Netflix popüler içeriklerini abonelerinin görebileceği şekilde sıralarken uyguladığı kriterleri değiştiriyor. Şirket şimdiye kadar içeriklerin ilk iki dakikalarının yayına girdikleri 28 gün içindeki izleme sayılarını ana kriter olarak değerlendiriyordu. Ancak kısa bir süre önce toplam izlenme süresi de bir ölçüm yöntemi olarak kullanılmaya başlamıştı. Netflix’ten yatırımcılara gönderilen açıklamada, artık ana sıralama yönteminin toplam izlenme süresi olacağı belirtildi.
Netflix’in konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Sıralamalarda bazı farklar söz konusu. Ancak saat cinsinden toplam izlenme süresiyle yapılan bir sıralamanın içeriklerimizin başarısını ve üyelerimizin tatminini daha iyi yansıtacağına inanıyoruz. Bu aynı zamanda diğer servislerin ölçüm yöntemleriyle örtüşüyor ve yeniden izlemeye de gerekli itibarı veriyor.”
Bu değişiklikle Netflix’in sıralamalarını anlamak biraz daha kolaylaşacak. Şirket kendi içinde tuttuğu farklı bir sıralama yapsa da, dışarıyla paylaşılan sıralamalarda uygulanan “iki dakika kriteri” kafaları karıştırıyordu. Bazı dizi ve filmlerin tamamen izlenmedikleri hâlde sayısal anlamda başarılı olarak görülebilmesi de söz konusu kriterin problemlerinden biriydi.
Şirket artık izlenme sayıları konusunda finans raporları dışında da kapsamlı şekilde paylaşımlar yapılacağını belirtti. Böylelikle hem üyelerin hem de dizi ve film endüstrisinin Netflix’in başarısını daha iyi şekilde anlayacağına inanılıyor. Çevrimiçi içerik platformlarının izlenme sayıları konusunda şeffaf olması, dizi ve film endüstrisinin uzun süredir talep ettiği şeylerden birisi. Yapımcılar bu verilerin ekiplere yapılacak ödemeler ve oyuncularla yapılacak anlaşmalar konusunda önemli olduğunu daha önce dile getirmişti.
Netflix eş CEO’su ve içerik şefi Ted Sarandos da bir süre önce CodeCon etkinliğinde yaptığı konuşmada iki dakika ve toplam izlenme süresiyle düzenlenen sıralamaların karşılaştırmasını paylaşmıştı. İki listenin benzerlikleri fazla olsa da, farklı kriterlerin sıralamayı nasıl belirgin şekilde değiştirebileceği de görülmüştü.
