuları ele geçirdiğini söyleyen Dolci, izleyicilerin ”Bu filmi IMAX’te izlemem lazım.” cümlesini kurmalarını sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. LG Electronics Türkiye Genel Müdürü Calvin Cho ise LG IMAX işbirliğinin kendileri için çok önemli olduğunu ve Türkiye’deki sinema izleyicisine maksimumda film keyfi yaşatan bu işbirliğinin daha uzun süre devam etmesini istediklerini dile getirdi.
Film hakkında değerlendirme yapmadan önce gösterimin gerçekleştirildiği salondan da biraz daha bahsetmekte fayda var. Akasya Cinemaximum’un 3 numaralı salonu 22.11 x 12.43 metrelik devasa bir ekranı barındırıyor. 427 koltuk kapasiteli bu salonda film izleyeceklerin filmin içine girmesi hiç zor olmayacaktır. Özellikle IMAX teknolojisine sahip filmlerde seyir keyfinin kat be kat artacağı kesin. İmkanı ve fırsatı olan herkesin bu salonda bir film izlemesini tavsiye ediyorum.
Nuh: Büyük Tufan oyuncu kadrosunda yıldız isimler barındırması ve fragmanı sayesinde daha vizyona girmeden uzun süre önce sinemaseverlerin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Hz. Nuh’un filmde bir oyuncu tarafından canlandırılması nedeniyle Orta Doğu ülkelerinde alınan yasaklama kararı da filme duyulan merakı biraz daha artırmış oldu.
Nuh Tufanı kutsal kitaplar aracılığıyla günümüze kadar taşınmış bir olay. Filmin kaynağını kutsal kitaplarda geçen ve aynı zamanda pek çok kişi tarafından bilinen bir olaydan almasının yönetmen Darren Aronofsky’nin işini zorlaştırdığı bir gerçek. Zira dini boyutları konuyu anlatırken biraz daha hassas olma zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Aronofsky’nin bu konuda ortaya makul bir iş çıkardığını söylemek yanlış olmayacaktır. Zira filmde inananların rencide edebilecek bir sahne bulunmuyor. Tanrı’nın Hz.Nuh ile iletişim kurduğu sahneler kısa süreli tutulmuş ve bu sahnelerde konuşma içermeyen görsel metaforlardan faydalanılmış.
Oyuncu performanslarına bakıldığı zaman Hem’i canlandıran Logan Lerman ve Tubalcain’i canlandıran Ray Winstone ön plana çıkmayı başarıyor. Bu oyuncuların performansının bu denli ön plana çıkmasında oynadıkları karakterlerin sivriliğinin de payı olduğunu belirtmek gerekiyor. Harry Potter serisinde Hermione olarak tanıdığımız ve bu seri sayesinde büyük üne kavuşan Emma Watson, İla rolünde vasatı aşamıyor. Hz. Nuh’u canlandıran Russell Crowe’un performansının da oldukça yavan olduğunu söylemek gerekiyor.
Oyuncu performansı bakımından ortaya pek fazla şey koymayan Nuh: Büyük Tufan’da görsel efektler işin oldukça büyük bir kısmını üstlenmiş. Filmin her aşamasında bu efektler kullanılıyor. Bu da kimi zaman insanda yarım da olsa bir animasyon filmi izlediği hissinin oluşmasına sebep oluyor. Filmin neredeyse tamamının karanlık bir atmosferde geçmesi 138 dakikalık süre içinde insanın yer yer ruhunun sıkılmasına yol açabiliyor. Yine de, büyük prodüksiyonları sevenler Nuh: Büyük Tufan’dan keyif alacaklardır.
Nuh: Büyük Tufan’ı sinematografi açısından mükemmel bir film olarak tanımlamak mümkün değil. Ancak hem görsel efekt hem de görüntü kalitesinin çok yüksek olması izleyicinin filme bağlanmasını kolaylaştırıyor. LG IMAX’in izleyiciyi içine alan teknolojisi filme odaklanmayı daha kolay hâle getiriyor. Dolayısıyla bu filmi LG IMAX teknolojisine sahip bir salonda izlemekte fayda var.
