Niantic, Pokémon Go ve diğer oyunlarından topladığı kullanıcı verilerini temel alarak yeni bir “Büyük Coğrafi Model” (Large Geospatial Model – LGM) geliştirdiğini duyurdu. Şirket, bu yapay zeka modelinin bilgisayarların ve robotların dünyayı daha iyi anlamasını ve onunla etkileşime geçmesini sağlayabileceğini belirtti. Söz konusu gelişme, Niantic’in resmi blogunda yayınlanan bir gönderiyle kamuoyuyla paylaşıldı.
LGM, Niantic’in Görsel Konumlandırma Sistemi (Visual Positioning System – VPS) üzerine inşa edilmiş bir “mekansal zeka” altyapısına dayanıyor. Blog yazısında, son beş yıldır bu sistemin geliştirilmesine yoğunlaştıkları ifade edildi. VPS, akıllı telefonlardan alınan tek bir görüntüyü analiz ederek konum ve yön belirleyebiliyor. Bu sistem, kullanıcıların oyun sırasında ilgi çekici alanları tarayarak oluşturduğu 3D haritaları temel alıyor. Niantic’e göre bu veri seti oldukça benzersiz, çünkü yaya perspektifinden toplanıyor ve araçların erişemediği alanları da içeriyor.
Niantic’in Baş Bilim İnsanı Victor Prisacariu, 2022 yılında yaptığı bir soru-cevap etkinliğinde, bu sistemin detaylarına daha açık bir şekilde değinmişti. Prisacariu, Ingress ve Pokémon Go gibi oyunlar sırasında oyuncuların yüklediği verilerden faydalanarak yüksek doğrulukta 3D haritalar oluşturduklarını belirtti. Bu haritalar yalnızca 3D geometrileri (nesnelerin şekilleri) değil, aynı zamanda semantik anlayışı (örneğin, haritadaki bir öğenin zemin, gökyüzü ya da ağaç gibi bir şey olduğunu anlamayı) içeriyor.
Niantic’in yeni modeli, dünyanın daha doğru bir şekilde dijitalleştirilmesini sağlarken, artırılmış gerçeklik (AR) ve yapay zeka tabanlı uygulamaların önünü açabilir. Bu sayede, yalnızca eğlence sektöründe değil, lojistik, turizm ve şehir planlaması gibi alanlarda da yenilikçi çözümler sunulması mümkün hâle gelebilir.
Niantic bazı Pokémon Go oyuncularının tepkisini çekebilir
Öte yandan, bazı eleştirmenler bu tür veri toplama ve kullanımı konusundaki etik sorunlara dikkat çekiyor. 404 Media’ya göre, Pokémon Go’yu 2016 yılında indiren kullanıcılar, o zamanlar verilerinin bu tür bir yapay zeka ürününe hizmet edeceğini tahmin edemezlerdi.
Niantic’in bu hamlesi, coğrafi verilerin yapay zeka ile birleşerek günlük yaşamı nasıl dönüştürebileceğine dair çarpıcı bir örnek sunuyor. Ancak,bu gelişmenin getireceği fırsatların yanı sıra mahremiyet ve veri güvenliği gibi konuların da göz ardı edilmemesi gerektiği açıkça görülüyor.
